Urartu Kralı II. Rusa'nın, Süphan Dağı eteğinde yaptırdığı kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle başlatılan kazı çalışmaları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun'un başkanlığında devam ediyor.
Adilcevaz'a, Malazgirt Ovası'na ve Van Gölü'ne hakim tepeye inşa edilen kalede yapılan kazılarda önemli bulgular elde ediliyor.
Önceki yıllarda yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan salonla bağlantılı mimari yapılardaki kazılarda, ok uçları, tekstilde kullanılan ağırşak ile Asur İmparatorluğu'ndan ithal edildiği değerlendirilen alabasterden (süs eşyası ve heykel yapımında kullanılan ince pürüzlü bir tür kireç taşı) yapılmış ve iki yüzünde figürler bulunan düğme şeklindeki bir mühre rastlanıldı.
Kazı Başkanı İsmail Coşkun, AA muhabirine, Kef Kalesi'ndeki arkeolojik kazıların 15 kişilik ekiple sürdürüldüğünü söyledi.
Bu yıl yukarı salon olarak adlandırılan kısmın yan tarafındaki 6 açmada çalıştıklarını anlatan Coşkun, bu açmalarda geçen yıl ki 3 fil ayağına ek olarak yeni 7 fil ayağı daha tespit ettiklerini belirtti.
Salonla ilişkili olan yan taraftaki odaları da açtıkları bilgisini veren Coşkun, şunları kaydetti:
"Bu odaların içinde ok uçları, tekstilde kullanılan ağırşak ve alabesterden yapılmış mühür bulduk. Düğme şeklindeki bu mührün iki yüzünde figürler bulunuyor. Figürlerin içeriğine baktığımızda mührün yerli değil, ithal olduğunu düşünüyoruz. Mührün, Urartu'nun komşusu olan Asur İmparatorluğu'ndan geldiğini düşünmekteyiz. Özelliklerine baktığımızda alabasterin bölgede az bulunması ve önemli bir materyal olmasından dolayı bu mührün bir soyluya ait olduğunu değerlendiriyoruz."