Bir zamanlar önünde uzun kuyrukların oluştuğu kalaycılık mesleği, neredeyse son demini yaşıyor. Bakır tava ve tencerelerin yerini çelikten yapılmış mutfak eşyalarının almasıyla birlikte kalaycılık değerini kaybederek kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri haline geldi.
Zamanla kalaycılığa olan rağbetin düşmesi ve meslektaşlarının işi terk etmesiyle tek başına kalan 57 yaşındaki İzzettin Şahin, büyük sabır isteyen zorlu işini sürdürüyor. 25 yılını verdiği işini büyük bir titizlikle yapan Şahin, eskimiş bakır tencere ve tavaları yeniliyor.
“Çocuklarım bile bu mesleği merak edip yapmıyor”
İHA muhabirine konuşan kalay ustası İzzettin Şahin, mesleğin meraklısı olduğunu ve kendi uğraşıyla işi öğrendiğini belirtti. Daha önce bu mesleğin Van’da olmadığını ifade eden Şahin, “Daha önce kalay için malzemeler Siirt, Kahramanmaraş ya da Gaziantep’e gönderilirdi. Van’da bir talep olduğu için bende bu işe başladım.
Bu işi alışana kadar sürdürmek bana çok zor geldi. Yıpranan tabak, çanakları temizledikten sonra kalaylıyoruz. Zımparadan sonra ise işlem bitiyor. Zor bir iş olduğu için herkes yapamıyor. Çocuklarım bile bu mesleği merak edip yapmıyor. Kalayın ateşi ve dumanı sağlıksızdır. Bu yüzden de kimse yanaşmıyor” dedi.
Bakırdan üretilen tencere ve tavanda pişen yemeklerin daha güzel olduğunu ve bu yüzden insanların bakıra yöneldiğini dile getiren Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an Van’da ben varım, bu işi yapıyorum. Ancak benden sonra birileri olur mu onu bilemeyiz. Siirt, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te de bu işi yapanlar da çırak bulamıyor. Alüminyumun ve teflonlar sağlığa zararlıdır. Çelik de yine bakır kadar sağlıklı değildir. Bunlara göre en sağlıklısı bakırdır.”