Türkiye, 47 gün sonra sandığa gidiyor...
2023 seçimleri hızla yaklaşırken, partilerdeki heyecanlı hazırlık da başladı.
Siyasi partiler bir yandan da seçim politikalarını vatandaşlarla paylaşıyor.
Altılı masanın bazı konularda zıt düştüğü üyelerden biri de Saadet Partisi.
Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, muhalefetin genel hatlarıyla kabul ettiği LGBT konusunu sert bir dille, "Aile kadın ve erkekten oluşur" sözleriyle veto etti.
Aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi için yine masanın geri kalanı onay verirken, tek gönülsüz parti yeniden Saadet Partisi olmuştu.
Son olarak yaşanan olay uzun süre tartışılacak cinsten.
KRT TV'de Bir Başka Açı programına konuk olan Temel Karamollaoğlu, kadın ve aile konusuna değindi.
"İdam cezası gelsin"
Kadını korumak adına atılan adımların daha da ilerisine gidilmesi gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, idam cezasına göz kırptı.
Karamollaoğlu, kadına şiddete karşın idam cezasının uygulanması gerektiğini vurguladı.
"O adamın yaşaması hakkı olduğu kanaatinde değilim"
İşte o ifadeler;
Kadını koruma noktasına gelince biz kadına şiddetin önlenmesi konusunda bugün atılan adımlardan daha ilerisine gidilmesine taraftarız. Nereye kadar? Açıkça söyleyeyim. İdam kalktı efendim, insanlar birbiriniz öldürse bile, Devlet bir insan ölüm cezası veremez... Neden veremez? Bir adam vahşileşmiş, karısını öldürmüş, çocuklarını öldürmüş, sonra diyoruz ki biz Devletiz bu kadar vahşeti işlemiş olsa bile yaşasın. Yok arkadaş ben o adamın yaşaması hakkının o adamda olduğu kanaatinde değilim. Başka yerlerde var, bizde de yıllarca uygulandı.
"İdam cezasının gerekliliğine inanıyorum"
Bir adam hem çocuklarını hem karısını katlediyor, ben o insan için idam cezasının verilmesinin gerekliliğine inanıyorum. Onun için kadını korumak, aileyi korumak en önemli görevlerimizden biri.
"Bahsetmeyi dahi doğru bulmuyorum"
Bir diğer yandan "İstanbul Sözleşmesi partinizle CHP arasında bir görüş ayrılığına neden oldu mu?" sorusunu yanıtlayan Karamollaoğlu, şöyle devam etti;
Hiç bu güne kadar bir çatışma söz konusu olmadı. Bizim aile ve kadının korunması konusunda hiçbir tereddüdümüz yok ki. Ama İstanbul Sözleşmesi dediğiniz zaman başka şeyler hatra geliyor. Ben bahsetmeyi doğru bulmuyorum. İçinde doğru olan yerler var doğru olmayan yerler var.