Mormon Kelimesi ve Mormonların Tarihi
Mormonlar’ın tarihi 1820’lere kadar geri gider. Amerika’da Joseph Smith (1805–1844) tarafından başlatılan bir dini harekete ya da tarikata verilen isimdir. Bu tarikat, Joseph Smith’in iddiasına göre 1820’lerde başlayan bir vahiy serisiyle şekillenmiştir. Smith, önce İsa Mesih’in, ardından melek Moroni’nin kendisine göründüğünü iddia etmiştir.
Tarikatın resmi kuruluş tarihi, Joseph Smith’in yazdığı Mormon Kitabı’nın yayımlandığı yıl olan 1830’dur. Mormon ismi de bu kitaptan gelmektedir.
Mormon Kitabı’nın Kökeni
Joseph Smith’in iddiasına göre, Mormon Kitabı 4. yüzyılda Moroni isimli meleğin babası tarafından yazılmıştır. Moroni’ye göre, bu kitap Amerika kıtasında bir zamanlar yaşamış olan antik topluluklar hakkında bilgi vermektedir. Bu kitapların New York eyaletinde Palmyra köyünde altın levhalara yazıldığına inanılmaktadır.
İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi
Mormonlar, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi adında bir kilisede ibadet ederler. Dünya genelinde 15 milyon üyeye sahiptirler.
Mormonlar Hristiyan Mıdır?
Mormonlar kendilerini Hristiyan olarak tanımlasalar da, Hristiyanlığın birçok temel inancını paylaşmazlar ve Hristiyanlar tarafından kabul edilmezler.
Tanrı Anlayışı: Mormonlar’ın Tanrı anlayışında, Tanrı önce bedeni olan, ölümlü bir insandı ve sonra Tanrılığa yükseldi. Şu anda bedeniyle birlikte ölümsüz olan bir Tanrı’dır. Tanrı’nın kendi kendine var olması kavramı Mormonlarda kesinlikle bir muammadır.
Üçlü Birlik: Mormonlar, Hristiyanlıktaki “Üçlü Birlik” kavramında da farklı inanışlara sahiptir. Hristiyanlıkta, “Üçlü Birlik” kavramı Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olan tek bir Tanrı’ya işaret ederken, Mormonlar bu kavramların üç farklı Tanrı olduğuna inanırlar. Hristiyanlar Tanrı’ya üç cevherden oluşan tek bir Tanrı olarak inanırken, Mormonlar üç farklı Tanrı olduğu inanışını benimserler.
Bu temel inanışlara baktığımızda, Mormonlar’ın Hristiyan olmadığını görüyoruz. Hristiyanlık 1. yüzyıldan beri temel inanışlarını korumasına rağmen, Mormonlar’ın teolojisi 19. yüzyılda şekillenmiştir. Aynı konuda, 1800 yıl sonra farklı iddialarda bulunmuş olmaları dolayısıyla, Hristiyanlıkla birçok çelişen noktaları vardır.
Mormonlar’ın Kutsal Kitap’la Çelişkileri
Mormonlar, hem Kutsal Kitap’ı hem de 19. yüzyılda yazılmış olan Mormon Kitabı’nı kaynak alırlar; ancak bu iki kaynak birçok konuda birbiriyle çelişir.
Adem ve Havva: Bilindiği gibi, Adem ve Havva Aden Bahçesi’nde yasak olan ağacın meyvesinden yedikten sonra günah dünyaya girmiştir. Tanrı ve insan birbirinden ayrılmıştır, çünkü Tanrı kutsaldır ve günahla bir arada olamaz. Hristiyanlık bu temel günah sorunu üzerine odaklanırken, Mormonlar Adem ve Havva’nın bu ağacın meyvesinden yemesinin kötü bir şey olmadığını savunurlar. Mormonlara göre bu meyveden yemeleri sebebiyle bilgi sahibi olmuşlar ve çocuk sahibi olup dünyada çoğalmışlardır. Bu da Mormonlara göre iyi bir şeydir.
Aden Bahçesi: Mormonlar, Tanrı Adem ve Havva’yı yarattığında yerleştirdiği Aden Bahçesi’nin Amerika kıtasında olduğunu iddia ederler. Bu hem Kutsal Kitap’la hem de tarihle çelişen bir iddiadır. Kutsal Kitap’ta Aden Bahçesi’nin Orta Doğu’da olduğu çok açıktır.
Lütuf ve Çaba: Mormonlar lütfa ancak elimizden gelen her şeyi yaptıktan sonra yer verirler. Kutsal Kitap ise günahlarımızın bağışlanması için günahkâr doğamız gereği çabamızın yetmeyeceğini ve İsa Mesih’in kurban olmasının gücüyle günahlarımızın tamamen lütuf alarak bağışlandığını söyler. Dolayısıyla Mormonlar, Kutsal Kitap’la çelişirler.
Kutsal Kitap Kavramları: Kahinlik, tapınak, bayram, Antlaşma Sandığı, Harun’un oğulları, kefaret günü, Çardaklar bayramı, Fısıh, Tanrı’nın evi gibi Kutsal Kitap’ta sıkça kullanılan kavramlar, Mormon Kitabı’nda hiç kullanılmamıştır.
Mormonlar Kendi Dinlerine İnanırlar
Görüldüğü gibi, Mormonlar Hristiyanlık içerisinde farklı bir mezhep değil, tamamen 19. yüzyıla dayanan yeni bir dindir ve Hristiyanlığın en temel inanışlarında bile farklı görüşlere sahiptirler. Mormon Kitabı ve Kutsal Kitap birçok konuda çelişirler.
Asıl olan, kurtarıcımız ve efendimiz İsa Mesih’in çarmıhta bizim günahlarımızın kefareti için kendini kurban olarak sunması ve bizi tek olan Tanrı’yla barıştırmasıdır. Bu anlayışla çelişebilecek olan her detay bizi doğru ve sadık olan Tanrı’dan uzaklaştırır. Kutsal Kitap’a bakıldığında, “başlangıçta” diye başlayan ve “Amin”le biten Kutsal Kitap’ta yaratıcımız ve kralımız olan Tanrı’nın başlangıçtan beri bizim için planladığı harika geleceği görürüz. Bunun için yüzlerce yıl sonrasında farklı iddialarla yeni bir şey eklenmesine gerek yoktur. Tanrı birdir, dolayısıyla sözü de birdir ve kimse değiştiremez.