Van, 23 Ekim 2011'deki 604 kişinin yaşamını yitirdiği 7,2 büyüklüğündeki depremle büyük yıkım yaşadı. Kent, bu depremden 16 gün sonra 9 Kasım'da meydana gelen 5,6 şiddetindeki depremle yeniden sarsıldı.
Kent merkezinde 2'si otel olmak üzere 25 binanın yıkıldığı depremde, gazeteciler Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir ile Japonya'dan gelen gönüllü Atsushi Miyazaki'nin de aralarında bulunduğu 40 kişi hayatını kaybetti.
Yüzlerce binanın yıkıldığı ya da ağır hasar gördüğü depremlerin ardından enkaz altında kalan birçok kişiyi canlı çıkarmayı başaran Van AFAD Müdürlüğü ekipleri, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği illerden Malatya ve Hatay'a da giderek insanların yardımına koştu.
Sürekli tatbikatlar yapan, yeni teknolojik ekipmanlarla kapasitelerini genişleten ekip, depremlerde hayatını kurtardıkları kişilerle zaman zaman telefonda görüşerek moral buluyor.
"Duygusal davranırsak işimizi düzgün yapamayız"
AFAD bünyesinde 18 yıldır görev yapan arama kurtarma teknisyeni Faysal Işık, AA muhabirine, yıllardır birçok şehirde meydana gelen afetlerde hayat kurtarmak için mücadele ettiğini söyledi.
Afetlerde insanlara daha faydalı olabilmek için eğitimlerle sürekli kendisini geliştirdiğini belirten Işık, şöyle konuştu:
"Van depreminde enkaz altında kalan birçok kişiyi çıkardık. 9 Kasım'daki depremde yıkılan Bayram Oteli'nin enkazında görev aldım. Oraya ilk giden ekiptik. Sabaha karşı birini canlı tespit ettik. Moral ve motivasyonu için sürekli konuşuyorduk. Onu canlı çıkarmayı başardık. İsmim aklında kalmış. Hastanede tedavisi tamamlandıktan sonra beni sormuş ve her yerde beni aramış. Sonra telefonuma ulaştı ve beni aradı. İnanılmaz mutlu oldum. Malatya'da buna benzer bir durum oldu. Canını kurtardığımız depremzedelerden ikisi sürekli beni aradı. Bu bizim için çok ayrı bir mutluluk ve motivasyon kaynağı. Hem Malatya'da hem de Van'da kurtardığımız kişilerle hala görüşmemiz devam ediyor."
Arama ve kurtarma çalışmaları sırasında duygusal davranmamaya dikkat ettiklerini anlatan Işık, "Afetlerde yaralı ya da vücut bütünlüğü bozulan insanlarla karşılaşıyoruz. Bazen psikolojik olarak etkilenebiliyoruz ama profesyonel ekipleriz, buna alışıyoruz. Duygusal olarak etkilenme lüksümüz yok. Duygusal davranırsak işimizi düzgün yapamayız. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Buna rağmen birini enkazda kurtardığımızda o anları unutamıyoruz. Bu bize ayrı bir mutluluk veriyor." diye konuştu.
"Enkazda kalanların kurtarılması için canla başla çalıştık"
Arama kurtarma teknisyeni olarak 19 yıldır görev yürüten İbrahim Avcı da "2011'deki Van depreminde en hızlı şekilde enkaz altında kalanların yardımına koştuk. İnsanların kurtarılması için canla başla çalıştık. Yıkılan bir apartmanın enkazında feryat eden bir babanın beş kişilik ailesini sağ çıkardık. O babanın bize sarılırken yaşadığı mutluluk beni inanılmaz etkilemişti. Çok mutlu olmuştum. Bu yıl Malatya'da görev yaptık. Van depreminden daha büyük bir felaket vardı. Devletimizin desteğiyle orda da birçok insanı kurtardık." ifadelerini kullandı.
KAYNAK:AA