İnsanlık dün gece saatlerinde korkunç bir saldırıya şahit oldu. 7 Ekim'den beri saldırıların dozunun giderek arttığı Gazze'de bu kez hastane hedef alındı, 500'den fazla sivil öldü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İsrail'in hastane katliamına en sert tepki gösteren isimlerden oldu. Türkiye'nin bu konuda adım atmak için harekete geçtiğini bildiren Bakan Koca, Dünya Sağlık Örgütü'nden üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmelerin detaylarını paylaştı.

"BİRÇOK ULUSLARARASI MUHATABIMLA TELEFON DİPLOMASİSİ GERÇEKLEŞTİRDİM"

Sağlık Bakanlığı'nın Gazze’ye sağlık hizmeti vermek için harekete geçtiğini ve uluslararası sağlık örgütleri ile görüşmelerin de devam ettiğini belirten Koca, sosyal medya paylaşımında şunları kaydetti:

"Gazze’de Al-Ahli Arab Hastanesine yapılan insanlık dışı saldırının ardından Dünya Sağlık Örgütü’nün en üst yöneticileri dâhil olmak üzere birçok uluslararası muhatabımla telefon diplomasisi gerçekleştirdim. İnsan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalmasının kabul edilemeyeceği düşüncesi, yaptığım görüşmelerde temel nokta oldu.

Bu saldırıya tepkisiz kalmamız asla mümkün değildir. Hasta ve masum insanların çaresizliği, dünyanın bir kısmının görmezlikten geldiği, üstlenmekten kaçındığı vicdani görevi bilhassa bize yüklemektedir.

"TÜRKİYE OLARAK BU HİZMETİ YÜRÜTMEYE HAZIRIZ"

Türkiye olarak, bölgeye Gemi Hastane göndermeye veya Gazze’de ya da Refah Sınır Kapısına yakın noktalarda Sahra Hastaneleri kurmaya, Filistinli kardeşlerimize bunlar aracılığıyla sağlık hizmeti sunmaya ve bu hizmeti yürütmeye hazırız. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge ile yaptığım görüşmede bölgenin sağlık hizmetleri konusunda desteklenmesinin acil ve elzem olduğunu belirttim.

Bu çalışmaları yürütmek üzere eğer karar verirse DSÖ ile birlikte hareket etmeye hazırız. Yaptığım görüşmelerimde Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu anlamda tarihi bir sorumluluğu olduğunu ısrarla belirttim. Bu noktadaki görüş ve taleplerimiz EMRO Bölge Ofisi Direktörü Ahmed Al-Mandhari tarafından da olumlu karşılanmış olup, Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus'la de istişare halinde ivedilikle ülkemizle işbirliği sürecinin başlatılması yönünde karar aldık. Bu yöndeki koordinasyon ve işbirliği çalışmalarımız kararlılıkla devam etmektedir.

"HER TÜRLÜ DİPLOMATİK ZORLUKLARA RAĞMEN DEVAM EDECEĞİZ"

Bu vesile ile tekrar ifade etmek istiyorum ki, her türlü diplomatik zorluklara rağmen; Türkiye; bebeklerin, çocukların, yaşlıların, masum insanların yanında olmaya daima devam edecektir. Yaşadığımız bu günler, insanın, insanlığın yanında yer alıp almama tercihinin yapıldığı tarihi günlerdir. Bizim, vicdanımızın sesinden başka dinleyeceğimiz ses yok. Biz çocuğu, yaşlısı, hastası, kadını ile Filistin halkını kardeş bilenleriz."

KAYNAK:MYNET