Gümüş işlemeciliğinde kadim bir süsleme sanatı olan savat, çeşitli metal karışımlarının gümüş üzerine özel bir yöntemle işlenmesiyle yapılıyor.
Kökeni Urartulara kadar uzanan ve Van civarında, Romalılardan günümüze kadar gelmiş bir süsleme sanatı olan savatın yerel adı “sevad” olarak biliniyor.
Savat ustaları tasarladıkları özel şekli, sanatını koyacağı gümüş eşyanın üstüne kurşun veya kalemle çiziyor. Bu şekiller, Van Kalesi, Akdamar Kilisesi, Hoşap Kalesi olabildiği gibi, kedi, at gibi figürler veya çeşitli yöresel desenleri de içerebiliyor.
SAVATTAN SANATA
Savatın özel bir sanata dönüşmesinin yolu, savat ustalarının maharetli ellerinden geçiyor. Yıllardır savat ustası olan Ayhan Usta, “Savat, ağırlıklı olarak Van’a özgü bir gümüş süsleme sanatıdır. Öncelikle bir taslak çiziyoruz ve taslağın üstüne, çelik uçlu kalemle ince kanallar açıyoruz.” diyerek savatlı gümüşün yapım aşamalarını anlattı.
İlgi uyandıran gümüşlü savat işini severek yaptığını söyleyen savat sanatçısı Ayhan Usta, “Gümüş, bakır, kurşun ile kükürdü belirli oranlarda karıştırıyoruz ve sonrasında ısıya maruz bırakarak elde ettiğimiz savatı, işlediğimiz motiflere sıvama veya serpme yoluyla sürüyoruz.
Ardından soğumaya bıraktığımız ürünler, cilaladıktan sonra kullanıma hazır hale geliyor. İşlediğimiz ürünler çoğu zaman, erkek ve kadın yüzükleri, Urartu kolyeleri, gerdanlık, bileklik gibi farklı aksesuarlardan oluşuyor”’ dedi.