Lise 9. sınıf öğrencisi Taştan ile 10. sınıf öğrencisi Demirtaş'a, 2 yıl önce halsizlik, eklem ağrıları ve burun kanaması nedeniyle gittikleri Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezinde lösemi teşhisi kondu.
Hastanenin hematoloji servisinde tedavilerine başlanan 15 yaşındaki Taştan ve 16 yaşındaki Demirtaş, hastalıkları nedeniyle eğitimlerine de hastanede oluşturulan sınıfta devam etmek zorunda kaldı.
Bu süreçte yaşama dair umutlarını yitirmeyen Taştan ve Demirtaş, ailelerinin ve doktorların desteğiyle zorlu süreci atlatarak sağlıklarına kavuştu.
Genç kızlar, kendileriyle aynı kaderi yaşayan çocuklara destek olmak için onları sürekli hastanede ziyaret ederek iyileşeceklerine dair umutlarını diri tutmalarını sağlıyor.
"Zorlu tedavi sürecinin ardından sağlığıma kavuştum"
Erciş ilçesinde yaşayan Şehriban Taştan, AA muhabirine, hastalığa yakalandıktan sonra lösemi hakkında bilgi sahibi olduğunu söyledi.
Lösemi konusunda farkındalığın artırılması gerektiğini belirten Taştan, şunları kaydetti:
"Lösemi tedavisi gören tüm çocukların benim gibi iyileşmelerini, ailelerine kavuşmalarını, mutlu olmalarını istiyorum. Tedavim tamamlandığı için çok mutluyum. Şu an sağlık sorunum bulunmuyor. Okuluma devam ediyorum. Tedavi sürecinde zor zamanlarım oldu. Hastanede 10 ay tedavi gördüm. Hastalığım nedeniyle eğitimime burada oluşturulan sınıfta devam ettim. Bu süreçte tüm doktor, hemşire ve personel bizimle çok ilgilendi. Gönüllü öğretmenlerden eğitim aldık."
Zorlu tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştuğunu anlatan Taştan, "Tedavileri devam eden arkadaşlarımı hafta sonları ziyaret etmeye çalışıyorum. Beni görünce çok mutlu oluyorlar. İyileştiklerini, mutluluklarını görünce ben de çok seviniyorum. Tedavileri süren arkadaşlarıma üzülmemelerini, morallerini yüksek tutmalarını, mutlu olmalarını öneriyorum. Tüm arkadaşlarımın bir an önce iyileşmelerini diliyorum." dedi.
"Tedavi olan arkadaşlarım iyileşeceklerine inansınlar"
Tuşba ilçesinde yaşayan Merve Demirtaş ise lösemiyle 2022'te yakalandığını, tedavisinin bir yıl sürdüğünü dile getirdi.
Hastanede 8 ay tedavi gördüğünü ifade eden Demirtaş, "Tedavisi süren arkadaşlarımızı fırsat buldukça ziyarete geliyoruz. Hastanedeyken bizim gibi ağır tedavi aşamalarından geçip iyileşenler ziyaretimize geldiklerinde çok seviniyordum. Biz de bu süreci yaşadık. İnsan mutlu oluyor, umutları artıyor. Moral ve motivasyon iyileşmeyi olumlu etkiliyor. Tedavi olan arkadaşlarım iyileşeceklerine inansınlar, morallerini yüksek tutsunlar. Hastanede tedavimin yanında eğitimim de devam etti. Bize böyle bir imkan tanıdılar. Öğretmenlerden ders aldık." dedi.
"Biz de iyileşeceğiz"
Lösemiye yakalanan 11 yaşındaki Seher Özgör de tedavisinin sonuna yaklaştığını, her geçen gün kendini daha iyi hissettiğini belirterek, "Hastanede bir yıldır tedavi oluyorum. Doktorları, hemşire ablaları çok seviyorum. Kamuran hoca benimle çok ilgileniyor. Rahatsızlığımdan dolayı yürüyemiyordum. Artık tedavim ayakta devam edecek. Şu an yürüyebiliyor, koşabiliyor, arkadaşlarımla oynayabiliyorum. Doktorlarım sayesinde oldu. Çok mutluyum. Şehriban ile Merve ablaların bizi ziyaret etmelerine seviniyorum. Onlar iyileştikleri için mutlu oldum. Biz de iyileşeceğiz. Bu zor günleri atlatıp evimize gideceğiz." diye konuştu.
"Çocukların sağlığına kavuşması için mücadele ediyoruz"
Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi Başhekimi ve Çocuk Hematoloji, Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamuran Karaman, her yaş döneminde görülebilen lösemiye çocuklarda daha sık rastlandığını söyledi.
Tedavi sürecinde, moral ve motivasyonunun önemli olduğunu vurgulayan Karaman, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Merkezimizde 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla etkinlik düzenleniyoruz. Bu yıl da hem sivil toplum kuruluşu üyeleri hem de gönüllüler hastalarımızı yalnız bırakmadı. Çok sayıda etkinlik yaptık. Löseminin, tıbbın gelişmesi ve günümüz teknolojisi sayesinde artık tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Tedavi süresi çok uzun. Sabır gerektiriyor. Bu iş sadece doktor, hemşire ve personelle bitmiyor. Bu sürece bazen hastaların ebeveynlerini de dahil ediyoruz. Verilen eğitim, moral ve motivasyon tedaviyi olumlu etkiliyor. Toplumsal farkındalığın oluşması için de Lösemili Çocuklar Haftası'nı çok anlamlı buluyorum."
Hastanede çevre illerden gelen ve uzun süre tedavi görmesi gereken hastaların olduğunu ifade eden Karaman, "Çocukların sağlığına kavuşması için mücadele ediyoruz. Özellikle çocukluk çağı lösemilerini tedavi edecek meslektaş sayımız giderek azalmakta. Biz de bunun önüne geçmeyi, alanın tercih edilebilirliğini artırmayı hedefliyoruz. Dünyada löseminin tedavi edilmesi noktasında çok önemli bir noktadayız. Her türlü takibi ve tedaviyi yapabiliyoruz. Yeni tedavi metotları uyguluyoruz. Dünyanın gelişmiş merkezlerinde uygulanan tedavileri biz de yapıyoruz. Devletimiz tedavilerin yapılması için tüm imkanları sunuyor. Bu süreçte erken tanı ve tedavi çok önemli. Toplumsal bilincin artması, okur yazarlığın artmasıyla bu mümkün oluyor." şeklinde konuştu.
Uzun süren tedavi sürecinin ardından lösemiyi yenen gençlerin, kendileri gibi ağır tedavi aşamalarından geçen çocukları hastanede ziyaret etmesini çok olumlu olduğunu belirten Karaman, "Tedavilerinin ardından sağlığına kavuşanların merkezimizi ziyaret etmelerini teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu da yeni tanı alan, tedavisi devam eden hastalara moral oluyor. Onlarda tedavi olabileceklerine, iyileşeceklerine, evlerine gidebileceklerine inanıyorlar. Bu bizim için çok önemli." dedi.