12 Eylül 1980: Demokrasiye Büyük Darbe
Bu olay, o dönemki Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in “Kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temeller üzerine oturtmak” sözleriyle başladı.
Demokratik Kurumlara Büyük Darbe
Darbe sonrasında Türkiye, ağır bir baskı ve kısıtlamalar dönemi yaşamaya başladı; anayasa askıya alındı, ülke genelinde sıkı yönetim ilan edildi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, siyasi partiler kapatıldı, dönemin önde gelen siyasi liderleri ise sürgüne gönderilerek siyasi yasaklarla karşı karşıya kaldı.
Gözaltılar ve İdamlar: İnsan Hakları İhlalleri
Darbe döneminde, yaklaşık 650 bin kişi gözaltına alındı ve birçok kişi cezaevlerinde işkencelere maruz kaldı; “Bir sağdan bir soldan” ifadesiyle özetlenen süreçte, 50 kişi idam edildi, bu durum Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” şeklindeki sözleriyle daha da çarpıcı bir hale geldi ve darbecilerin insan haklarına aykırı tavırları açığa çıktı.
Yargılanma Süreci ve Sonuçları
Darbeye karşı ilk yargı adımları 2010 yılında atıldı; anayasa referandumu ile darbecilerin yargılanmasının önü açıldı ve Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ancak Evren ve Şahinkaya’nın ölümünün ardından dava düşürüldü ve darbe, Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti.
Karanlık Bir Dönemin Hatırası
12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye’nin modern tarihine derin izler bıraktı ve 43 yıl sonra bile yaşanan acılar, belleklerde taze kalmaya devam ediyor; bu dönem, ülkenin demokratik gelişimi ve insan hakları ihlalleri açısından önemli bir dönüm noktası olarak anılmaya devam ediyor.