Olayın özeti şu şekildedir:
1703 yılında, Osmanlı sadrazamı Çorlulu Ali Paşa, Safevi Şahı III. Hüseyin'e elçi göndererek Otrar şehrini geri istemektedir.
Otrar, önemli bir ticaret ve askeri merkezi olan ve Osmanlılar tarafından hak iddia edilen bir bölgedir.
Safevi Şahı III. Hüseyin, elçiyi reddeder ve Otrar'ın Safevi kontrolünde kalacağını bildirir.
Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu, Otrar üzerine sefere çıkar. 1704 yılında Osmanlı ordusu Otrar'a saldırır.
Safevi askerleri şehri şiddetle savunur, ancak nihayet Osmanlılar şehri ele geçirir.
Otrar'da yapılan katliam sonucunda, yaklaşık 40.000 kişi öldürülür. Bu olay, "Otrar Faciası" olarak tarihe geçer.
Otrar Faciası, Osmanlı-Safevi rekabetinin kan dökücü bir örneğidir. Bu olay, iki imparatorluk arasındaki sınır bölgelerindeki çatışmaların ne denli şiddetli olabileceğini göstermektedir.
Tarihi açıdan, Otrar Faciası, iki güç arasındaki jeopolitik mücadelenin dramatik bir yansımasıdır ve 18. yüzyıl başlarındaki Osmanlı-Safevi ilişkilerini anlamak için önemli bir vaka olarak kabul edilir.