"Kırklara karışmak" kavramı, bir bebeğin doğumundan sonraki kırk gün içerisinde gerçekleşen hassas dönemine ve bu döneme ait inanç ve uygulamalara işaret eder.
Türk kültüründe, doğum sonrası ilk kırk gün annenin ve bebeğin özel bir durumda olduğuna inanılır. Bu dönemde anne ve bebek, "kırklarına karışılmaması" gerektiğine dair bazı inanışlar ve uygulamalar vardır. Örneğin:
Annenin ve bebeğin dışarı çıkmaması
Ziyaretçilerin kısıtlanması
Bebeğin hemen banyo yaptırılmaması
Anne ve bebeğin özel bakım ve ritüellere tabi tutulması
Bu hassas döneme "kırklara karışmak" denir. Kırklara karışılmasının, anne ve bebeğin sağlığına zarar verebileceği düşünülür.
Dolayısıyla, "kırklara karışmak" deyimi, bir kişinin bu kritik dönemdeki hassasiyetlere saygı göstermemesi, uygunsuz davranışlarda bulunması veya bu döneme ilişkin kurallara uymaması anlamına gelir.