Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim'de İsrail'in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırılar ile İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlallerine karşılık Aksa Tufanı adlı kapsamlı bir saldırı başlattı.
İsrail ordusu aynı gün savaş durumu ilan ettiğini duyurup Gazze Şeridi'ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı ve sonraki süreçte de Gazze'yi işgal etti.
100 gün geride kaldı
Hastaneler, okullar, camiler ve kiliselerin de hedef alındığı yakın tarihin en yıkıcı ve kanlı saldırılarının üzerinden 100 gün geçerken İsrail'in savaş suçlarını içeren katliamında en az 10 bin 400'ü çocuk ve 7 bin 100'ü kadın olmak üzere yaklaşık 24 bin Filistinli öldürüldü, en az 60 bin kişi yaralandı.
İnsani yardımlar engelleniyor
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 9 Ekim'de yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'nin tam kuşatmaya alınacağını ve bölgeye elektrik, gıda ve yakıt girişine izin verilmeyeceğini duyurdu.
İsrail güçleri sonraki günlerde de Gazze'ye insani yardımların girişini engelledi; elektrik, gıda ve yakıt akışını kesti.
Batılı ülkelerin çoğu hariç olmak üzere uluslararası toplum, İsrail'in bölgeye gıda, elektrik ve yakıt akışını keserek savaş suçu işlediğini vurguladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'ye saldırılarla 'Orta Doğu'yu değiştireceklerini' iddia etti.
Gallant da 10 Ekim'de yaptığı açıklamada İsrail güçlerinin 'tüm kısıtlamaları kaldırdığını ve tam taarruza' geçtiğini duyurdu, bu açıklamadan sonra İsrail, Gazze'ye hava saldırılarını şiddetlendirdi.
Batılı ülkeler İsrail'in saldırılarını destekledi
Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne bombalar yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden gelmenin ötesinde açıkça destekledi.
ABD, İsrail'e destek için bölgeye uçak gemileri sevk etti.
Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuk büyük sivil kayıplara ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri tarafından da teyit edildiği üzere İsrail'in defalarca işlediği savaş suçlarına rağmen BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) veto yetkisi olan ABD, ateşkes çağrılarını veto ederek BMGK'yi işlevsiz hale getirdi.
Ateşkes çağrısı yapan kararları veto eden ABD, bunun yerine 'çatışmalara insani ara' verilmesini isteyince 16 Kasım'da Gazze'de çatışmalara 'acil ve uzatılmış ara verilmesi' talep edilen karar tasarısı BMGK'de kabul edildi.
Esir takası mutabakatıyla saldırılara kısa süreli ara verildi
Karar sonrasında İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma sağlandı.
Mutabakatın süresi daha sonra 3 gün daha uzatıldı.
24 Kasım'da uygulamaya giren mutabakat çerçevesinde Gazze Şeridi'nde tutulan 81 İsrailli esire karşılık İsrail hapishanelerindeki 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.
İsrailli esirlerin birçoğu daha sonra basına yaptığı açıklamada kötü muameleye maruz kalmadıklarını belirtti.
İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli esirlerin ise birçoğunun yaralı ve bitkin halde olması dikkatleri çekti.
Filistinli esirler tutuldukları hapishanelerde ağır işkenceler gördüklerini açıkladı.
Gazze Şeridi'ne 65 bin tondan fazla bomba atıldı
İsrail, insani aranın dolmasından sonra Gazze Şeridi'ndeki işgalini ve saldırılarını genişletti.
Gazze'deki hükümetin 13 Ocak'ta yayımladığı verilere göre şu ana kadar Gazze Şeridi'ne 65 bin tondan fazla bomba atan İsrail'in saldırılarında 439 bin evden 359 bini ya tamamen yıkıldı ya da hasar gördü.
Yerleşim yerlerinin, hastanelerin, okulların, üniversitelerin, tarihi cami ve kiliselerin, fabrikaların, alışveriş merkezlerinin adeta yok edildiği bombardımanlar sonucunda Gazze'deki sivil altyapı tahrip edildi.
Gazze Şeridi'nde 388 cami de ya tamamen yıkıldı ya da tahrip edildi, bombardımanların hedefi olan 3 antik kilise büyük tahribata uğradı.
390 okul bombalanırken bunlardan 95'i tamamen yıkıldı.
İsrail güçlerinin saldırıları ve işgali nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki 36 hastane 8'i hariç hizmet veremez duruma geldi.
Siviller için güvenli alan ilan edilen bölgeler 1 tonluk bombalarla vuruldu
İsrail güçleri, Gazze Şeridi'nde daha önce 'güvenli alan' ilan ederek sivilleri yönlendirdiği Gazze'nin güneyini de bombaladı.
ABD'nin The New York Times (NYT) gazetesi ile CNN televizyonunun 22 Aralık 2023'te yapay zeka destekli görsel kanıt analizine dayandırdığı haberlerinde İsrail'in Gazze'de siviller için güvenli olarak belirlediği alanlarda ABD'nin verdiği yüksek tahrip gücüne sahip yaklaşık 1 tonluk yüzlerce MK-84 bombası kullandığının tespit edildiği belirtildi.
NYT, ABD'nin Gazze'de hastaneleri, okulları ve yerleşim yerlerini bombalayan ve on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail'e saldırıların başladığı ekim ayından 22 Aralık'a kadar 5 binden fazla MK-84 tipi bomba gönderdiğinin bilgisini verdi.
İsrail, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri göçe zorluyor
İsrailli siyasiler ve yetkililerin son haftalarda Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin göçe zorlanması yönünde açıklamaları bölgesel ve uluslararası kamuoyunda tepkilere yol açtı.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Suriye ve Ukrayna'daki gibi Gazze'deki Filistinlilerin de göç ettirilmesi için çalışacakları tehdidinde bulundu.
İletişim Bakanı Shlomo Karhi de Gazze halkının saldırıların sürdürülmesi yoluyla gönüllü göçe zorlanması gerektiğini söyledi.
İsrail'in Gazze'de soykırıma varan saldırılarına açık destek veren ABD yönetimi de İsrail hükümetinin Gazzelileri tehcir politikasına karşı çıktı.
2 milyon insan yerinden edildi
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 23 Aralık'ta yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze'de siviller için neden olduğu ölüm ve yıkıma dikkati çekti.
Gazze'de 136 BM çalışanının öldürüldüğünü aktaran Guterres, "Bu, Birleşmiş Milletler tarihinde daha önce hiç görmediğimiz bir şey. Gazze'de hiçbir yer güvenli değil" dedi.
Gazze'deki hükümetin medya ofisinin 13 Ocak'ta paylaştığı verilere göre 2 milyon 300 bin insanın yaşadığı Gazze'de 2 milyon kişi yerinden edildi.
Her gün en az 1 basın mensubunu öldürüldü
Gazze Şeridi'nde işlediği savaş suçlarını ve soykırıma varan saldırılarını dünyaya duyurmaya çalışan ve uluslararası kurallarla dokunulmazlığı olan gazetecileri hedef almaktan geri durmayan İsrail'in saldırılarında şu ana kadar 117 basın çalışanı yaşamını yitirdi.
Buna göre her gün en az 1 basın mensubu İsrail tarafından öldürüldü.
İsrail'e yönelik soykırım suçlamaları Uluslararası Adalet Divanı'na taşındı
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Filistin topraklarında işlediği savaş suçları devam ederken Güney Afrika, 29 Aralık 2023'te 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhinde dava açtı.
Türkiye, Pakistan, İran, Suudi Arabistan, Malezya, Brezilya gibi ülkeler davayı desteklerken ABD yönetimi İsrail'e karşı açılan davayı 'haksız ve tamamen dayanaktan yoksun' olarak niteledi.
BM'nin en yüksek yargı organı Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açılan davanın ilk duruşması 11 Ocak'ta görüldü.
Halka açık yapılan ve canlı yayınlanan duruşmanın ilk gününde UAD yargıçları, Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir taleplerini dinledi ve Güney Afrika tarafı İsrail'e yönelik suçlamalarını gerekçe ve delilleriyle Divan'a sundu.
Güney Afrika tarafını temsil eden avukatların yaptığı etkili sunumlar duruşmaya damgasını vurdu ve dünyanın dikkatini dava sürecine çekti.
Duruşmanın ikinci gününde İsrail'in hukuk ekibi yaptığı savunmada soykırım suçlamalarını yanıtlamakta yetersiz kaldı, İsrail tarafı bunun yerine Güney Afrika yönetimini itham etmeye çalıştı.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle UAD'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından mahkeme, karar için müzakere sürecine girdi.
BM: Gazze halkı için son 100 gün, 100 yıl gibi geçti
BM Yakın Doğu'daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Gazze halkı için son 100 gün, 100 yıl gibi geçti" ifadeleriyle bölgedeki Filistinlilerin, İsrail saldırıları sebebiyle çok zor günler yaşadığı belirtildi.
Açıklamada, "Gazze halkının öldürülmemesi, gıda, ilaç, su ve barınma ihtiyacının güvenli şekilde sağlanması için defalarca yapılan çağrılara rağmen, insani ateşkes halen yürürlükte değil" ifadelerine yer verildi.
Gazze'de UNRWA'nın okul ve eğitim merkezleri dahil 154 tesisine yaklaşık 1 milyon 400 bin Filistinlinin sığındığı, 250 binden fazla Filistinli aileye un temin edildiği ve 10 milyondan fazla öğün dağıtıldığı aktarıldı.