VAN

Van'da 13 Yıl Önceki Depreme Düğünlerinde Yakalanan Aile; Çığlıkları Unutamıyoruz!

Çetin ve Yıldız Karaca çifti, 23 Ekim 2011 tarihinde hayatlarının en mutlu gününü yaşarken, bir yandan da korkunç bir felaketle karşılaştılar.

Abone Ol

Düğünlerinde meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem, sadece o anı değil, aynı zamanda tüm yaşamlarını derinden etkiledi. Çetin, o anki paniği ve insanların kaçışını içten bir şekilde anlatırken, gözlerindeki derin acıyı saklayamadı. "O gün düğünümüzde halay çekiyorduk, her şey bir anda altüst oldu. İnsanların çığlıkları hala kulaklarımda çınlıyor; kimse ne yapacağını bilemedi. Düğün alanı bir kaosa döndü" ifadeleriyle, o korkunç anı tüm canlılığıyla hatırladı. 

DEPREMİN ETKİLERİ HAYATLARINI NASIL DEĞİŞTİRDİ?

Erciş'te yaşanan bu depremler, sadece fiziksel bir yıkım yaratmakla kalmadı; aynı zamanda psikolojik olarak da derin yaralar açtı. Çetin ve Yıldız, iki çocuk sahibi olsalar da, geçmişin gölgeleri onları sürekli takip ediyor. Çetin, “Evet, çocuklarımız var ve onlarla güzel anılar biriktiriyoruz; fakat o gün yaşananlar aklımızdan çıkmıyor. Her fotoğrafa baktığımızda o anları yeniden yaşıyoruz. Hatta bazen onlara o gün neler yaşandığını anlatıyoruz, bu da bizim için bir tür terapi oluyor” şeklinde konuştu. Bu derin acıyı paylaşmak, bir nebze olsun hafifletiyor gibi görünse de, yaşananların ağırlığı hala üzerlerinde hissediliyor.

YAKINLARINI KAYBEDENLERİN ACI HİKAYELERi

Van depremleri, sadece Karaca çiftini değil, birçok ailenin yaşamını altüst etti. 644 kişinin hayatını kaybetmesi ve binlerce insanın yaralanması, bölgedeki herkes için kalıcı bir iz bıraktı. Çetin, kaybettikleri dostları ve akrabaları için duyduğu acıyı, "Birçok arkadaşım ve ailem depremde hayatını kaybetti. O gün, düğün değil, bir cenaze günü gibiydi. Herkes yakınlarını arıyordu, ama maalesef birçok kişi için geç kalınmıştı" sözleriyle dile getirdi. Düğün günü yaşanan bu trajedi, hayatlarının geri kalan kısmında da derin bir gölge oluşturdu.Zamanla acıların hafifleyeceği düşünülse de, Çetin ve Yıldız için bu pek mümkün görünmüyor. "Her yıl bu tarihlerde hatıralarımız canlanıyor. Belki de bu hatıralarla yaşamak, bizim için bir tür başa çıkma mekanizması" diyen Yıldız, geçmişe dair anıların kendileri için nasıl bir yük olduğunu ifade ediyor. Çocuklarıyla birlikte yaşadıkları her özel an, aynı zamanda kaybettikleri yakınları da hatırlatıyor. "Hayat devam ediyor, ama o günün acısı hep taze kalıyor. Geçmişle barışmak zor, ama çocuklarımız sayesinde geleceğe umutla bakmaya çalışıyoruz" şeklinde sözlerini sonlandırdı.