Van'da basın mensuplarıyla bir araya gelen Yapıcıoğlu, Van depreminin 12. yılı vesilesiyle hayatını kaybedenlere rahmet diledi.

Tüm dünyanın 7 Ekim sabahından bu yana en önemli gündeminin Filistin meselesi olduğunu belirten Yapıcıoğlu, Gazze'nin yıllardır kuşatma altında olduğunu vurguladı.

En temel insani ihtiyaçların bile Gazze Şeridi'ne girmesine sınırlı şekilde izin verildiğini anlatan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"1948'de siyonist işgal rejiminin kendisini devlet olarak ilan etmesinden bu yana çok ciddi, bazen soykırım derecesine varan katliamlar yaşanıyor. 75 yıldır adım adım işgal genişliyor, kadın, çocuk, yaşlı demeden siviller öldürülüyor. Dünya kamuoyu, uluslararası kurumlar kınamakla yetiniyor. Hiç kimsenin kınaması ya da sadece sözlü tepkisi siyonist vahşet rejimini, siyonist işgal rejimini durdurmaya yetmiyor."

"1948'den bu yana hiçbir zaman devlet gibi davranmadı"

İsrail'in, 7 Ekim'de beklemediği bir darbe aldığını ve çizilen karizmasını düzeltmek için dünyanın gözü önünde durmadan saldırılarını sürdürdüğünü dile getiren Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanının, 'Eğer örgüt gibi davranırsa örgüt gibi muamele görür' sözü anlamlıdır ama şunu da ilave etmek gerekir. 1948'den bu yana hiçbir zaman devlet gibi davranmadı. Hep örgüt gibi davrandı ve bundan sonra da bir terör örgütü gibi davranmaya devam edecek. Saldırıları hiçbir hukuk, kural, kaide ve değer tanımaksızın gerçekleştirmektedir.

Saldırgan taraf siyonist işgal rejimidir. Siyonist işgal rejimi, siyonist olmayan Yahudiler de dahil dünyadaki bütün inanç gruplarının, bütün farklı etnik kökenlilerin, bütün milletlerin başının belasıdır. Çünkü siyonizm dünyanın gelmiş geçmiş, görüp görebileceği en tehlikeli ırkçılıktır. Kendisinden başka hiç kimseyi insan olarak kabul etmez.

Ve bu nedenle diğer insanlara insan muamelesi yapma gibi bir zorunluluk da hissetmez. Küçücük bebeleri henüz doğmuş birkaç günlük bebeleri öldürmeyi bile kendisine bir hak görüyor."

Savaşın yayılıp yayılmayacağına ilişkin analizlerin yapıldığını anlatan Yapıcıoğlu, "Biz de şunu söylüyoruz. Eğer siyonist terör rejimi işgalini biraz daha genişletmeyi planlamışsa, onun zamanının geldiğine inanmışsa zaten Batı dünyası, başta ABD olmak üzere, kayıtsız şartsız ne yaparsa yapsın o rejimin arkasında duracağını beyan ettiğine göre, bölge ülkeleri istese de istemese de onlar bu savaşı yayacaktır.

Onun zamanı geldiğine inanıyorlar mı? Onu şimdi bilemeyiz. Belki de 7 Ekim sabahı yapılan baskında ele geçen planlar içerisinde bu hususa ilişkin bir ipucu, bir bilgi veya bir emare vardır. Eğer siyonist vahşet durdurulmazsa ve buna göre tedbirler alınmazsa bütün dünyanın başına bela olacak." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu dava bütün Müslümanların davasıdır"

"Bugün Gazze'de, Batı Şeria'da, Filistin topraklarında yürüyen savaş, yarın belki Lübnan'a, Suriye'ye, Mısır'a, Türkiye'ye, Ürdün'e, Irak'a, İran'a yayılır" diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyonistler, insanlığa karşı bir savaş başlatmış durumdadırlar. Hedefin sadece Müslümanlar olmadığı çok net bir şekilde görüldü. Geçtiğimiz günlerde bir kilise, üstelik içinde insanların bulunduğu bir esnada vuruldu. Bir İslam ülkesinde, herhangi bir Müslüman aktör, devlet ya da devlet dışı bir aktör tarafından bir kiliseye bomba atıldığını ve 16 kişinin ölmüş olduğunu bir an için bir düşünün. Ne olurdu? Bütün Batı dünyası, bütün Hristiyan alemi ayağa kalkardı.

Dünya çalkalanırdı, belki bunu yapana savaş ilan ederlerdi. Fakat bunu yapan siyonistler olunca tık yok. Umarım bu olay Batı dünyasının uyanışına vesile olur. Bu dava bütün Müslümanların davasıdır. Bütün Müslümanların sahip çıkması gereken bir yerdir Mescid-i Aksa. Hiç kimse o bebeklerin, o masumların öldürülmesini meşru göremez. Bu çocuklar hepimizin içini yakıyor. Yakmalıdır. Bu çocukların cansız bedenini gördüğünde içi sızlamayan, insanlığını yitirmiştir."

KAYNAK:AA

Editör: Ramazan Çetin