’’Silahlar susun, fikirler konuşun’sözü geçen yıl(2013) Newrozun ana belirlemesiydi.Tabii her zaman olduğu gibi,bu sözün derinliği hemen kıvranılamadığında, yanlış yere çekenler oldu. ‘Olumsuzluk’ anlamında yorumlayanlarda çıktı. Ancak PKK ve Legal Kürt, Türk demokratik siyaseti böyle kavramadığında, Öcalan’ın demokratik siyaset felsefesiyle bağlantılandırmayı bilerek,bu belirlemeyi güncel siyasi çalışmaya dökerek kazanmayı bildiler.HDK’nin HDP ye dönüşmesi bu bilinç doğrultusunda gerçekleşti. HDK HDP halini alınca, Öcalan ben bu parti kararını 68’in yeniden güncelleşmesi olarak ele alıyor ve Mahirlerin,Denizlerin çıkış ayarında bir çıkışa vesile olacağına inanıyorum diyerek, HDP’ ye dönük umudunu heyecanla dile getirmekteydi.Bu umut, Öcalan’ın sıkça dile getirdiği en büyük Mahir’ ci benim sözün yerine gelmesiydi. Yerini bulmasıydı. Bu aynı zamanda40 yıllık halklar arası kurulmaya çalışılan köprü bağın yeniden oluşumuydu.Bir nevi Haki, Kemal yoldaşlığın yeniden tesisiydi. Öcalan’ın bu heyecanlı sahiplenmesi halklara umut güven verirken, şoven,ırkçı,sosyal faşist nitelendirebileceğimiz kesimleri ürküttürmekteydi ve 90 yıldır kurulan oyun bozulur korkusuyla saldırgan hale getirmekteydi. İlk saldırganlık maniple şeklinde gelişti. Bu maniple karalayıcı, şüpheciliği içermekteydi. Baktılar Maniple sonuç vermiyor. O zaman ikinci aracı devreye koydular. Devreye koydukları araç bildik, tanıdık araçtı. Bu aracın ses çıkarıcı enstrümanısivil ve cahil insanlardı. Bu insanların ırkçı, dinci duygularında yararlanarak, batıda sivil faşist guruyu HDP’ye karşı örgütlemeye çalıştılar. Kürdistan’da HÜDA-PAR’ ı BDP’ye karşı örgütlemeye çalıştılar. Bu iki güç aracılığıylaprovokasyonlar devreye konuldu. BDP Türk sosyalistlerin kuyruğuna takıldı, HDP bölücülerin kuyruğuna takıldı sözü saldırı, provokasyon için en etkili kullanılan maniple edici sözdü.Bu söz yaygınca dilendirilerek ırkçı, milliyetçi yaklaşımların olgunlaşmasına çalışıldı ve etkili olması için kimi yerlerde bu provokasyonlar geciktirilmeden devreye konuldu. Ancak bu çabalar her yerde etkili olmadı. Aksaray, Karadeniz de kısmi etkili olduysa, bunun sebebi HDP’nin kendi savunma zafiyetindendi. Eğer bu zafiyette düşülmeseydi, HDP örgütlü savunmasını misillemeye göre yapsaydı, karşı atak içinde olur, bu ırkçı saldırganlık o kadar etkili olmaz, ses çıkarmamış olurdu. Yani özetle HDP egemen sivil parti algısında kendini tamkurtaramadığında bu saldırganlığa zemin oldu diyebiliriz. Bu zafiyette düşülmeseydi, ırkçı saldırılar bu kadar etkili olmaz, başladığı gibi sönümükolayca gerçekleşebilirdi. HUDA-PAR Lice ve Silvan provokasyonunda etkili olmadıysa, bunun sebebi BDP nin kendi savunma çizgisi ve egemen sivil partici anlayışında uzak tutmasında, mesafe koymasındandı.Yene de tüm bu saldırgan yaklaşımlara karşın,provokasyoncular asılemelettiklerine muaffak olamadılar. Muaffak olmayı bırakalım, tam tersine halklar arası köprü daha güçlü bir zemine oturmaya yol aldı. 30 Mart seçim sonrasında halklar arası bu köprü daha bir görünür olacak ve dost düşman ne şahane bir köprü olduğunu görecektir. Bu yılın NEWROZU işte bu anlam bağıyla semeresin verecektir. Bir nevi mitolojik, KAWA gerçekliği 68 devrimciliğiyle buluşmasını gerçekleştirmiş olacak. Çağdaş KAWA Olan Mazlum Doğanın Kürt halkının özgürlük ve enternasyonal yoldaşlığı yeniden bir canlılık kazanacaktır. KAWA Mitolojisi nasıl ki, 300yıllıkAsur köleci devletine son veren çıkışa vesile olmuşsa, bu yılın Newrozuda 200 yıllık Ulus-Devlet zihniyetini parçalayan Newroz olacaktır. TC nin somutunda Dehakla özdeşleşen Esat yıldıranzüllümü sonul bir aşamaya gelecektir.Bir nevi,Her iki Kawa Mücadelesigünümüzün HDP çatısı altında 68 ruhuna dönüş,Gezi eylemiyle bugünün güncel çıkışı,yol göstereni olacaktır. Mitolojik Kawanın,Çağdaş Kawanın yaşam idealihalkların barış,özgürlük,demokratik siyaset perspektif, güncel yaşamı olacaktır.
2014 Newrozunda sonra yaşam kendini özgürlük noktasında daha bir belirgin kılacaktır.Dört temel nokta güncel kılınacaktır.Bir Müzakereler resmikabul aşamasına gelmek zorunda kalacak ve Sayın Öcalan’ın esirlik statü koşulları özgürleşmeye doğru bir adım daha yakınlaşacaktır. İki 2012 den beri AKP nin oyalayıcı yaklaşımına ede-bese denilecek ve AKP, ya barış demokratik uzlaşı çizgisine gelecek, ya da aşılmış olacaktır. Üç Devletin mühendislik siyaset anlayışı yerine, ezilenlerin, halkların komünal bilinci öne çıkacak, topluluklara dayalı inşa çalışması daha bir hız alacaktır. Dört HDP BDPmeşru savunma esasına uygun kendini yeniden yapılandıracak, halkların demokratik devrim misyonuyla daha bir öne çıkmış olacaktır.Bu dört şıkın final sonucu yeniden milat olacak ve M.Ö 612 Mitolojik Kawa Destanı yeniden güncellik kazanarak, Rojava devrimi Anadolu,Mezopotamya ya taşınan olacaktır. Bu bilinç coşkuyla özgürlükten yana olan herkesin Newrozunu kutluyor.Newroz Prozbe diyorum.
Hasan Akbaba
Rıeselfeldalle-Almanya
19 Mart 2014