TMMOB (Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği), İnşaat Mühendisleri Odası, Van Ticaret ve Sanayi Odası (VANTSO), Vangölü Aktivistleri, Van Organize Sanayi Bölgesi, Van Ticaret Borsası gibi her kanattan sivil toplum örgütü bu duruma tepki gösterdi.
Van’da bulunan sivil toplum kuruluşları sosyal medya hesaplarından ayrı ayrı demokrasi ve sağduyu çağrısında bulundu.
VANTSO: HALKIMIZ TERCİHİNİ SANDIKLARA YANSITMIŞTIR
VANTSO tarafından yapılan açıklamada; “Şehrimizde 31 Mart yerel seçim süreci tamamlanmış, halkımız daha önce seçim kurulları tarafından seçilme yeterliliği ilan edilen adaylar üzerinden tercihini sandıklara yansıtmıştır. Gelinen aşamada, hukuki ve demokratik süreçlerin sekteye uğratılmaması, itirazların karşılıklı değerlendirilerek, varsa yanlıştan dönülmesi gerektiğine inanıyoruz. Halkımızın da talep ve beklentilerini demokratik yollarla, sükunet ve sağduyu çerçevesinde ifade etmesi en büyük beklentimizdir. Önceliğimiz; şehrimizin ortak çıkarı, halkımızın refah ve huzurudur. Bu süreçte temennimiz, yargı gözetimi ve denetiminde yapılan yerel seçim sonucunun, hiç bir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde, yasalara ve demokratik teamüllere uygunluk çerçevesinde işlerlik kazanmasıdır.” denildi.
TMMOB: DEMOKRASİYİ AĞIR ŞEKİLDE YARALAR
Basın açıklaması çağrısında bulunan Van TMMOB, “…Bu karar yargı eli ile halkın özgür iradesine hukuksuzca el koymadır” diyerek, söz konusu kararın Türkiye’nin demokrasisini ağır bir şekilde yaralayacağına işaret etti.
TMMOB tarafından yapılan açıklamada; hukuka ve demokrasiye dönüş çağrısında bulunmak üzere Van Adliyesi önünde basın açıklaması yapılacağı da bildirildi.
VANGÖLÜ AKTİVİSTLERİ: DOĞRU BULMUYORUZ
Vangölü Aktivistleri, “Seçimden önce başvurusu kabul edilen ve vatandaşlarımız tarafından seçilen adayların yerine başkalarının atanmasını doğru bulmuyoruz. Karar YSK’da, halkımızı sükunete, YSK’nın son kararı vermesini beklemeye davet ediyoruz” diye açıklama yaptı.
İMO VAN ŞUBESİ: HALKIN İRADESİNE SAYGI DUYULMALI
İnşaat Mühendisleri Odası Van Şubesi ise, “Bu durum, demokratik süreçlere olan güveni sarsmakta ve halkın iradesini hiçe saymaktadır. İnşaat Mühendisleri Odası Van Şubesi olarak, kentimizin yönetiminde istikrar ve demokratik süreçlerin önemini vurgulamak istiyoruz. Bu tür müdahaleler, kentimizin kalkınması ve toplumsal huzurun sağlanması açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle, demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne, halkın iradesine saygı duyulmasını ve yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesinin gözetilmesini talep ediyoruz.” diyerek toplumsal huzura vurgu yaptı.
VAN OSB: SAĞDUYULU BİR ŞEKİLDE HAREKET ETMEK GEREKİYOR
VANOSB tarafından yapılan açıklamada: “31 Mart 2024 tarihinde demokratik olgunluk içerisinde sonuçlanan Türkiye yerel yönetim seçimleri hepimizi son derece mutlu etmişti. Siyasal partilerin başkan adayları yargı kurulları tarafından incelenerek kesin aday listeleri yayımlanmıştır. Halkımızda yargı kurulları tarafından onaylanan bu adaylara seçim günü sandık başına giderek iradesini beyan etmiş olup ve bu irade beyanı sandık sonucuna tekamül etmiştir.
Seçim sonucuna yönelik itirazlar elbette ki hukuki kurallar ve demokratik teamüller çerçevesinde değerlendirilir sonuca varılır. Burada halk olarak üzerimize düşen sağduyulu bir şekilde hareket etmek, provakasyonlara karşı duyarlı olmak, ilimizin geleceği ve insanlarımızın can güvenliğini önceliklerimiz arasına almak.
Bu ilin sakinleri ve iş dünyası olarak siyasal partilerimizden ve yargı kurullarından talebimiz ve beklentimiz halkımızın huzur ve güveni için sorumlu davranmaları, milletin iradesine saygı duymaları, tamamen demokratik teamüller çerçevesinde karar vermeleridir. Asıl olan halkın iradesidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.
VANTB: MİLLETİMİZİN İRADESİ SANDIĞA YANSIMIŞTIR
Van Ticaret Borsası tarafından yapılan açıklamada ise, "Ülkemiz genelinde yapılan 31 Mart yerel seçimlerinde Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nın ilan ettiği adaylar demokratik bir şekilde yarışmışlardır. Seçim sonrasında, milletimizin iradesi sandığa yansımıştır ve bu irade göz ardı edilmemelidir.
Şehrimizin huzurunun bozulmaması için halkımız, taleplerini demokratik olarak ortaya koymalıdır. Meseleye hukuk kuralları çerçevesinde adalet sağlanmalıdır. Sağduyu ile yaklaşılmalıdır” ifadelerine yer verildi.