Akran zorbalığının gittikçe yaygınlaşarak etkisini arttırmasının sonuçları ve bundan kaynaklanan sorunların çözümüne dair çalışmaları bulunan PDR Derneği Van Temsilcisi Ferhat Men, WanHaber’e konuştu.

AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?

Okullarda karşı karşıya kalınan zorbalığın bir toplum sorunu olduğunu belirten Men, “Van özelinde öğrencilerimiz pek çok sorunla karşı karşıya kalıyor fakat bu bir okul sorunu değil, toplum sorunu. Öncelikle akran zorbalığını ele almak istememin sebebi, çok ciddi sorunlarla karşılaşıyor olmamız. Bu durum çocuklarla ilgili görebileceğimiz çoğu sorunla yakından ilgili.

Akran zorbalığı özellikle ortaokul ve lise kademelerinde görülüyor ama çok küçük yaş gruplarında dahi rastlayabiliyoruz. Zorbalık, bir grubun veya kişinin daha zayıf gördüğü kişiye sürekli eziyet verici biçimde zarar vermesi diyebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken konu güç dengesizliği. İki eşit kişi arasında değil, bir şekilde daha güçlü biri daha zayıf birine ısrarlı bir biçimde zarar veriyor. Zorbalık dediğimiz durum bir defaya mahsus olmuyor, sürece yayılıyor ve süreklilik arz ediyor” ifadelerini kullandı.

ZORBALIĞIN TÜRLERİ

Zorbalığın 4 farklı biçimi olduğunu belirten Men, “Zorbalık biçimlerinin ilki fiziksel zorbalık. İtme kakma, saç çekme, tükürme, bir şeyler fırlatma gibi davranışlar fiziksel zorbalık içerisinde değerlendiriliyor. Bunun içinde cinsel zorbalık da var tabii ki bu da yine çocukların özel bölgelerine dokunulması gibi rahatsız edici temaslar içeriyor.

İkincisi ise; küfür, alay etme, hakaret, damgalamak gibi sözel zorbalık olarak isimlendiriliyor. Özellikle çocuklar birbirlerine çok fazla lakap takıyor ve bu durum fiziksel görünümleriyle veya aile geçmişleriyle ilgili olabiliyor.

Üçüncüsü ise ilişkisel zorbalık diyebiliriz. Gruba almama, dışlama, yalnız bırakma, kişi hakkında söylentiler çıkarma gibi farklı şekillerde yapılan ilişkisel zorbalığın genellikle kız öğrenciler arasında daha yaygın olduğunu gözlemliyoruz.

Son olarak siber zorbalık diyebiliriz. Siber yani sanal ortamlarda, kötü mesajlar gönderme, zorbalık yapılan çocuk hakkında yazılar yazma, rahatsız edici paylaşımlara etiketleme, photoshop yaparak rahatsız edici görseller oluşturma gibi farklı şekillerde karşımıza çıkabiliyor” dedi.

SİBER ZORBALIĞIN SONUÇLARI AĞIR OLUYOR

Siber zorbalığın, yaygın biçimde telafisi güç problemlere neden olduğunu söyleyen PDR Derneği Van Temsilcisi Ferhat Men, “Geçen yıl böyle bir durum yüzünden Van’da, bir çocuğumuz kendine zarar vermişti. Siber zorbalık o kadar ciddi ve vahim sonuçlara neden olabiliyor ki, Amerika’da birçok çocuk ve genci intihara götüren süreci oluşturabiliyor.

Bizler işin uzmanları olarak, lise dönemlerindeki çocukların arasında daha çok siber ve ilişkisel zorbalığı gözlemlerken, ortaokullarda sözel ve fiziksel zorbalığı gözlemliyoruz” sözleriyle sanal zorbalığın sonuçlarına değindi.

Zorbalığın bir sistem sorunu olduğunu belirten Men, “Bu durum bir sistem sorunu. Ailede başlayan zorbalık okulda ve sokakta katlanarak artıyor. Çocuk bunu ilk olarak okulda görmüyor zaten, çocukların destek mekanizmaları ailede olmadığı gibi okulda da yok maalesef. Örneğin çocuk zorbalığa uğradığında direkt krize müdahale ediliyor. Oysa önleyici tedbirler çok daha kurtarıcı olabiliyor” ifadelerini kullandı.

“EBEVEYN FARKINDALIĞI ÖNEMLİ”

Ebeveyn farkındalığının bu gibi durumlarda büyük önem taşıdığını belirten Men, “Ayrıca ebeveynlerin çocuklarını takip etmesi gerekir. Çocuk bir anda daha içine dönük bir karaktere büründüyse, her zamankinden daha sessiz bir hal aldıysa, çeşitli bahanelerle okula gitmek istemiyorsa, vücudunda kızarıklıklar mevcutsa bunları değerlendirmeli ve okulda bir sorun olduğunu görmeliyiz” diyerek çocuklarda karşılaşılabilecek ani değişimlerin gözlemcisi olunması gerektiğini belirtti.

ZORBALIK DÖNGÜSÜ

Zorbalık karşısında verilen geleneksel tepkilerin köklü çözümler sağlamadığını belirten Men, “Bu tip durumlarla karşılaşıldığında direk krize müdahale yöntemleri uygulanıyor ancak bu yöntemler yetersiz kalıyor. Zorbalık yapana ceza vermek gibi günü kurtaran uygulamalara gidiliyor. Bu durumlar için önleyici çalışmalar yapılmalı. Yani okullarda öncelikle zorbalık davranışına karşı çocukların farkındalıkları arttırılmalı. Kaldı ki zorbalık yapan çocuklar da bizim çocuklarımız. Çocuk sevilmediğini hissediyor, örneğin ailesinden şiddet görüyor gidip zorba oluyor. Okulda zorba olan çocuk ailede kurban, yani ailede kurban olan çocuk, okulda zorba oluyor. Şiddet görüyor, dışarı böyle yansıtıyor” dedi.

“3 AYRI GRUPTA SINIFLANDIRIYORUZ”

Zorbalık döngüsü içerisinde de çocukların farklı roller üstlendiğini ifade eden Men, “Zorbalık döngüsündeki çocukları üç ayrı grupta sınıflandırıyoruz. Zorba grubu, kurban grubu ve aynı zamanda hem zorba hem de kurban olanlardan oluşan grup.

Zorba grup dediğimiz gurubu daha güçlü kişiler oluşturuyor. Bunlar arkadaşlarını eğlendirmek ve bu yolla kendini daha iyi hissetmek adına böyle davranıyor. Bu çocukların iletişim dili zarar vermek. Zorbalık yapan çocuklar ciddi anlamda risk grubunda çünkü bugünün zorbası yarının madde bağımlısı ya da suçlusu olabiliyor. En çok madde bağımlılığı görülen kişiler yine bu grup içerisinden çıkıyor.

Kurbanlar ise diğer bir grubu oluşturuyor. Bunlar güç olarak daha zayıf, özgüveni daha düşük, daha içine kapanık kişiler olabiliyor. Bu grupta devamsızlık ve okul terki, okulda başarısızlık, derslere ve çevreye yönelik ilgide kayıp, travma, depresyon sık rastladığımız durumlar. Zorbalığa maruz kalmak bunun gibi birçok zarara sebep olabiliyor.

Zorba-kurban dediğimiz grup ise en istenmeyen davranışları sergileyen grup. Bu gruptaki kişiler hem zorbalığa maruz kalıyor hem de başkalarına zorbalık yapıyor” şeklinde sıraladı.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

PDR Derneği Van Temsilcisi Ferhat Men, önleyici tedbirlere ilişkin de; “Önleyici tedbirler konusunda neler yapabileceğimiz kısmına gelecek olursak, psikolojik danışmanlık ve rehberlik servisleri bu konuda çok aktif rol üstleniyor. Psikolojik danışmanın buradaki rolü şu ki, zorbalığı ve sonuçlarını fark ediyor.

Zorbalık yapan öğrenciye ne yapıyoruz, atılganlık çalışması dediğimiz çalışmalardan yapıyoruz. Güvenini daha yapıcı yollarla göstermesine fırsat veriyoruz, gerektiğinde sorumluluklar veriyoruz. Biz öğrencilerimize atılganlık eğitimi veriyoruz. Öfkesini yapıcı yollara nasıl yönlendirebilir, duygu durumunu nasıl kontrol edebilir. Nihayetinde bu çocuklarımızı da kazanmamız gerekiyor” diye kaydetti.

ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI: AKRAN ARABULUCULUĞU PROJESİ

Psikolojik danışman olarak Van’da görev yaptığı lisede Akran Arabuluculuğu Projesini yürüttüğünü belirten Men, “Geçen yıl Van’da kendi çalıştığım okul bünyesinde bir proje yürüttüm. Türkiye’de de yürütülen bir proje olan, Akran Arabuluculuğu Projesi zorbalık davranışını önleyicidir.

Şöyle ki; çocukların arasında bir anket yapılıyor ve kendilerinden, aralarında bir sorun çıktığında onların arasındaki uzlaşmayı kimin sağlamasını istediklerini soruyoruz. Çocuklar sınıftan üç oğlan üç kızı seçiyor, en çok oy verilenleri seçiyoruz. Bu seçilen çocuklara biz 6 haftalık süreçlerde özel eğitim programları uyguluyoruz” dedi.

Seçilen öğrencileri gerekli donatıları vererek sürece hazırladıklarını belirten Men, “Empati eğitimi, iletişim, arabuluculuk gibi konularda verdiğimiz eğitimlerin ardından bu çocuklara rozet veriyoruz ve tarafsız bir şekilde davranacaklarını söyleyerek herkesin önünde söz veriyorlar. Hem çocuklara bir nevi diplomasi eğitimi veriyoruz hem de çocuklar bu tip durumlara karşı anlayış geliştiriyor” şeklinde konuştu. 

Men, “Tabii ki çocukların ilk olarak seçtikleri öğrencilerin tamamı yapısal olarak akil öğrenci değil, başlarda zorbalık gördükleri öğrencileri de seçebiliyorlar. Bunun iyi yanı şu ki; zorbalık yapma potansiyeli yüksek bir çocuğu biz bu yolla dönüştürüyoruz. Aldığı eğitimlerle artık şiddet uygulayan taraf değil şiddetin karşısında olan ya da daha uzlaşmacı tarafta oluyor. Bu çocuk zorbalık yapan öğrenciden lider bireye dönüşüyor” vurgusu yaptı.

AİLENİN TUTUMU

Süreçte aile tutumunun en temel etkenlerden birini oluşturduğunu ifade eden dernek başkanı Men, “Yaramaz diye damgalanan çocukların pek çoğu aslında sosyal, kimi lider nitelikler taşıyan ama görmezden gelinen, aile tarafından sevgi görmeyen çocuklar oluyor. Okul yalnızca ders öğrenilen değil aynı zamanda kişilik özelliklerinin de evrildiği yer. Örneğin İzmir gibi birçok ilde bu proje yaygın bir şekilde uygulanıyor ve oldukça iyi sonuçlar alınıyor” İfadelerinde bulundu.

PDR Derneği Van Temsilcisi Ferhat Men, “Bu proje sayesinde ilk olarak çocukların farkındalığı arttı. Kendi gözlemlerim ve çeşitli kaynaklardan faydalanarak söyleyebilirim ki bu gibi çalışmalar sayesinde okullarda şiddet olayları yüzde 65 civarında azalıyor” diyerek alanda yapılan çalışmaların etkin sonuçlar verdiğini paylaştı.

Kaynak: WanHaber/Zehra Boğatekin Akman/Fatma Öztürk