Gündem

Türkiye doğru yalıtımla 15 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlayabilir

ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan doğru yalıtım ürünlerinin uygulanmasıyla 15 milyar dolarlık enerji tasarrufu gerçekleştirebileceğini belirtti.

Abone Ol

ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan doğru yalıtım ürünlerinin uygulanmasıyla 15 milyar dolarlık enerji tasarrufu gerçekleştirebileceğini belirterek, "Türkiye'deki yapıların yüzde 80'inde yeterli yalıtım olmadığı araştırmalarca tespit edilmiş durumda. Dolayısıyla bu yüzde 80'lik olan kısmın doğru yalıtımı yapılması durumunda çok ciddi bir enerji tasarrufu, çok ciddi bir cari açığı düşürme durumu söz konusu olabilir." dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Turan, yalıtımın enerji verimliliğinin temel unsuru olduğunu belirterek, Türkiye'de binalarda ısı yalıtım kuralları standardı olan TS825’in uygulandığını anımsattı.

Geçen yıl sıfır enerjili bina standartlarının da belirlenerek yayınlandığını ifade eden Turan, "Şu an hiç yalıtımı olmayan bir binayla neredeyse sıfır enerjili bir standartla yalıtım yapılan bir bina arasında yüzde 70'e kadar bir enerji tasarrufu oluşuyor. Doğru yalıtım ürünlerinin uygun şekilde uygulanması ile binalarda enerji faturaları yüzde 70'e kadar indirebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'deki toplam 22 milyon hanenin yüzde 80'inde yalıtım uygulamasının zayıf ya da hiç olmadığını belirten Turan, ülkede verimlilik çalışması yapılması gereken alanların başında enerjinin yaklaşık üçte birinin tüketildiği binaların geldiğini ifade etti.

Turan, bu kapsamda Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) tanımının eklendiği Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in geçtiğimiz yıl 1 Ocak’ta yürürlüğe girdiğini anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:

"Bu yönetmelikle birlikte artık ülkemizde de belli bir alan büyüklüğüne sahip olan binalar, enerjisinin bir kısmını kendisi üretecek, kalan enerji ihtiyacını da çok daha verimli bir şekilde kullanacak. NSEB şartı 1 Ocak 2025'ten itibaren 2 bin metrekareye çekileceği için şimdiden pek çok binanın bu doğrultuda inşa edileceğini öngörüyoruz.

Bununla birlikte 1998'de yayınlanan TS825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı'nın dört mevsimi yaşayan ülkemizin soğuk bölgelerimizde ısıtma ihtiyacına, sıcak bölgelerinde ise soğutma ihtiyacına göre güncellenmesini önemsiyoruz. Standartta yapılacak değişikliklerin neticesinde hem ısıtma hem de soğutmayı ele alacak yeni metodolojiye göre yeni enerji limitleri tayin edilmiş ve enerji tüketim seviyeleri gelişmiş ülkeler düzeyine yaklaşmış olacaktır."

Enerji ithalatının azaltılması için tasarruf şart

Birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimini düşüreceği için yönetmelikle yapılan değişikliği olumlu değerlendirdiklerini de dile getiren Turan, "Türkiye olarak 2022'de enerji ithalatına ödediğimiz para 96 milyar dolar. Enerji ihtiyacımızın yüzde 75'ini ithal ettiğimiz için diğer ülkelere göre daha fazla enerji tasarrufu yapmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Turan, şöyle konuştu:

"Güncel enerji maliyetleriyle hesaplandığında Türkiye'nin tamamında doğru yalıtım ürünleri uygulanırsa 15 milyar dolarlık tasarruf elde etmemiz mümkün. Mevcut durumda Türkiye'deki yapıların yüzde 80'inde yeterli yalıtım olmadığı bazı araştırmalarca tespit edilmiş durumda. Dolayısıyla bu yüzde 80'lik kısmın doğru yalıtımı yapılması durumunda çok ciddi bir enerji tasarrufu, çok ciddi bir cari açığı düşürme durumu söz konusu olabilir."

Enerji maliyetlerini düşürmek için Türkiye'nin gerekli standartları uygulaması ve bunun otoriteler tarafından kontrolünün de önemli olduğuna işaret eden Turan, "Standartların uygulanması ve bunun kontrolü çok önemli çünkü standartların hali hazırda çıkarılması yetmiyor. Piyasa gözetimi ve denetiminin de yapılması gerekli. O standartlara göre, o ürünlerin o projelerde kullanılıp uygulanması gerekli. Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) standartlarının yeterli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Geçen yıl yalıtım sektörünün özellikle deprem bölgesinin inşası nedeniyle kaynaklarını o bölgeye aktardığını belirten Turan, sektörün ihracat tarafında yeni pazarlara girdiğini ancak daha çok deprem bölgesinin hızlı bir şekilde yeniden inşasına yoğunlaştığını ifade etti.

"Enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında çok daha fazla"
İklim değişikliği, enerji arzına yönelik küresel gelişmeler ve bunlara bağlı olarak maliyetlerdeki artışın, enerji verimliliğinin önemini daha da artırdığını ifade eden Turan, şöyle devam etti:

"Enerji tasarrufu miktarı ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir. Bu sebeple genel bir rakam vermek oldukça zor. Birçok gelişmiş ülkede binalar, ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kilovat olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor. Ülkemizdeki binalar ise halen 120-150 kilovat seviyelerinde enerji tüketiyor. Dolayısıyla enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında çok daha fazla."

Yeni enerji teknolojileri ile yenilenebilir enerji kaynaklarının öne çıkacağı yepyeni bir dönemin başladığını da aktaran Turan, şunları kaydetti:

"Dünyada tüketilen toplam enerjinin yüzde 40’ı binalarda kullanılıyor. Türkiye için de benzer tablo söz konusu. Binalar ve yerleşimler, karbondioksit gazı salınımının yüzde 40'ından, su tüketiminin yaklaşık yüzde 12'sinden, enerji tüketiminin yüzde 30'undan ve elektrik tüketiminin de yüzde 71'inden sorumlu. Buna karşın binalarda yalnızca ısı yalıtımı yaparak yüzde 70'e varan enerji verimliliği sağlanabilir.

Bina ve bununla birlikte tesis yalıtımı gerek enerji verimliliği gerekse iklim krizi ile mücadele için en temel ve ekonomik adım. Binalarda yalıtım malzemesi kullanmak çok fazla maliyet oluşturmuyor. Binanın toplam maliyetinin yüzde 3'üne denk geliyor ve güncel enerji maliyetleri ile baktığımızda ortalama 2-3 senede amorti ederek hane halkına geri dönüyor."