Bu artışın %13,4 oranında miktar bazında, %28,4 oranında ise değer bazında gerçekleşmesi, bölgedeki üreticilerin uluslararası pazarda daha rekabetçi hale geldiğini göstermektedir. Özellikle kuru kayısı ve Antep fıstığı gibi ürünlerin bu başarıda büyük payı vardır. Bu iki ürün, toplam kuru meyve ihracatının %81'ini oluşturmasıyla dikkat çekmektedir. Bu durum, hem yerel ekonomiye katkı sağlamakta hem de uluslararası pazarda Türkiye'nin markasını güçlendirmektedir.
KURU MEYVE İHRACATINDA HANGİ ÜLKELER ÖNE ÇIKIYOR?
Kuru meyve ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinin lider konumda olduğu gözlemlenmektedir. 110,5 milyon dolarlık ihracatla ilk sırada yer alan AB ülkeleri, bir önceki yıla göre %24,8 oranında bir artış göstermiştir. Bunu sırasıyla Amerika ve Orta Doğu ülkeleri takip etmektedir. Bu durum, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin uluslararası ticaretteki önemini vurgulamakta ve bölgedeki üreticilerin daha geniş pazar paylarına ulaşmasını sağlamaktadır. İhracat rakamları, bölgedeki tarımsal ürünlerin kalitesinin ve çeşitliliğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
KURU MEYVE İHRACATINDA GELECEK HEDEFLER NELER?
Başkan Mehmet Çıkmaz, 2024 yılının sonuna kadar hedeflerinin daha da yükseldiğini vurguluyor. Kuru kayısı ve Antep fıstığı ihracatında kaydedilen bu olağanüstü artışın devam etmesi bekleniyor. Ayrıca, dünya pazarlarında daha fazla tanınmak ve rekabet gücünü artırmak amacıyla uluslararası fuarlara katılım sağlanıyor. Geçtiğimiz Eylül ayında Moskova'da düzenlenen World Food Moscow Fuarı’na katılım, bu hedeflerin bir parçası olup, bölgenin ürünlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak için yapılan stratejik bir hamledir. Bu tür etkinlikler, hem işbirliklerini güçlendirmekte hem de yeni pazar fırsatlarının kapılarını açmaktadır.
KURU MEYVE İHRACATININ BÖLGESEL EKONOMİYE ETKİSİ NEDİR?
Kuru meyve ihracatındaki bu artış, bölgenin ekonomik dinamiklerini değiştirmekte ve tarımsal üretimin yanı sıra istihdam olanaklarını da artırmaktadır. Yerel üreticilerin gelir düzeyi yükselirken, bu durum tarım sektöründeki yatırımları da tetiklemektedir. Ayrıca, bu süreç, genç neslin tarım sektöründe kariyer yapma isteğini artırarak sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturma yönünde önemli bir adım atmaktadır. Kuru meyve ihracatındaki bu başarı, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşüm sürecinin de başlangıcını işaret etmektedir.