Yüzyıllar öncesinden bu yana insanlar duygularını başkalarına aktarabilmek ve fikirlerini, isteklerini, ihtiyaçlarını herkesle paylaşabilmek adına çeşitli sanat dallarına yönelmiştir. Şiir, hikâye, roman, müzik, heykel, tiyatro gibi sanat dallarının zamanla gelişip kültürden kültüre aktarımı çoğu insanı bu sanatlara yöneltip içlerindeki duygu birikimini kitlelerle paylaşıp beğeni ve ün kazanmalarını sağladı. Bu sanat dallarından biri olan şiir; yüzyıllar boyu insanların birbiriyle etkili biçimde yazılı iletişim kurmalarına, kelime dağarcıklarının gelişmesine, aynı konu için farklı anlatım yolları bulmalarına ve hayata bakış açılarının genişlemesine büyük katkı sağlamıştır.
Şiirin insanlara ve insanlığa bu faydalarının yanında iyi şiir yazmanın da bazı gereklilikleri ve koşulları vardır. Bu koşullar bütünüyle sağlanmadıkça yazılan şiirler iyi seviyede olmayacak ve şiirin kitlelerde oluşturması beklenen yararlı durumlar gerçekleşmeyecektir. Şiir yazarının şiirini hayata geçirme aşamasında uygulaması gereken bazı durumlar vardır. Tamamen içinden gelen duyguları aktarmak, sözcük seçimlerinde özgünlüğü yakalamak, aynı sözlerin sadece bir anlamdan ziyade başka anlamlar da içerebilmesi, şiirde kullanılan dilin herkesçe anlaşılabilirliği ve anlatımda tekrara düşmemek gibi faktörler şiiri nitelikli hâle getirip büyük kitlelerce okunmasına vesile olur. Bu durumlara dikkat etmeden şiir yazmak istenen sonuçların alınamamasına sebep olur.
İÇİNDEN GELEN DUYGULARI AKTARMAK
Şiir yazarken dikkatlice uygulanması gereken en önemli kurallardan biri kelimeleri uygun dil bilgisiyle birleştirmekle yetinmeyip içinden gelen duyguları da kâğıda aktarabilmesidir. Yazılan şiirlerin içerdiği duygu ve düşünceler o an şiddetli bir biçimde hissedilmişse bu şiirin diline de yansıyacaktır ve daha doğal, içten bir anlatım olacağı için şiiri okuyan herkes şairle aynı duyguları, düşünceleri ve istekleri paylaşacaktır.
Şiirin barındırdığı duyguları şiiri yazma anında hissetmiyor olmasına rağmen sırf ilgi görmek ve beğenilmek için yazan bir şairin şiirinde samimiyet hissedilmeyecek ve okurlar tarafından bu şiir az beğenilecektir. Ayrıca şair gerçek hislerini okuyucudan esirgeyip beğenilme kaygısına yenik düştüğü için güvenilirliğini kaybedecek ve edebiyat kitlesi nazarında yerini kaybedecektir. Yazılan dizelerin içten gelen duygulardan parçalar taşıması samimiyet göstergesidir ve şiirin başarısının temel ölçütlerindendir.
SÖZCÜK SEÇİMLERİNDE ÖZGÜNLÜĞÜ YAKALAMAK
Genellikle çoğu şairin şiirlerinde bilindik kelimeler yer alır. Bazı şiirlerde şiirin gidişatından ve mısralardan hangi sözcükleri içerdiği ve içereceği belli olur. Bu öngörülebilirlik okuyucuyu o şiirden uzaklaştırır ve şiirin başarısını azaltır. İyi şiir kurgu olarak sürprizlere açıktır ve okuyucunun daha önce görmediği türden sözcük ve sözcük grupları içerir. Aynı duygu ifade ederken kimsenin tahmin edemeyeceği sözcükler kullanmak şairin kelime dağarcığını ve dili kullanmaktaki ustalığını da göstereceği için şairin diğer şiirlerinin de ilgi çekmesini sağlar.
Bu durumu önemsemeyip her şiirde çokça karşılaşılan tanıdık sözcük ve deyimleri şiirlerinde bulunduran bir şair bir süre sonra umduğu okuyucu kitlesini edinemeyecek ve unutulmaya yüz tutacaktır. Şiirde samimiyetten sonra en gerekli özelliklerden biri yaratıcılıktır. Yaratıcı sözcük kullanımına gerekli özeni göstermemek şiir ve şairin iz bırakmasına engel olacaktır.
AYNI SÖZLERİN ÇEŞİTLİ ANLAMLAR İÇEREBİLMESİ
Bir şiiri başarılı ve okunur kılan başka bir kriter de sözcüklerin ve sözcüklerden oluşan dizelerin tek bir anlam içermekle yetinmeyip farklı anlamlara da gelebilmesidir. Şair dile hâkim olup sözcük ve cümleleri ilk bakışta akla gelmeyecek çağrışımlar ve anlamlar oluşturabilirse bu da şiirin özlü (yoğun) olma hâlini gösterir. Yoğun şiirler her ne kadar ilk seferde anlaşılamasa da değerlidir ve şairin hayat görüşünün derinliği, dili kullanma yetisi, zekâsı ve okuyucuya bilgi katma seviyesi hakkında fikir verir.
Tabirlerin, sözcük ve sözcük gruplarının, cümlelerin, özlü sözlerin salt ilk anlamda kullanılması anlamlarından hiçbir şey eksiltmez fakat sözlerin ve şiirin özlülüğü (yoğunluğu) kaybolur. Böyle şiirlerde derin anlamlardan ve herkesçe farklı çağrışımlardan söz edilemez. Anlam zenginliğinin az olduğu böyle şiirler kimi okuyucu tarafından benimsenmez ve okuyucunun gözünde şair sıradanlaşır. Bu bakımdan çok anlamlılık ve özlülük şiirdeki en önemli özelliklerdendir.
ŞİİRDE KULLANILAN DİLİN HERKESÇE ANLAŞILABİLİRLİĞİ
Anlaşılabilme hâli bir şiiri değerlendirmek, doğru ve yanlış kısımlarını görebilmek ve hem şiirin hem de şairin gelecekteki rotasını çizebilmek için elzemdir. Eğer bir şiirin dili yalınsa, sözcük ve cümleler okurun anlayabileceği kadar basit şekilde yazılmışsa, şiir karmaşıklaşmamış bir olay örgüsü veya durum betimlemesi içeriyorsa bu şiir anlaşılır bir şiirdir. Anlaşılabilir bir şiir de hem okuyucuya kolaylık sağlar hem de şairin anlatım ustalığını gösterir. Okuyucu her zaman daha net ve anlaşılabilir şiirleri tercih eder.
Bu özelliklerin tam aksini içeren, yani karmaşık sözlerle oluşturulmuş, Arapça-Farsça veya İngilizce-Fransızca gibi dillerden Türkçeye geçmiş çokça tabir bulunduran, olayı veya durumu uzatıp bir sonuca bağlayamayan şiirlerin anlaşılması daha zor olacağı için şiiri beğenmek, değerlendirip fikir edinmek, şairin gelecekteki şiirlerini okumaya hevesli olmak mümkün olmayacaktır. Şair her bakımdan iyi işler de yapsa; yani sözcüklere çift anlam yükleyebilme, sanatsallık, olay örgüsünde tutarlılık, sözcük çeşitliliği, duyguda içtenlik gibi kıstaslarda gözle görülür ölçüde yetenekli olsa bile şiiri farklı kitlelerce anlaşılamıyorsa o şiirin işlevi kalmayacaktır. Bu durum şiirin ve şairin sonu anlamına gelir.
ANLATIMDA TEKRARA DÜŞMEMEK
Şiir yazmanın bir başka önemli kuralı da anlatımda tekrara düşmeden duygu ve düşüncelerini okura aktarabilme gücüdür. Anlatım baştan sona bir ilerleme hâlindeyse ve yinelenen sözcükler, cümleler, fikirler şiirde bulunmuyorsa bu şiirde şair tekrara düşmemiş demektir. Bu durum okura zaman kazandırır, okurun her dizedeki ana temayı daha net kavramasını sağlar ve şairin olay, durum veya fikirleri aktarırken zorluk çekmediğine işaret eder. Böylelikle şairin şiiri daha çok kişi tarafından okunup benimsenir.
Tekrara düşen şiirler okuyucunun sıkılmasına ve şiirin içeriğini anlayamamasına neden olur. Şiirde her duygunun, düşüncenin, özlü sözün veya sözcük grubunun benzer sözcüklerle tekrarlanması şairin yeni sözcükler bulup kullanma konusunda sorun yaşadığını gösterir. Bu sorunu yaşayan şairler özgün ve yeni şiirler üretmekten uzak görülür ve zamanla okurunu kaybeder. Şiirin ve şairin uzun ömürlü olmasında tekrara düşmeden anlatma becerisinin rolü büyüktür.
Kısaca; şiirin yazılmasında şairi başarıya götürebilecek bazı faktörler vardır. Eğer bir şair içinden geldiği sürece duygularını şiirleştiriyorsa, sözcük kullanımında özgünlüğe ve zenginliğe özen gösteriyorsa, cümlelerinde çok anlamlılığı yakalayabiliyorsa, yediden yetmişe herkesin anlayabileceği basitlikte dil kullanıyorsa ve anlatımda akışı bozacak tekrarlara yer vermiyorsa şiir başarılı olup kitlelere yayılır. Aksi takdirde hem şair, hem de şiirleri belli bir noktadan ileri gidemez.