Türkiye'nin yüksek mobil internet hızı sunan 4,5G teknolojisiyle tanışmasının üzerinden 8 yıl geçti. Bakan Uraloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de dijital mobil hizmetlerin 1994'te 2G (GSM) ile başladığını anımsatan Uraloğlu, Turkcell ve Telsim (halihazırdaki unvanı Vodafone) ile başlayan 2G hizmetlerine 2001'de 2 işletmecinin (Aria ve Aycell) daha katıldığını, daha sonra bu iki işletmecinin Avea olarak birleştiğini (halihazırdaki unvanı TT Mobil) anlattı.
Uraloğlu, 2009'de yapılan 3G yetkilendirmesi ile üç işletmeci tarafından mobil genişbant internet hizmetinin ülke çapında yaygınlaştırıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"İlerleyen yıllarda 3G'den sonra ortaya çıkan LTE teknolojisi ile tüm dünya 4G hizmetleri başladı. Ülkemizde de bu hizmetin yetkilendirilmesi için çalışmalar sürdürülerek 4G'ye (LTE) göre daha yüksek veri hızları sunabilen LTE Advanced teknolojisini destekleyen 4,5G hizmeti yetkilendirme ihalesinde mevcut 3 şirkete frekans bantları tahsis edildi. İhale 26 Ağustos 2015 tarihinde yapıldı ve hizmet 1 Nisan 2016'da başladı.
4,5G ile 3G'ye kıyasla çok daha hızlı veri ve internet bağlantısı, düşük gecikme süresi ile kesintisiz iletişim, yüksek görüntü kalitesi, daha iyi kapsama alanı, bulut bilişim teknolojisini kullanma, gerçek zamanlı veri paylaşımı, video konferans ve telekonferansta hızlı ve kaliteli iletişim, gelişmiş multimedya entegrasyonu, verilere uzaktan erişim, maliyet düşüşü, kaynakların verimli kullanılması, zaman tasarrufu gibi faydalar sağlandı.
Halihazırda ülkemizde toplam 92 milyonun üzerinde mobil abone bulunurken bunların yaklaşık 85 milyonu 4,5G'ye abonedir. Aktif 4,5G abone sayısı, yani cihazı ve SIM kartı 4,5G hizmetine uygun olan abone sayısı 69 milyon 562 bin 475 iken, 4,5G uyumlu cihaz sayısı 72 milyon 529 bin 185 olarak gerçekleşmiştir."
"5G yetkilendirmesi çalışmalarında da yerliliğin daha yüksek seviyelerde olması için çalışmalar sürüyor"
Bakan Uraloğlu, 4,5G yetkilendirmesi ile işletmecilere getirilen belirli oranlarda yerli malı ürün kullanma zorunlulukları ile yerli ve milli bir mobil teknoloji ekosisteminin oluşturulmasının amaçlandığını söyledi.
İşletmecilere getirilen yükümlülükleri anımsatan Uraloğlu, şebekeye ilişkin toplam yazılım ve donanım yatırımlarının birinci yıl için en az yüzde 30, ikinci yıl için en az yüzde 40, üçüncü yıl ile devam eden dönemde en az yüzde 45'ini yerli malı belgeli ürünlerden, ayrıca, en az yüzde 10'unu da Türkiye'deki KOBİ'lerden sağlama yükümlülüğü getirildiğini ifade etti.
Bakan Uraloğlu, "Hazırlıkları devam eden 5G yetkilendirmesi çalışmalarında da yerliliğin daha yüksek seviyelerde olması için bakanlığımız ve kurumumuz koordinasyonunda çalışmalar sürmektedir." dedi.