EKONOMİ

Trafik sigortasının acısını kasko fiyatlarından çıkardılar!

Trafik sigortası ve kasko fiyatları araç sahiplerinin en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Bu kapsamda enflasyonun yüzde 62 olduğu 2023 yılının ilk 11 ayında kasko sigortası fiyatları yüzde 95 arttı. Böylece otomobilde kasko ücreti 4 bin 835 liradan 7 bin 502 liraya ulaştı. Uzmanlar ise sigorta şirketlerinin trafik sigortasından ettikleri zararı kaskodan çıkarmaya çalıştıklarını söylüyor.

Abone Ol

Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) rakamlarına göre yılın ilk 11 ayında kasko fiyatları yüzde 95 arttı. Aynı dönemde enflasyon oranı yüzde 62'ydi. Kasko fiyatları yüzde 95 artınca 1 adet araç başına kasko fiyatı da 5 bin 106 liradan 8 bin 437 liraya fırladı. Otomobillerde bu rakam 4 bin 835 liradan 7 bin 502 liraya ulaştı. En büyük artış yüzde 215 ile kamyonette gerçekleşti.

2023 yılı 9 aylık rakamlara göre ise sigorta şirketleri topladıkları 57 milyar liralık prime karşı 22.4 milyar liralık tazminat ödemesi yaptı. Şirketler ayrıca gelecek dönemdeki hasarlara karşı 10.9 milyar lira muallak tazminat ayırdı.

TRAFİKTE DE BU YIL ZARAR GÖRÜNMÜYOR

Habertürk’ün aktardığı bilgiye göre, uzmanlar sigorta şirketlerinin trafik sigortasından ettikleri zararı kaskodan çıkarmaya çalıştıklarını vurguluyor. Geçen yılın ilk 11 ayında trafik sigortası fiyatlarının yüzde 112 artışla toplam prim üretiminin 83 milyar lira olduğu görülüyor.

2023 ilk 9 ayda ise 65.5 milyar liralık prim toplayan sigorta şirketleri buna karşın 29.8 milyar lira hasar ödedi. 33.3 milyar lira gelecek dönemlerdeki olası hasarlar için muallak hasar tazminatı ayıran şirketlerin ayrıca 20 milyar lira da devreden muallak tazminat karşılığı yükümlülükleri bulunuyor.

Bunları toplarsak toplam hasar ve muallak hasar yaklaşık olarak toplanan prime eşit. Bir de şirketlerin topladığı primi değerlendirdiği mali kârı da hesaba katarsak aslında şirketlerin trafikten de en azından şu anda zarar etmedikleri görülüyor. Ancak sigorta şirketleri bu alanda geçtiğimiz 2 yılda zarar etmişlerdi.

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?

2020 yılında başlayan pandemi ile birlikte uzaktan çalışma, sokağa çıkma yasakları gibi tedbirler dolayısıyla 2021 yılına gelindiğinde kasko hasar frekanslarında 6-7 puanlık düşüşler ortaya çıktı. 2021 yılında düşük frekansı gözeterek sattıkları poliçeler 2021 yılının üçüncü çeyreğinde başlayarak, 2022 yılı birinci çeyreğine kadar yüksek hasarlarla geri döndü.

2021 yılı dokuzuncu ayında yüzde 98’lere çıkan hasar/prim oranı, yıl sonunda yüzde 105 seviyesine geldi. Buna bir de aşırı kur dalgalanmaları eklendi ve rakam 2022 yılı mart ayı sonuna gelindiğinde yüzde 126'ya kadar çıktı.

ŞİRKETLER HATALARINI ARAÇ SAHİPLERİNE ÖDETTİ

Bu dönemden itibaren fiyatlara yüzde 200'lere varan zamlar yapıldı. Başka bir ifadeyle şirketler hatalarını çok daha ağır bedellerle vatandaşa ödetti. Genelde yöneticiler ‘böyle bir kur artışını kimse öngöremezdi’ şeklinde yorumlar yaptılar.

2021-22 arasında hasar maliyetleri yüzde 83 artarken, yüksek fiyatlar nedeniyle, sigorta tüketicileri, hasarsızlığın bozulmaması için küçük hasarları ihbar etmemeleri sonucu frekans yeniden 6 puan kadar geriledi. Yani pandemi düzeyine geri döndü.

Sigortacılar yaptıkları fiyatlamada bir yıl boyunca sorumlu olacaklarından, maksimum yüzde 100'lük bir enflasyon artışını gözeterek, fiyatın üstüne bir marj daha ilave ederler. Tüm bu verileri harmanlayarak artışlar maksimum yüzde 120'ler civarında olması gerekirken fiyatlara yüzde 195 zam yaptılar.

Geçmişteki zararlarını çıkartmak için bu zamları 2023’te de sürdürdüler. Sigortacıların bu aşırı zamma karşı 2020 ile 2023 yılları arasındaki araç bedellerindeki artışı bir argüman olarak ortaya koydular.

Oysa bu yaklaşım ancak aracın pert yani tam hasara uğraması halinde geçerli olup, pert frekansı yüzde 2-3 civarında.