Psikolog Başakgil, yaptığı yazılı açıklamada, sömestir tatili için ebeveynlerin çocuklarına yönelik doğru tutumlarının önemli olduğunu kaydetti.
Çocuğun karnesinin başkalarıyla kıyaslanmaması gerektiğini kaydeden Başakgil, "Akranlarıyla kıyaslanmak, arkadaşlarının kendisinden daha iyi olduğuna vurgu yapmak, başarısızlıkla suçlamak çocuğunuzda kaygı, yetersizlik, öz güven eksikliğine; hatta değersizlik duygularına yol açar. Bu nedenle karne notlarını değerlendirirken öncelikle karnedeki olumlu yönlere vurgu yapın. Bu durum, onun öz güveninin artmasına, başarı duygusunun pekişmesine zemin hazırlar." ifadelerini kullandı.
Başakgil, karnedeki notların çocuğun kimliğine ait bir özellikmiş gibi görülmemesi gerektiğine dikkati çekerek, ailelere suçlayıcı dilden kaçınmasını tavsiye etti.
Bu tip cümlelerin çocukta, "Ben hiçbir işe yaramıyorum, hep başarısızım ve öyle kalacağım." algısına sebep olarak, kaygıyı artırıp çocuğun öz güvenini azaltacağının altını çizen Başakgil, şöyle devam etti:
"Çocuk bir alanda başarısızsa ilgi alanları değerlendirilip, iyileştirmeye yönelik neler yapılacağına bakılması gerekiyor. Çocukların aldıkları karne ve sınav notları maalesef onların değerlerini belirleyen bir ölçüt haline geldi. Bu durum sadece o dönemle kısıtlı kalmıyor. Geleceğe yönelik umutsuzluk, 'Ben yeterince akıllı değilim, çalışkan değilim.' gibi düşünceleri yaratıyor. Kişinin kendine duyduğu değer ve saygıda düşme oluyor."
Psikolog Başakgil, okul dönemindeki çocuk ve gençlerde önceliğin sözlü ödülde olması gerektiğini belirtti.
Daha sonra çocuğun istediği, yaşı ve sınıfıyla uyumlu maddi ödülün verilebileceğini kaydeden Başakgil, çocukların hobilerinin kötü not getirdikleri için kısıtlanmaması gerektiğini bildirdi.