ÇEVRE

Van'da tarihi alan hafriyatla dolduruldu

Van'da binlerce yıl önce hüküm süren Urartular'dan kalma pek çok eser gün yüzüne çıkarılırken, bunlardan biri olan, Kalecik Mahallesi'nde bulunan ve 2800 yıllık geçmişe sahip olan Dikili Taşlar, hafriyatla dolduruldu. İnşaat Yüksek Mühendisi Faruk Görünüş söz konusu duruma tepki göstererek gündeme taşıdı.

Abone Ol

Tuşba ilçesi Kalecik Mahallesi'nde yer alan, Urartular döneminde yapılan ve içerisinde dikili taşlar, gözlem halkaları ve anıt mezarları barındıran tarihi alan büyük bir tahribata uğratıldı. Urartu Krallığı tarafından matematiksel bir hesapla 1600 metrekarelik alana sığdırılan 2 bin 475 Dikili taşın bulunduğu alan ve yer altındaki kaya mezarları, turizme kazandırılmayı beklerken, bölgede yapılan inşaatların hafriyatları alana döküldü.

Günümüzden yaklaşık 3 bin yıl önce bölgede hüküm süren Urartular döneminden kalan yapılar, geçmiş dönemlerin yaşam tarzının yanı sıra yaptıkları bilimsel çalışmalarla ilgili bilgilerin de elde edilmesine ışık tutuyor. Van'ın Tuşba ilçesine bağlı Kalecik Mahallesi'nin 1,5 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve Urartu dönemine ait nekropol (mezarlık) alanda bulunan Dikili taşlar ve taş halkaları, Urartuların astronomi bilimiyle de uğraştığını ortaya koydu.

Kalecik bölgesinde, yumruk büyüklüğündeki taşlardan oluşturulmuş, çapları 13 ile 40 metre arasında değişen halka taşlar ile yer altına oyulmuş 25 kaya mezarın bulunduğu alanın doğuya bakan kısmında da 1600 metrekarelik alan içine sıralanmış 2 bin 475 dikili taş bulunuyor. Fakat son dönemlerde bölgede yapılan inşaatlardan arta kalan hafriyatların bölgeye dökülmesi, tepkilere neden olmaya devam ediyor. İnşaat Yüksek Mühendisi Faruk Görünüş duruma tepki göstererek gündeme taşıdı.

"KENTİN EN BÜYÜK EKSİĞİ KALİTELİ TURİZMDİR"

Tarihi alana verilen zararla ilgili açıklamalarda bulunan İnşaat Yüksek Mühendisi Faruk Görünüş, "Kalecik dikili taşları, halkalar ve bu alanda bulunan kaya mezarlar; üzerine moloz atılacak, üzerinde tarla sürülecek kadar değersiz olmayıp, bilenler için İngiltere'de her yıl 1,5 milyon turistin ziyaret ettiği Stonehenge kadar değerlidir. Kentin en büyük eksiği kaliteli turizmdir.

Kaliteli turizmin sadece İranlı turistlerle sağlanmayacağı, bunun için Avrupa turizminin de olmazsa olmaz olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerekmektedir. Kalecik dikili taşları ve ekleri bir bütündür. Bunların herhangi birinin veya birkaçının zarar görmesi kabul edilemezdir. Van Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Müze Müdürlüğü ve Yüzüncü Yıl Üniversitesinin bu eserin ortaya çıkarılmasında çok büyük emekleri vardır. Fakat bir eseri ortaya çıkarmaktan öte korunması, restore edilmesi ve turizme kazandırılması çok daha önemlidir.

2020 yılından bugüne bu eserin korunması, restore edilmesi ve turizmin hizmetine açılması için büyük çaba sarf ettiğimi ilgili kurumlar ve yerel basın bilmektedir. 2020 yılında bu alan için tamamen gönüllü bir şekilde restorasyon projeleri hazırlayarak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Müze Müdürlüğü ve Yüzüncü Yıl Üniversitesinden hocalarımızın katıldığı bir sunum gerçekleştirmiştim. Bu projeyi hayata geçirmek için o dönem çalışmalara başlanmıştı. Fakat bu alanın içerisinde özel mülkler olduğu için maalesef sonuç alınamamıştı" dedi.

"GEREKLİ ÇALIŞMALAR YAPILARAK MEZARLARIN ÇEVRESİ TEMİZLENDİ"

Bölgeye yaptığı ziyaret sonrası acı bir manzara ile karşılaştığını belirten Görünüş, "Yaklaşık 18 aydır deprem bölgesinde bulunduğumdan dolayı bu süre zarfında dikili taşları ziyaret edememiştim. Dün bu alanı göstermek ve tanıtmak için Çanakkale'den birçok ziyaretçi getirmiştim. Fakat karşılaştığım içler acısı manzara karşısında üzülmüş ve bu üzüntümü dünkü paylaşımımda dile getirmiştim. Konuyla ilgili bugün İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğü'ne bir ziyaret gerçekleştirdim.

Kendilerine 2020 yılından bugüne yaşanan süreç hakkında bilgi verdim. Son derece verimli geçen bu görüşmeler neticesinde bu alanın turizme kazandırılması için talep edilirse destek vermeye hazır olduğumu da ilettim. Şahsıma, bu alana atılan hafriyatla ilgili geçtiğimiz Mart ayında ilgili müteahhitlik firmasına işlem yapıldığı ve bu kabul edilemez durum için tüm uyarıların yapıldığı iletildi. Nitekim bugün sahada gerekli çalışmalar yapılarak mezarların çevresi temizlendi.

2020 yılında hazırlamış olduğum tüm çalışmaları sayın müdürlerimize ilettim. Kendileri bu alanın turizme kazandırılması için son derece hassaslar. Fakat zannediyorum ki atılacak adımlarda 2020 yılında olduğu gibi yine özel mülk sorunu ile karşı karşıya kalınacak ve yine kendini bilmez insanların bu esere zarar verme tehlikesi devam edecektir. Özel mülk sorununun kıymetli hocamız Prof. Dr. Fevzi Özgökçe'nin desteğiyle çözüleceği kanaatindeyim. İl kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve Müze Müdürlüğümüze göstermiş oldukları hassasiyet için teşekkür ediyorum. Umarım Urartuların bu muazzam eseri en kısa zamanda tam koruma altına alınır, restore edilir ve Avrupalı turistler hedef kitle olmak üzere turizmin hizmetine açılır" ifadelerine yer verdi.