Gazete Duvar'dan Kadir Cesur'un haberine göre Van, Türkiye'nin İran sınırında yer alan tek büyük şehir olması sebebiyle İranlılar için bir cazibe merkezi. Yılın her mevsiminde Van’ın caddelerini dolduran İranlı turistler kentin ekonomisi için büyük bir öneme sahip. Ancak son dönemde Ortadoğu’da yaşanan kaotik süreç ve özellikle İsrail-Filistin çatışması bölge ülkelerinde de güvenlik kaygısı oluşturdu. Bu kaygı, turizm sektörünü de olumsuz etkiledi.
Ekonomisinin önemli bir kısmı turizme bağlı olan Van’da da İranlı turist sayısındaki düşüş yaşanıyor. Kışa girmeden önce son güneşli günlerini yaşayan kentte, esnafın beklediği turist sayısı yakalanamadı. Bu da zaten zor günler geçiren esnafın belini iyice büktü.
İranlı turistlerin kentte alışveriş yaptıkları yerlerin başında bijuteri, giyim ve kozmetik mağazaları geliyor. İpekyolu ilçesinde bir aksesuar mağazasında çalışan Veysel Doğan turist sayısındaki düşüşün kendilerini olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Yılın bu zamanlarında Van caddelerinin turistlerle dolup taştığını tecrübe ettikleri için bu yıl ürün çeşitliliğini ve sayısını artırmaya yöneldiklerini belirten Doğan, aldıkları ürünlerin satılmamasından endişe ediyor.
'TURİZM DURUNCA VAN’IN EKONOMİSİ CAN ÇEKİŞMEYE BAŞLIYOR'
Doğan, sabahın erken saatlerinde mağazayı açtıklarını, hafta sonları bile çalıştıkları halde işlerinde büyük bir düşüşün yaşandığını belirterek şöyle konuştu: “Van’da sanayi anlamında maalesef çok büyük yatırımlar yok. Tarım ve hayvancılık da durma noktasına geldi. İlimiz işsizliğin en fazla olduğu şehirler arasında yer alıyor. Bu yüzden bizim için en önemli şey turizm. Benim burada istihdam ediliyor olmam bile turizme bağlı. Turizm durunca Van’ın ekonomisi can çekişmeye başlıyor. Esnaf iş yapamıyor. İş olmayınca kentte para akışı da duruyor. Binlerce çeşit ürünümüz var. Ancak bu ürünleri sadece Vanlıya satarak işlerin yürümesi mümkün değil.”
'BİR YERDE YAŞANAN SAVAŞ, HER YERİ VE HER ŞEYİ ETKİLİYOR'
Turist sayısında yaşanan düşüşün etkilediği sektörlerden biri de kozmetik sektörü. Cumhuriyet Caddesi’nde bir kozmetik mağazası işleten Galip Bilir de Van’da turist sayısında bir artış beklerken tam tersinin yaşanmasının kendilerini zor durumda bıraktığını belirtti.
Bilir, “Kozmetik sektörü birincil bir ihtiyaç olarak görülmüyor. Ülkemizde zaten ekonomik sorunlar gün geçtikçe artıyor. İnsanlar birincil ihtiyaçlarını bile almakta zorlanıyor. Elbette Vanlılar da mağazamızdan alışveriş yapıyor ancak bu rakam günü kurtarmaya bile yetmiyor. Bu yüzden İranlılar bizim için çok önemli. İsrail’in Gazze’ye yaptığı operasyonlar ve yaşanan can kayıpları, beraberinde bir güvenlik kaygısını getiriyor. Bu yüzden İranlılar da mevcut stabil durumlarını korumaya ve farklı bir ülkeye gitmemeye başladı. Bu da Van’ın ekonomisine yansıdı. Bir yerde yaşanan savaş, her yeri ve her şeyi etkiliyor” diye konuştu.
'TURİZM, GÜVEN ORTAMI İSTER'
Turizmci Murat Beyaz da kış sezonunun yaklaşmasıyla birlikte İranlı turist sayısında bir azalmanın yaşanacağını öngördüklerini belirterek, “İran'da okulların açık olması, tatillerin bitmiş olması turist sayısının azalmasını zaten etkiliyor. Üstüne bir de bu savaşın çıkması ve ardından savaşın bölgesel hale gelebileceğinin dillendirilmesi insanlarda bir korku yarattı. Turizm, güven ortamı ister. Bir güven ortamı yoksa sadece bir söylenti bile insanların seyahat tercihini önemli oranda etkiler. İnsanlar evinden, yurdundan ayrılmak istemez. Bu anlamda İsrail ve Filistin'in yaşadığı savaş hem iç turizmde hem de dış turizmde turistin tercihini olumsuz yönde etkiledi” dedi.
'ÇOK PARLAK BİR SÜREÇ GÖRÜNMÜYOR'
Turistik hareketliliğin düşüşünün kentin ekonomisini oldukça etkilediğini belirten Beyaz, “İranlı turistler gidince Vanlılar, biz bize kaldık. Şimdi ilerleyen günlerde göreceğiz. Bu şehrin insanları, şehrin ekonomisini ne kadar döndürecekler? Ben açıkçası yeterli olmayacağını düşünüyorum. O kadar çok turizme dönük, İranlı turiste dönük yatırım yapıldı ki bu yatırımların sadece yerli halkla dönebilmesi mümkün değil. Bu durum istihdamın düşmesine de sebebiyet verecek. Ekonomik olarak esnafın, tüccarın zor bir dönemden geçeceği anlamına geliyor. Kaldı ki enflasyon oranlarının yüzde 65’in üzerinde seyrettiği bir ülkede, sizin hiçbir şeyinize yetmeyecektir. Kaldı ki havaların soğumasıyla beraber işletmelerin maliyetleri ciddi oranda arttı. Hem enerji giderleri hem kira giderleri hem de personel giderleri zaten çok üst seviyeye çıkmıştı. Dolayısıyla aslında önümüzde çok da parlak bir süreç görünmüyor” diye konuştu.