Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 309 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 3 katliam gerçekleştirdiği, bu saldırılarda 40 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 140 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 39 bin 790'a çıktığı kaydedildi.
Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı vurgulandı.
Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusu, Gazze'nin dağıttığı Ed-Derac Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okuluna saldırdı.
Kişinin sığındığı yerden yapılanların sabah namazını kıldığı sırada gerçekleşen saldırıda 100 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.
Yerel kaynaklarda, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığı ve ortaya çıkan yangın nedeniyle yandığını kaydetti. Sivil savunma birimlerinin kapsamlı olarak dağılan parçalarının bir araya toplandığı belirtildi.
İsrail ordusu Hava Kuvvetlerinin, Hamas'ın karargahı olarak kullandığı Tabiin Okulunu bombaladığını duyurdu.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü ve Enformasyon Bakanı Nebil Ebu Rudeyne, yaptığı açıklamada, okul saldırısının İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da her gün işlediği katliamların devamı olduğunu ifade etti.
Ebu Rudeyne, bu saldırının İsrail'in şüphe uyandıran uluslararası sessizlik karşısında, "kitlesel katliamlar ve her gün işlenen cinayetler politikası" yoluyla Filistin halkını yok etme çabalarını doğruladığını kaydetti.
ABD'nin silah ve askeri teçhizat satın alması için İsrail'e 3,5 milyar dolar vereceğini açıkladığı bir dönemde Gazze halkına karşı yeniden bir katliam işlendiğine dikkati çeken Ebu Rudeyne, "Bu katliamdan ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının 10'uncu ayında da devam etmesinden doğrudan ABD yönetimi sorumludur." ifadelerini kullandı.
Ebu Rudeyne, şunları kaydetti:
"ABD yönetimi, işgalci devleti derhal savunmasız halkımıza yönelik saldırı ve katliamlarını durdurmaya zorlamalı, uluslararası kararlara saygı göstermeli ve binlerce çocuk, kadın ve savunmasız yaşlının katledilmesine neden olan bu körü körüne desteğini sona erdirmelidir."
Okul katliamının ardından ölü ve yaralıların kaldırıldığı Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesi Müdürü Fazıl Naim, AA muhabirine konuştu.
Naim, "İsrail işgal ordusunun Et-Tabiin Okulu'nda gerçekleştirdiği katliamda yaralananların çoğu ya azaları kopmuş ya da tümüyle yanmış haldeki vakalar." dedi.
"Savaşın başından bu yana yaşadığımız en zor gün, bugün"
Naim, "Bu korkunç katliam sonrası şehit ve yaralı sayımız gerçekten çok fazla. Savaşın başından bu yana yaşadığımız en zor gün, bugün." ifadelerini kullandı.
Ameliyathanelerde her an ölebilecek oldukça zor durumda çok fazla yaralı olduğunu aktaran Naim, dolayısıyla ölü sayısının daha da artabileceğini belirtti.
Naim, şu ana kadar 70 şehidin kimliğini tespit edebildiklerini, parçalanmış haldeki diğer şehitlerin kimliklerinin belirlenmesinin ise çok güç olduğunu dile getirdi.
Yaralı sayısının fazla, durumlarının ise çok ağır olduğuna dikkati çeken Naim, ancak tıbbi malzeme ve ekip yetersizliği nedeniyle yaralılara öncelik sırasına göre müdahale edebildiklerini ve durumun oldukça zor ve tehlikeli boyutlarda olduğunu vurguladı.
"Hastane, en basit tıbbi imkanlardan dahi yoksun"
Naim, El-Ehli Baptist Hastanesi'nin Gazze kentinde hizmet veren "tek" hastane olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sağlık ekipleri, 7 Ekim'den bu yana devam eden bu katliam savaşı nedeniyle tamamen tükenmiş durumda. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bölgelerde sağlık durumu tam bir felaket ve dram. El-Ehli Baptist Hastanesi, en basit tıbbi imkanlardan ve kan kaybı yaşayan yaralıların hayatlarını kurtarmak için gereken kan ünitelerinden dahi yoksun."
İsrail ordusu, bu sabah Gazze kentinin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilen sivillerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırı düzenlemişti. Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilen Filistinlilerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleştirilen saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Yerel kaynaklar, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığını ve çıkan yangında yandığını kaydetmişti. Sivil savunma ekiplerinin etrafa dağılan ceset parçalarını toplamakta güçlük çektiği belirtilmişti.
Gazze'deki hükümet: İsrail, Tabiin Okulu'na her biri 900 kilogram olan 3 bomba attı
AA muhabirine açıklama yapan Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, saldırı anında 100 kişinin öldüğünü ve onlarca yaralının ise uzuvları tamamen kopmuş ve ağır yaralılardan oluştuğunu söyledi.
Sevabite, bu sayıda yaralıya müdahale edecek hiçbir hastane olmadığını vurgulayarak, İsrail tarafından sağlık sisteminin tümden yok edildiği bir zamanda saldırının düzenlendiğine dikkati çekti.
Sağlık sektörünün bu vakalarla başa çıkmasının mümkün olmadığını hatırlatan Sevabite, gerekli ilaç, yatak, ekipman ve tıbbi sarf malzemeleri konusunda ciddi eksiklik yaşandığını vurguladı.
Sevabite, saldırıda kullanılan patlayıcıya ilişkin ise şunları kaydetti:
"İsrail, Tabiin Okulu'na her biri 900 kilogramlık 3 bomba attı. Bu katliam Amerikan yönetiminin İsrail işgaline yeşil ışık yakmasının ardından gerçekleşmiştir.
Bugün hedef alınan Tabiin Okulu, İsrail işgalinin savaşın başından bu yana vurduğu barınma merkezlerinin 175'incisi. Ayrıca, bunların arasında İsrail işgalinin doğrudan hedef aldığı ve onlarca katliamın yaşandığı 155 okul da var."
Sevabite, bu katliamdan İsrail ve ABD yönetiminin sorumlu olduğunu kaydetti.
İsrail ordusu, Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırı düzenlemişti. Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilenlerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleşen saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Yerel kaynaklar, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığını ve çıkan yangın nedeniyle yandığını kaydetmişti. Sivil savunma ekiplerinin etrafa dağılan ceset parçalarını toplamakta güçlük çektiği belirtilmişti.
Filistinli gruplardan tepki
İslami Cihad Hareketi'nden yapılan açıklamada, "Düşman İsrail'in Et-Tabiin Okulu'nun mescidinde ibadet edenleri hedef alması tam teşekküllü bir savaş suçudur." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, "Bu korkunç katliamın başlatılması için sabah namazı vaktinin başlatılması, düşmanların aralarında çocuklar ve yaşlıların da bulunması mümkün olan çok sayıda sivil öldürmeye yönelikti doğruluyor." ifadeleri.
İsrail'in okulları yıkmak için ileri sürdüğü iddiaların, daha önce hastaneleri yıkmak için ayrıntılarla aynı olduğu vurgulanan, söz konusu iddiaların daha önce yalan söylediği kanıtlandığı kaydedildi.
Gazze'deki Fetih Hareketi Sözcüsü Munzir el-Hayik yaptığı açıklamada, İsrail'in Et-Tabiin Okulu'ndaki yerinden edilmiş sivillere karşı "büyük bir suç" işlediğini belirtti.
Hayık, "Çocukların kanı, İsrail'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği Holokost ve soykırımın durdurulması için genel vicdana müdahale çağrısında bulunuyor." dedi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"ABD'nin siyasi ve askeri desteği, uluslararası toplumun ve Arap dünyasının sessizliği, Siyonist işgal rejiminin sağcı faşist hükümeti Et-Tabiin Okulu'ndaki katliamı yapılamadı ve soykırım suçlarını sürdürmezdi."
Hamas: İsrail'in Gazze'de öldürdüğü 100 kişi arasında hiçbir direniş üyesi yok
Hamas, İsrail'in yerinden edilmiş kişilerin barındığı Gazze'nin doğusunda Derec Mahallesi'ndeki Et-Tabiin Okulunda öldürülen direniş üyeleri olduğunu iddia ettiği isimleri içeren liste yayımlamasını, "iğrenç suçunu meşrulaştırma girişimi" olarak değerlendirdi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail ordusu, Et-Tabiin Okulu katliamında öldürülen 100'den fazla sivil arasında, direniş eylemcisi olduğunu iddia ettiği 19 kişinin listesini uluslararası eleştirilerin de odağı olan iğrenç bir suçu meşrulaştırma çabasıyla açıkladı. Suçlu İsrail ordusunun Derec Mahallesi'ndeki katliamında şehit olanların Hamas ve İslami Cihat üyesi oldukları yönündeki anlatımı yanıltıcı ve yanlıştır. İşgal ordusunun iddialarının hiçbir gerçekliği yoktur ve yalandır." ifadelerine yer verildi.
Katliamda öldürülenler arasında tek bir silahlı kişinin bile bulunmadığı belirtilen açıklamada, öldürülenler arasında çocuklar, memurlar, din adamları, üniversite profesörleri ve akademisyenlerin olduğu kaydedildi.
"Sabah namazı sırasında hedef alınan sivillerin siyasi veya askeri eylemde bulunmakla hiçbir bağlantısı yoktur." ifadesi kullanılan açıklamada, saldırının İsrail ordusunun yaptığı binlerce katliamından biri olduğu vurgulandı.
Gazze'deki belgeler Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde öldürülen gazetecilere konuyla ilgili bilgi verildi.
Açıklamaya göre, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda, Filistin Televizyonunda çalışan Temim Ahmed Ebu Muammer ile El-Aksa Kanalı çalışanları Abdullah Mahir es-Susi isimli gazetecilerin yaşamları yitirildi.
Filistinli gazetecilerin hedef alması ve bunların kınandığı, uluslararası toplum ve örgütlerden "İsrail'in devam eden suçlarından dolayı uluslararası mahkemelerde yargılanması, soykırım suçunu, katliamı ve gazetecilere yönelik suikastları durdurması için İsrail'e baskı yapılması" istendi.
ayrıca 7 Ekim 2023'te bu yana İsrail saldırısı altında Gazze Şeridi'nde öldürülen gazetecilerin sayısı 168'e yükseldi.
İsrail ordusu Batı Şeria'nın farklı kentlerine baskınlarını sürdürüyor
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın birçok köyü ve kasabasına baskın düzenleyerek Filistinli gruplarla çatıştı.
Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail güçleri Nablus'un güneyindeki Kusra kasabasına baskın düzenledi.
İsrail askerleri, gerçek mermi, ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kullandı.
Filistinli gruplar ile İsrail askerleri arasında çatışmalar çıktı.
Ordu, Batı Şeria'nın kuzeyindeki, Tulkerim kentinin farklı bölgelerine düzenlediği baskınlarda da rastgele ateş açtı.
Görgü tanıklarının AA'ya verdiği bilgilere göre ise İsrail ordusu Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil kentine yaptığı baskında bölge sakinlerine karşı gaz, ses bombası ve plastik mermi kullandı.
Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler de Ramallah'ın batısında Filistinlilere ait tarım arazilere ve tarım araçlarına saldırı düzenledi.
Ordu güçleri daha sonra bölgeye baskın düzenleyerek, gaspçılara karşı çıkmaya çalışan Filistinlilere gerçek mermiler ve zehirli göz yaşartıcı gazla müdahale etti.
İsrail ordusu ve İsrailli gaspçılar, El-Bire kentine baskın yaptı.
Saldırıların sonuçlarına ilişkin henüz ölü ya da yaralı bilgisi paylaşılmadı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 620 Filistinli hayatını kaybetti, 5 binden fazla Filistinli yaralandı.
İsrail ordusu, hedef alacağı Gazze'deki meskun mahallere tahliye çağrısı yaptı
İsrail ordusu, gece saatlerinde hedef alacağı Gazze kentindeki bazı mahallelerin sakinlerine tahliye çağrısı yaptı.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, "Gazze kentinin merkezindeki Şeyh Nasır, Berbah ve Maan mahallelerini henüz boşaltmamış sakinlere acil bir çağrı" yapıldığı kaydedildi.
İsrail ordusunun açıklamasında hedef alacağını duyurduğu mahallelerde Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın bulunduğu iddia edilirken, bu bölgelerde yoğun çatışmalar yaşanacağı belirtildi.
Ordudan yapılan açıklamada, "Güvenliğiniz için bu bölgeleri derhal insani bölgedeki bilinen barınaklara tahliye etmelisiniz." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, "Kassam Tugayları'nın bu bölgelerden Gazze kuşatma bölgesine doğru roket atmaya devam ettiğini" öne sürüldü.
Mısır, arabuluculuk çabalarının süreceğini vurguladı
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Derec Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'nu bombalamasının "en güçlü ifadelerle" kınandığı belirtildi.
Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına koruma sağlayacak ve savunmasız sivillerin hedef alınmasına son verecek "ortak ve etkili bir uluslararası tutum" çağrısında bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Arabulucuların Gazze Şeridi'nde ateşkes formülüne ulaşmaya yönelik çabaları her yoğunlaştığında, geniş çaplı suçların işlenmeye ve çok sayıda silahsız sivilin kasten öldürülmeye devam etmesi, İsrail tarafında bu acımasız savaşı sona erdirme konusunda siyasi irade eksikliği olduğunun kesin kanıtıdır."
Açıklamada, "Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin sağlanması için diplomatik çabalara, uluslararası nüfuza sahip tüm taraflarla yoğun temaslara ve ne kadar zor olursa olsun, hangi engellerle karşılaşılırsa karşılaşılsın ateşkesi sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı.
İsrail ordusu, Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırı düzenlemişti. Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilenlerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleşen saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi ise yaralanmıştı.
Yerel kaynaklar, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığını ve çıkan yangın nedeniyle yandığını kaydetmişti. Sivil savunma ekiplerinin etrafa dağılan ceset parçalarını toplamakta güçlük çektiği belirtilmişti.
ABD, Mısır ve Katar, 8 Ağustos'ta yayımladıkları ortak açıklamada, İsrail ve Hamas'a Gazze'de ateşkes sağlanması ve esir takası için 15 Ağustos'ta Kahire veya Doha'da müzakerelere yeniden başlanması çağrısı yapmıştı.