Gündem

Trump'ın kripto varlık politikası dünyayı sarsacak mı?

Trump'ın Bitcoin'i rezerv varlık haline getirmek ve kripto sektörünün önündeki hukuki engelleri temizlemek için atacağı her adım fiyatları daha da tırmandırabilir.

Abone Ol

Ekonomist Erkan Öz, Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesi sonrasında kripto varlıkların yükselmesini AA Analiz için kaleme aldı.

Bitcoin ve kripto varlık yatırımcıları, Donald Trump'ın ikinci kez ABD başkanlığına seçilmesinde kilit rol oynadı. Müstakbel başkan, seçim kampanyası sırasında kripto düşmanı Demokrat politikacıları ve bürokratları durduracağını, ülkede Stratejik Bitcoin Rezervi oluşturacağını ve ABD’yi kripto varlıklar alanında dünya lideri haline getireceğini belirtti. Bu vaatler o kadar çekiciydi ki, ideolojik olarak kendini Trump tarafında görmeyen milyonlarca kripto yatırımcısı Cumhuriyetçilere oy verdi. Pew Research'ün ekim ayında yayınladığı yeni bir araştırmaya göre 18-50 yaş arası Amerikalıların yüzde 17’si kripto varlıklara yatırım yapıyor. [1] Yani ABD'de en az 25 milyon insan kripto varlıkları bir yatırım aracı olarak kullanıyor. [2] ABD'de seçimler küçük farklarla kazanılıyor. Böyle bir ortamda 25-30 milyon civarı seçmenin kuvvetli desteğini almak Trump için hayati bir rol oynadı.

Donald Trump aslında ilk döneminde Bitcoin’e hiç de sıcak bakmıyordu. Hatta 2017’de Bitcoin hızla bin dolardan 20 bin dolara doğru tırmanınca "doların gücünü korumak" için Bitcoin’de türev işlemler başlatılmasını sağladı. [3] Böylece elinde hiç Bitcoin olmayan yatırımcılar dahi açığa satış yaparak fiyatı indirebilecekti. Trump bu hamlesiyle en büyük kripto paranın 20 bin dolardan 3 bin dolara kadar düşmesine kapı açtı.

Öyleyse, Donald Trump sadece seçim kazanmak için mi Bitcoin'i savunmaya başladı? Bitcoin taraftarlığı ve vaatleri yalan mı? Yoksa tam tersine Trump, "güçlü dolar" politikasını artık terk mi edecek?

Trump ilk döneminde doları altınla güçlendirmeye çalıştı

Aslında Trump doları güçlendirme projesinden vazgeçmiş değil; sadece doları kuvvetlendirmenin en kısa yolunun, onu Bitcoin ile desteklemek olduğunu fark etmiş gibi görünüyor. Trump 2016’da ilk kazandığı seçim öncesinde de doları altınla desteklemek istediğini belirtmişti. [4] Hatta Trump ilk döneminin sonlarında doların altına bağlanması gerektiğini savunan ekonomist Judy Shelton’ı ABD Merkez Bankası (Fed) içinde karar verici bir pozisyona atamak istemişti. [5] Ancak Trump bu hamlesini gerçekleştiremedi ve kurulu düzenin sert muhalefetine tosladı.

Donald Trump 2016’da başkan seçildiğinde yaptığı ilk iş Oval Ofis'e eski başkanlardan Andrew Jackson’ın bir portresini astırmak oldu. Jackson, ABD tarihinde ilk kez merkez bankasını kapatan ve ülkenin tüm borcunu bitiren başkandı. Tıpkı Trump’ın seçimlerden önce en az iki kez suikast girişimine uğraması gibi Jackson da finans kapitale karşı bu amansız mücadelesi nedeniyle 1835’te suikast teşebbüsüne maruz kalmıştı. [6]

Trump ilk döneminde altınla destekli güçlü bir dolarla ABD’nin her geçen gün artan borçlarını ödeyebileceğini düşünüyordu. Ancak ilk dört yılında deneyimsizliği nedeniyle kurulu düzenin iktisat politikalarını pek yerinden oynatamadı.

ABD doları 1971’den bu yana altınla sınırlı değil. Fed herhangi bir sınıra bağlı olmaksızın istediği kadar dolar üretebiliyor. Yani, Fed'in dolar karşılığında altın vermek gibi bir yükümlülüğü yok.

2008'e kadar ABD'nin 232 yıllık tarihinde toplam ürettiği Merkez Bankası parası 1 trilyon dolardı. ABD, o yıl yaşanan büyük finansal felaketi aşabilmek için 232 yılda ürettiği paranın 3 katından fazlasını krizi takip eden birkaç yılda bastı ve piyasalara sürdü.

Fed, 2020 krizinde ise 232 yılda ürettiği paranın 3 katını sadece 3 ayda piyasalara boca etti. [6] Yine Amerikan devletinin borcunun 1 trilyon dolara ulaşması neredeyse 200 yıl sürmüştü. [7] Oysa sadece son dört ayda ABD 1 trilyon dolar daha borçlandı. [8] Amerikan devletinin borcu ülkenin bir yıllık üretiminin yüzde 122’sine tırmandı. ABD, birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesini geride bırakarak dünyanın en borçlu 11'inci ülkesi oldu. [9]

Trump, tıpkı Jackson gibi bu gidişe dur demek, doları tekrar sınırlı bir para haline getirmek ve devletin borçlarını azaltmak istiyor. Aksi halde hem Amerikan halkı yüksek faizlerle sürekli uluslararası sermayeye çalışacak hem de yakın gelecekte bu kadar fazla borçla devletin dünya liderliğini muhafaza etmesi mümkün olmayacak.

Trump Bitcoin ve altınla ABD'nin borcunu bitirebilir mi?

Donald Trump iktidarda olmadığı son 4 yılda tıpkı altın gibi Bitcoin’in de sınırlı bir parasal varlık olduğunu keşfetti. Altın 5 bin yıllık bir sınırlı para. Oysa Bitcoin henüz 2009'dan beri hayatımızda. Çok yeni olduğu için tüm dünya merkez bankaları çılgınlar gibi sınırsız para basarken fiyatı müthiş dalgalanmalarla da olsa hızla artıyor. Trump artık doları sadece altınla değil Bitcoin ile de destekleyebileceğini düşünüyor. Bu nedenle Trump'ın "Bitcoin’i stratejik rezerv varlık haline getirme" sözü, sadece bir seçim vaadi olarak değerlendirilmemeli.

Uluslararası finans kapitalinin en çok korktuğu senaryo Trump’ın altın ve Bitcoin rezervlerini kullanarak Amerika’nın borçlarını azaltması. Böyle bir durumda bankacılık kartelleri en büyük gelir kaynaklarını önemli ölçüde kaybeder. Büyük bankaların sistem içerisindeki önemi azalır. En kötüsü de ABD diğer ülkelere de örnek olur.

Trump ilk döneminde kurulu düzenin yoğun direnci nedeniyle altın konusunda istediklerini yapamadı. Şimdi hem altına hem de Bitcoin'e inanıyor. Bürokrasi ve uluslararası sermaye muhtemelen bu konuda eskisinden de çok direnç göstermeye çalışacak. Trump’ın Bitcoin'i rezerv varlık haline getirmek ve kripto sektörünün önündeki hukuki engelleri temizlemek için atacağı her adım fiyatları daha da tırmandırabilir.