MHP’nin baraj altında kaldığı 3 Kasım 2002 seçimlerinde bozgunun baş sorumlusu olan Şefkat Çetin Devlet Bahçeli tarafından Partiden Uzaklaştırılmıştı. Yıllardır ortalıktan yoktu. Aktif siyaset ortamından uzak geçen 10 yılın ardından Bahçeli’nin yeniden Şefkat Çetin’i davet edip ekibinde yer vermesi parti tabanında büyük infiale neden oldu.
Peki ne değiştide Şevkat Çetin yeniden Devlet Bahçeli tarafından tekrar MHP'deki görevine geri çağrıldı?
15 yıldır MHP‘yi kendi karargahları gibi kullanan Devlet Bahçeli ve ekibi yıllar önce partiden uzaklaştırdığı Şefkat Çetin ve ekibini çağırarak yanına Koray Aydın‘a karşı fedai olarak kullanmak mi istiyor?
AKP ağzıyla, İsrail ve Amerika‘nın belgelerini kullanarak Koray Aydın‘a ve Ümit Özdağ‘a karanlık bir geçmiş yaftası yapıştıranlarda Şefkat Çetin ve ekibidir.
Bu kirli ve sahte belgeleri internete sunan ise ORTADOĞU gazetesine bağlı alt sitelerdir.
Ayrıca Şefkat Çetin‘in, Koray Aydın‘ın çoğunluk sağladığı illere bir tur düzenlemeye başlıyacağıda söylentileri dolaşmaktadır..
Çetinin ülkü ocaklarına haber saldığı ve ülkücü gençler üzerinde baskı yaparak hazır bulunmaları gerektiğini emretiği haberleri ülkücüler arasında dolaşıyor.
Şefkat Çetin ve onun ekibini yanına fedai alan Devlet Bahçeli‘nin bu tavrı MHP‘yi parçalamaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır.
15 yıldır Devlet Bahçeli‘nin mantığı hiç değişmedi ve değişmeyecekte bunu çok iyi anladık.
“Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim, sonra Ben” diyen Devlet Bahçeli ne kadar samimi acaba ?
Yoksa gene her zamanki gibi;
“Ya, Genel Başkanlık koltuğuna ben oturacağım. Ya da benim isteğim doğrultusunda birisi oturacak. Olmadı MHP’den bazı parçaları kopartarak alacağım”mı diyecek ?
Duyarlı Türk Ülkücüleri olarak artık şunu çok iyi anladık ki; MHP üzerinde oynanan bu oyunlar tamamen cemaat destekli oyunlardır. Zira MHP‘nin ayrışması cemaat ve AKP‘ye yarayacaktır.
Gerçek olan şudur ki Bahçeli’nin Çetin’i yardıma çağırmakla, genel başkanlık yarışında psikolojik olarak ilk yenilgisini aldığıdır.
Şefkat Çetin-Murat Şefkatli ikilisinin Emlak Bankası‘nı nasıl buharlaştırdığı bugüne kadar incelenmedi. Emlak Bankası 1999 seçimlerinden sonra Sadi Somuncuoğlu’na bağlandı. Malum ikili Sadi Bey’e ne genel müdür ne de başka üst düzey yönetici atatmadı. Kendi adamlarını getirmek için inanılmaz bir savaş verdiler. Önce yakın adamları Mehmet Şeniz’i atadılar. Mehmet Şeniz ilk iş olarak Banka’nın villalarına yerleşince Hürriyet Gazetesi’ne “Beylerin ilk işi” diye tam sayfa manşet oldu. Bunun üzerine bugünkü Ziraat Bankası genel müdürü Hüseyin Aydın’ı genel müdür yapmaya çalıştılar. Ancak Ziraat ve Emlak Bankası’nda çalışan milliyetçi muhafazakar grupların, “Hüseyin Aydın kominstlerin adamı “ diyerek yoğun protestosu nedeniyle bu atama gerçekleşemedi. Ziraat Bankası’nda o dönem personelde çalışan Hüseyin Aydın, ANAP ve DSP’ye yaranmak için Milliyetçi Muhafazakarlara yapmadığı zulum kalmadı. Şefkat Çetin-Murat Şefkatli ikilisi AKP iktidara gelince ilk iş olarak Hüseyin Aydın’ı Ziraat Bankası’na genel müdür yapmak için yoğun çaba gösterdiler. Önce Halk Bankası sonra da Ziraat’e genel müdür olması için yoğun çaba sarfettiler. Tabi boşuna değil. Ne Halk ne de Ziraat Bankası’nda hiçbir talepleri geri çevrilmedi. Hüseyin Aydın’ın Almanya’da Ziraat Bankası temsilcisi olduğu 1997 yıllarında, Şefkat Çetin Almanya’ya gittiğinde Federasyon’a bile uğramadan Hüseyin Aydın’la buluşurdu. Hüseyin Aydın’ı atamak için çok uğraşmalarına rağmen başarılı olamayınca tavukçuluk uzmanı Kaplan Yıldız’ın genel müdür olarak atanmasını sağladılar. Kaplan Yıldız’ın bankacılıkla ilgisi olmadığı gibi İstanbul’a bile o tarihe kadar gelmişliği yoktu. Özünden bi haber Kaplan genel müdür döneminde Banka’nın içi hızla boşaldı ve Kemal Derviş’in isteğiyle tasfiye edildi. Ellerinden Banka gidiyor olmasına rağmen MHP’den tek bir kişi karşı çıkmadı. Şefkat Çetin Banka’ya sahip çıkacağına Cumhurbaşkanlığı’na aday olan Sadi Bey’i dövdürdü. Rahmetli Türkeş, “Biz içerdeyiz ama fikirlerimiz iktidarda” demişti. Şefkat Çetin-Murat Şefkatli ikilisi muhalafette ama Hüseyin Aydın gibi adamları iktidarda. Bu nedenle kamu bankalarında kapılar kendilerine sonuna kadar açık. Tiribünlere göstermelik AKP muhalafeti ama arka planda AKP ile içli dışlı. Ne güzel memleket. Bu ikili sayesinde ülkücülük bu hale geldi. Maalesef.
İşin ilginç diğer bir yanı Şevkat Çetin Murat Şefkatlının AKP'yle olan ilişkiler yumağı AKP Hükümeti döneminde Milli Eğitimin tüm kitapları Murat Şefkatli nin matbaasında basıldı. Emlak Bankası MHP'de olduğu dönemde kendilerine yakın fırıldakları bu bankaya genel müdür yaptılar. Bankada yaptıkları oyunlar neticesinde Emlakbank Kemal Derviş tarafından kapatıldı. MHP den tek ses çıkmadı. Böylece Vurgunlar aklandı diye sevindiler. Bürokrasi masasına bakan Murat Şefkatlı Sadi Bey bakan olmasına rağmen her atamasına karıştı. Böylece Emlakbank elden gitti.Türk telecomun özelleştirilmesine karşı çıkan Enis Öksüz'ü 'de sirtindan bunlar vurdu.
Şevkat Çetinin MHP'ye Devlet Bahçelinin başdanışmanı sifatıyla dönmesinden sonra Genel merkezin,Genel merkez delegeleri üzerindeki baskıları artmaya başladı... sıksık delegeler uyarılıyor,Devlet Bahçeliyi desteklemesi yönünde telkinler veriliyor. Delege canından bezdirilmiş durumda...
Fakat son sözü onlar söyleyecekler yine.