WanHaber/Özel

Sağlıkçılar ve hekimler tarafından Filistin için yapılan ‘’Sessiz Yürüyüş’’ eylemine katılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan Filistinli öğrencilerden biri olan Mohammed Alusta, Gazze’de yaşayan ailesinin içinde bulunduğu durumu Wanhaber’e anlattı.

Sözlerine, ailesi Batı Şeria’da yaşayan arkadaşlarının ailelerinin güvenliği sebebiyle basına konuşmaktan çekindiklerini söyleyerek başlayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 5. sınıf öğrencisi Mohammed Alusta, Gazze’de yaşayan ailesinin geçtiğimiz hafta neler yaşadığını anlattı.

Ailesiyle nadiren iletişim kurabildiğini söyleyen Mohammed Alusta, “Ailemle en son cuma günü konuşabildim, öncesinde ise bir hafta kadar hiç konuşamadık. Haftada ancak bir defa görüşebilme ihtimalimiz var. Bu hafta çok zor geçti, iletişimimiz hiç yoktu. Artık mesajlar bile iletilmiyor.

Akrabalarımdan da herhangi bir mesaj alamadım. İrtibat kuramadığım bu süreçte endişelendim, çok acı günler yaşadım ve sonunda cuma günü sabahı bana mesaj geldi, iletişim sağladık. Orada iletişim kurulabilmesi adına yalnızca bir saat elektrik verildi” dedi.

‘’KORKU İÇİNDEYİM’’

Ailesiyle ancak bir haftanın sonunda irtibat kurabildiğini söyleyen Mohammed Alusta, “Konuşabildik çok şükür, ama ben onları ararken korku içindeydim; ne soracağım, ne konuşacağız, iyi olup olmadıklarını, hayatta olup olmadıklarını nasıl soracağım endişesini taşıdım.

Artık bu soruları aileme sormaktan bile utanacak hale geldim, çünkü ben güvendeyim, onlar ise tehlikede. Nihayet onlara ulaşınca nasılsınız diye sordum, yaşıyoruz ve iyiyiz, dediler. Ailem yaşadıkları evden çıkmak zorunda kalmış çünkü evlerinin çok yakınına bomba düşmüş onlar da yeni bir bölgeye geçmek zorunda kalmışlar” diyerek ailesinin içinde bulunduğu zor durumu paylaştı.

Mohammed Alusta, “Biraz sohbet ettiğimizde annemin sesinde bir gariplik fark ettim, bir şey mi oldu, diye sordum. Annem yutkunarak; teyzemin kızının, sığınaktayken keskin nişancı tarafından başından vurularak öldürüldüğünü söyledi ve ağlamaya başladı. Ben ise ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim. Diyebildiğim tek şey, ‘Allah rahmet eylesin, o bir şehittir, cennet kuşudur.

Ağlamana gerek yok inşallah bu savaş bitecek.’ oldu. Annem yeğenini son defa göremediği ve onun öldürüldüğünü ancak iki gün sonra öğrendiği için çok üzgündü. İletişim kanalları kapalı olduğundan bu olayı çok geç öğrendi ve teyzemin olduğu bölgeye geçiş yapamadı. Teyzem ise orada tamamen yalnız kaldı ve ben henüz kendisiyle hiç iletişim kuramadım. Sonrasında telefonu kapatmak zorunda kaldım çünkü bu durumun verdiği acıya dayanamadım” diyerek akrabasının ölümünden duyduğu üzüntüden söz etti.

“KESKİN NİŞANCI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ”

Mohammed Alusta, “Teyzemin kızının öldürüldüğünü öğrendiğim anda düşündüm ki her an benim annem de vurulabilir, arkadaşım veya kardeşim öldürülebilir. Ben bu acıyı yaşamak istemiyorum ama büyük ihtimalle yakın zamanda aynı acıyı ben de yaşayabilirim, görebilirim. Böyle düşünmemeye çalışıyorum ama iletişim kesildiğinde onların öleceği fikri hep aklıma geliyor.

Bugün buraya gelirken ailemle yeniden iletişim kurabildim ve nerede olduklarını sordum. Bir çadır bulup onu kurmuşlar ve oraya sığınmışlar. ‘Hava çok soğuk orada nasıl yaşayacaksınız’ diye sordum, annem ise ‘bizim durumumuz başka insanların halinden çok daha iyi’ dedi. Sonra sustuk, ben ne diyeceğimi bilemiyorum çünkü onlara yardım edemiyorum, elimden gelen hiçbir şey yok ama en azından hala yaşıyorlar diyerek şükrediyorum” sözlerini ailesinin ve akrabalarının can güvenliğinden büyük endişe duyduğu şeklinde sürdürdü.

“BAŞARILI BİR DOKTOR OLARAK GAZZE’YE DÖNECEĞİM”

6 yıldır Van’da yaşayan ve eğitim hayatına burada devam eden Mohammed Alusta, “Bu yürüyüşü yapanlara ve yanımızda duranlara, bizler için üzülenlere teşekkür ediyorum. Başarılı bir öğrenci olarak buraya geldim ve başarılı bir doktor olarak Gazze’ye döneceğim. Dönmekten başka çarem yok, bunu Filistin için yapmak zorundayım” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: WanHaber: Zehra Boğatekin Akman / Fatma Öztürk