Türkiye’nin en yoksul kenti haline gelen Van, kişi başına düşen milli gelirde ülkenin 81 ili arasında en son sırada yer alıyor. Bu ekonomik çöküş sadece cebimize değil, şehrin geleceğini şekillendiren eğitim sistemine de ağır bir darbe vuruyor. Van, artık yalnızca ekonomik anlamda değil, eğitimde de son sıralara mahkûm olmuş durumda.
Eğitimde Çöküş: Van’ın Kayıp Nesli!
Van’ın ekonomik krizi, gençlerin eğitimine olan inancı da sarsmış durumda. Şehirdeki çocuklar, yoksulluğun pençesinde hayatta kalma mücadelesi verirken, eğitimde başarıyı yakalamaları her geçen gün daha da zorlaşıyor. Van’ın akademik başarı sıralamasında Türkiye’nin son 10 ili arasında yer alması, şehrin gençlerinin geleceğe dair umutlarını her geçen gün biraz daha söndürüyor.
Hayvancılık ve Turizmin Çöküşü: Kaybolan Zenginlikler
Van, bir zamanlar Türkiye’nin en önemli küçükbaş hayvan üretim merkezlerinden biriydi. Ancak, yanlış tarım ve hayvancılık politikaları, şehrin bu alandaki zenginliğini adeta yok etti. Aynı zamanda, turizm potansiyeli yüksek olan Van Gölü gibi doğal güzellikler de yeterince değerlendirilemiyor. Sınır ticareti açısından da büyük fırsatlar sunan Van, bu potansiyelini kullanamıyor. İran gibi bir komşu ülkeye sınırı olmasına rağmen, sınır ticaretinden elde edilebilecek ekonomik kazançtan mahrum kalmış durumda.
Çocuklar İçin Karanlık Bir Gelecek: Eğitimden Çalışma Hayatına!
Ekonomik zorluklar, çocuk işçiliği ve erken yaşta evlilik gibi sosyal sorunları da beraberinde getiriyor. Van’da birçok çocuk, ailelerinin ekonomik yükünü hafifletmek için okul yerine çalışmayı tercih etmek zorunda kalıyor. Bu durum, onların eğitimden mahrum kalmasına ve akademik başarısızlığa sürüklenmesine neden oluyor. Okulda başarılı olamayan çocuklar, gelecekte iş bulma umudunu da kaybediyor ve bu kısır döngü, Van’ın genç nesillerini karanlık bir geleceğe itiyor.
Anadilde Eğitim Sorunu: Van’ın Gençleri 5-0 Geri Başlıyor!
Van’da eğitimdeki başarısızlığın bir diğer önemli nedeni de anadilde eğitim alamayan çocukların yaşadığı zorluklar. Kürtçe, Arapça veya başka bir anadili konuşan çocuklar, Türkçe eğitim sistemine adapte olmaya çalışırken, yarışa 5-0 geriden başlıyor. Bu durum, sadece Van’da değil, Türkiye’nin pek çok bölgesinde benzer sorunlara yol açıyor.
Çözüm: Eğitimde Devrim Şart!
Van’ın bu iç karartıcı tablosunu tersine çevirmek için köklü bir eğitim reformuna ihtiyaç var. İdeolojik olmayan, bilimsel temellere dayanan ve her çocuğa eşit fırsatlar sunan bir eğitim sistemi kurulmalı. Her etnik grubun kendi anadilinde eğitim alabileceği, aynı zamanda resmi dili öğrenebileceği bir model hayata geçirilmelidir. Ancak bu şekilde, Van’ın kayıp nesli yeniden umutla dolabilir ve şehir eski parlak günlerine dönebilir.