AFAD'ta verilerine göre; 25 Eylül Çarşamba günü saat 14.50 sıralarından merkez üssü Tatvan ilçesinde 4.5 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen deprem korkuya neden olmuştu. Sağ yönlü doğrultu atımlı bir mekanizmaya sahip olan depremin aktif diri fay haritasında görünmemesi, uzmanları bölge üzerinde detaylı incelemeler yapmaya yönlendirdi. Doç. Dr. Hamdi Alkan, bu durumun, diri fay haritasında yer almayan bölgelerin de deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu gösterdiğini belirterek, bölgedeki tektonik yapının daha yakından incelenmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Buraya odaklanmamız gerekiyor”
İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, iki gün önce Tatvan'ın doğusu ve Hizan'ın kuzeyi civarında orta büyüklükte bir deprem meydana geldiğini belirtti. Depremin bölgede hissedildiğini ve insanlarda bir korkuya neden olduğunu ifade eden Doç. Dr. Alkan, “Deprem sığ bir deprem, sağ yönlü doğrultu atımlı mekanizmaya sahipti. Bu depremin olduğu yerde aktif diri haritasında bir fay görünmemektedir. Dolayısıyla bu bizim için önemli.
Aktif diri fay haritasında görünmüyor fakat bir deprem var. Dolayısıyla bizim buraya ayrıca bir odaklanmamız gerekiyor. Yani şöyle ki, burada sağ yönlü doğrultu atımlı bir mekanizması var. Bu deprem oradaki Kavakbaşı fayı benzer bir mekanizmaya sahip, Muş fay zonu var belki onunla ilişkilendirebiliriz. Orta büyüklükteki bu depremin depremsellikle ilgili bir kılavuz olması açısından ve diri fay haritasında olmayan bölgelerin de deprem üretebileceğini düşünerek ona göre gelecek planlamamızı yapmamız gerekiyor” dedi.
Van Gölü'nün doğusunun batısına göre daha riskli olduğunu daha önceki değerlendirmelerinde ifade ettiklerini belirten Alkan, gölün batısında da diri fay haritasında yer almayan ancak deprem üretebilen fayların olduğunu gözlemlediklerini vurguladı.
Depremin küçük bir sarsıntı olmadığını, orta büyüklükte bir deprem olduğunu söyleyen Alkan, “Onun için bu depremi dikkate alıp, odak mekanizmasının çözümünü ona göre çalışmak lazım. Aynı zamanda deprem meydana getirecek küçük artçıları ona göre çalışmak lazım. Oradaki tektoniği ortaya çıkardığımızda bize ne faydası olacak? Gelecekle ilgili bizim önlem alabilmemize ve daha yaşanılabilir bir ortam oluşturmamız için bir kılavuz görevi görecek. Bu deprem bu açıdan önemlidir. Bu küçük bir deprem değil, aslında orta büyükte bir depremdir. O çözümlerin tekrar yapılıp gelecekle ilgili değerlendirmemiz, önlemlerimiz ve tasarruflarımızı almamız gerekmektedir” diye konuştu.