17 yaşındaki oğlunu kaybetmesinin ardından yaşadığı derin acının, toparlanmasını zorlaştırdığı biliniyordu. O’Connor’ın ölümü, ailesi tarafından açıklandı.

Ailesinin yaptığı açıklamada, "Sevgili Sinead'imizin ölümünü duyurmaktan dolayı büyük bir üzüntü içindeyiz" denildi. Açıklamada, ünlü şarkıcının ailesi ve arkadaşlarının yıkıldığı, özel hayatlarının mahremiyetine saygı gösterilmesi istendi. Ölüm sebebi açıklanmayan O’Connor’ın, uzun süredir ruh sağlığıyla ilgili sorunlar yaşadığı belirtildi.

1987'de ilk albümünü çıkaran O’Connor, 1990'da yayınlanan "Nothing Compares 2 U" şarkısıyla dünya çapında ün kazanmıştı. Şarkıyı, gözyaşlarıyla söylediği görüntüleri unutulmazlar arasına girdi. O’Connor’ın 17 yaşındaki oğlu Shane, intihar şüphesiyle hastanede gözetim altında tutulurken kaçmış ve kısa süre sonra ölü bulunmuştu. Oğlunun ölümünden sonra yaşadığı derin üzüntü ve yas, sanatçının hayatını derinden etkiledi.

O’Connor, oğlunun ölümünden sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, "Oğlum benim hayatımın aşkıydı, ruhumun ışığıydı" diyerek acısını dile getirmişti. Shane’le kendisinin aynı ruhu iki farklı bedende taşıdığını söylemişti. Oğlunun kaybının ardından toparlanmakta zorlanan O’Connor, geçmişte de ruhsal bunalımlar yaşamıştı.

2007 yılında Oprah Winfrey’e verdiği bir röportajda, bipolar bozukluk teşhisi aldığını ve 33. yaş gününde intihar girişiminde bulunduğunu itiraf etmişti. 4 kez evlenen ve 4 çocuk sahibi olan O’Connor, gösteri dünyasının alışıldık ünlülerinden değildi. Muhteşem sesi ve müzik yeteneğiyle dünya çapında tanınmıştı ancak her zaman kendine özgü bir duruş sergiledi.

1990'da çıkan "Nothing Compares 2 U" şarkısı, Prince tarafından yazılmıştı ve şarkı, dünya çapında büyük bir ilgi gördü. Prince, yıllar sonra O’Connor’ın şarkıyı kendisinden daha iyi seslendirdiğini kabul etmişti. O’Connor, 9 albüm daha çıkarmış olsa da bu şarkının başarısını hiçbir zaman aşamamıştı.

2017’de adını Magda Davitt olarak değiştiren O’Connor, kadınların kimliğini hiçe sayan isimlerden uzaklaşmak istediğini söylemişti. 2018’de Müslüman olarak adını Shuhada' Sadaqat olarak değiştirdi. İslam dininde huzur bulduğunu ve sahneye başını örterek çıkmaya başladığını ifade etmişti.

O’Connor, son yıllarda müzik kariyerine geri dönmeye çalıştığını ve hayranlarına yeni bir albüm müjdesi vermişti. Ancak ani ölümü, bu planları yarıda bıraktı. Saçlarını kazıtmasıyla bilinen O’Connor, bu tercihini annesiyle yaşadığı zor günlere bağlamıştı. Annesinden gördüğü şiddet ve baskı nedeniyle saçlarını kazıttığını, annesinin ona sürekli dayak attığını ve duygusal olarak istismar ettiğini anlatmıştı.

Sinead O'Connor, çocuk yaşta kazıttığı saçlarını bir daha hiç uzatmamıştı. Annesinin ölümünden sonra zor zamanlar geçiren ve bir dönem sokaklarda yaşayan O’Connor, “Güzel görünmek istemiyordum” demişti. Albüm çıkarmaya ve dünya çapında tanınmaya başladığında bile, müzik yapımcılarının görünümünü değiştirmesi yönündeki taleplerine karşı çıkmıştı.

Ünlü şarkıcının hayatı, hem müzikal başarılarla hem de kişisel trajedilerle doluydu. 56 yaşında aramızdan ayrılan Sinead O'Connor, ardında unutulmaz bir miras ve derin bir hüzün bıraktı.

Kaynak: Wan Haber Haber Merkezi