Pasif Ötenazi Nedir?
Pasif ötenazi, tıbbi müdahalenin eksik bırakılması veya hastanın tedavi edilmemesi yoluyla kişinin ölümüne izin verilmesi anlamına gelir. Bu, genellikle tedavi edilebilecek bir hastalığı olan bireylerin, gerekli tıbbi müdahalelerin yapılmaması sonucunda yaşamlarını kaybetmesi durumunu ifade eder. Pasif ötenazi, tıbbi kararlar ve etik tartışmalar çerçevesinde önemli bir konudur.
Yenidoğan Çetesi Olayında Pasif Ötenazi
Son dönemde Türkiye'nin gündemine oturan "Yenidoğan Çetesi" olayı, pasif ötenazi kavramını daha da görünür hale getirdi. Bu olayda, bebeklerin tedavi edilmemesi veya yetersiz tedavi ile ölüme terk edilmeleri, pasif ötenazi olarak nitelendirildi. İddianamede, bazı bebeklerin ölüm nedenleri arasında pasif ötenazi uygulamalarının yer aldığı belirtilmiştir. Örneğin, bir bebekte "müdahale etmeyip ölümünü beklediler" ifadesi, bu tür bir durumun varlığını ortaya koymaktadır.
Pasif ve Aktif Ötenazi Arasındaki Farklar
Pasif ötenazi, hastanın tedavi edilmemesi yoluyla ölümüne izin verilirken; aktif ötenazi, bir kişinin yaşamına son vermek için doğrudan bir eylemde bulunulmasıdır. Aktif ötenazi çoğu ülkede yasakken, pasif ötenazinin yasal durumu ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Türkiye'de aktif ötenazi yasal değildir ve Türk Ceza Kanunu'na göre, bir hastaya ötanazi uygulayan hekim, adam öldürme suçlamasıyla karşı karşıya kalabilir.
Sonuç
Pasif ötenazi, tıbbi etik ve insan hakları açısından karmaşık bir konudur. Yenidoğan Çetesi gibi olaylar, bu tartışmaların sosyal ve hukuki boyutlarını daha da derinleştirmektedir. Bu tür durumlarda, bireylerin hakları, tıbbi etik ve sağlık sisteminin sorumlulukları arasında bir denge kurulması gerekmektedir.
