Başlangıç noktası olarak Van Depremi’nin baz alındığı araştırmada; depremlerin dolaylı ekonomik etkileri ele alınarak; kentsel hareketliliğin uzun vadeli akaryakıt tüketim artışındaki rolünü inceleyen Araştırmacı Ahmet Duhan Yassa, 2011 yılında meydana gelen Van Depremi sonrası dönemi araştırmasına konu ediyor.
Araştırmada 250 bin kişinin Van Depremi’nden doğrudan etkilendiği belirtilen araştırmada; “Hem il seviyesinde sentetik kontrol hem de firma seviyesinde farkların farkı analizlerinden elde edilen bulgular deprem sonrası dönemde Van’da akaryakıt tüketiminin -temel belirleyicilerinde belirgin bir değişim olmamasına rağmen- istatistiki olarak anlamlı bir şekilde arttığına işaret etmektedir. Uydu destekli nüfus yoğunluk haritalarından ve sensör seviyesinde trafik yoğunluğu verilerinden elde edilen bulgular ise depremin ardından şehrin çevre bölgelerinde görülen nüfus yoğunluğu artışının ve şehirde artan nüfus hareketliliğinin artan akaryakıt tüketiminin potansiyel belirleyicileri olduğunu göstermektedir.” ifadeleri kullanılırken, aynı zamanda 36 bin civarında evin de hasar aldığı belirtiliyor.
Araştırmaya göre; Van ilinin ekonomik büyüklüğü göz önüne alındığında, depremin Türkiye’nin toplam akaryakıt tüketimine, dış ticaret açığına ve sera gazı salınımına etkisi sınırlı olurken; elde edilen bulgular diğer büyük illerimizde hem yakın zamanda gerçekleşen hem de yakın gelecekte gerçekleşmesi beklenen büyük felaketlerin potansiyel uzun vadeli etkilerine dikkat çekiliyor.
Deprem sonrası hem Van hem de yakın illerde artan yakıt tüketimini ele alan Araştırmacı Ahmet Duhan Yassa, yakıt tüketimindeki artışın arkasındaki itici gücün artan kentsel genişleme ve afet sonrası kentsel hareketlilik olduğunu aktarıyor. Ayrıca; uydu destekli arazi kullanım görüntülerine göre kentsel depremden sonra, sınırların önemli ölçüde genişletildiği ve bölgedeki nüfus yoğunluğunun kalıcı olarak arttığı bildirildi.