Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Erzurum Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün düzenlediği 'Gastronominin dünü, bugünü ve yarını' konulu konferansta konuşan Atatürk Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Serçeoğlu, bir bilim dalı olan gastronominin ülkelerin yemek kültürlerini öğrenmede önemli rolü olduğunu bildirdi.
İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi'ndeki konferansta konuşan Serçeoğlu, gastronominin sadece yemek yapmak ya da yemek yeme olarak anlaşılmaması gerektiğini ifade etti. Serçeoğlu, “Gastronomiyi bir kültür, bir sanat olarak ele almamız gerekiyor. Gastronomi bir bilim dalı. Birçok bilimle de ilişki içerisinde. Yemek çok önemli bir fizyolojik ihtiyaç. Bunu karşılamamız gerekiyor.
Biz artık yemeği günümüzde fizyolojik ihtiyaç olarak görmüyoruz. Yemek artık bizim için sosyalleşmenin, kültürel anlamında diğer mutfak kültürlerini, dünya kültürlerini tanıma yolu olarak karşımıza çıkıyor. Biz artık gastronomiyi sadece yemek yeme olarak bilmiyoruz. Diğer ülke kültürlerini, yemek kültürlerini öğrenmek için gastronominin önemli rol oynadığını görüyoruz" dedi.
ALTERNATİF BİR TURİZM TÜRÜ
Dünyada 1 milyardan fazla turist olduğunu, bunların da destinasyon seçerken gidecekleri yerdeki yemeklere dikkat ettiklerini söyleyen Serçeoğlu, “Gastronomi alternatif bir turizm türü olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle bir şehirde deniz yoksa, o şehirde farklı bir turizm çeşitliliği yoksa, bu sağlık turizmi, termal turizmi olabilir. O şehrin kültür turizmi olabilir. Mutlaka o şehirde yöresel yemek, yöresel ürünler vardır.
O yöreyi tanıtabilmek için de bu yöresel ürünlerin ön plana çıkarılması gerekir. Şu anda istatistiksel olarak baktığımızda dünyada 1 milyardan fazla turist var. Bunların yüzde 80'ninden fazlası destinasyon tercihinde yemeğin çok etkili olduğunu ifade ediyor. Yani tatil yapmak için destinasyon seçerken gidecekleri yerdeki yiyecekleri yemekler bu turistler için çok önemli. Tatil seçiminde gerçekten gastronomi turizmi büyük bir etki sağlıyor. Yapılan bir araştırmanın istatistiklerine göre, gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor.
Normal turistlerin yiyecek içecek harcamalarının da yüksek olduğunu görüyoruz. Normal turistler de 837 doların 171 dolarını yeme içmeye harcıyor. Gelen turistlere mutlaka yöresel ürünlerimizi tanıtmak ve bu ürünlerin dünyaya tanıtılmasını sağlamak zorundayız. Yurt dışında kişi başına 685 dolar harcama yapan vatandaşlarımız bu rakamın 194 dolarını yeme içmeye ödüyor.
Yapılan birçok çalışmada ülkemize gelen turistlerin yeme içme için bıraktığı doların yurt dışına gidenlerin harcadığından daha düşük olduğunu gösteriyor. Yemek turizminde gastronomi turizminde faaliyetlerin yüzde 80'nine yakını etkinliklere yönelik. Gastro turistler yemek etkinliklerinin oldukça önemli olduğunu ve bunlara katılmanın onlara avantaj sağladığını düşünüyorlar" ifadelerini kullandı.
GASTRONOMİ HARİTASI ÇIKARILMALI
Gastronomi turizminden yararlanmak için yapılması gerekenleri de sıralayan Serçeoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye'de mutlaka bir gastronomi haritası çıkarılması gerekiyor. Bu harita çıkarılırsa, hangi ilde, hangi yöresel ürünler var tespit edilir, rotalar oluşturulursa daha iyi olur. Biz bunu araştırırken yüzeysel kalıyor. Erzurum yemekleri deyince akla gelenleri soruyoruz. Oranın yaşlılarıyla iletişime geçmiyoruz. Köylerde yaşayan deneyimli kişilerle iletişime geçmiyoruz. Onların en sık tükettikleri yemekler konusunda fikir sahibi olamıyoruz.
Bu konuda sadece yemeklerin ismini öğrenmek değil, onların reçetesine de ulaşmamız gerekiyor. Bunları evimizde yapmamız, çocuklarımıza öğretip gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Bunlar bizim kültürel mirasımız. Bunları geleceğe aktarmazsak unutulacağını ve gastronomi turizmine katkı sağlamayacağını söyleyebilirim. Türkiye'de son zamanlarda gastronomi turları yapılıyor. Gastronomi kentleri olan bölgelere birçok tur var ama sınırlı bir bölgede yapılıyor. Bunun sayıca artırılması gerekiyor. Yeme içme festivalleri sık gündeme gelmeli. Ne kadar çok festival yaparsak daha faydalı olur."
Erzurum denince akla sadece cağ kebabı ve kadayıf dolmasının geldiğini ifade eden Serçeoğlu, çok sayıda yöresel yemeğin bilinmediğini belirtti. Yerel ürünlerin doğru pazarlanması halinde Erzurum'un da gastronomi kenti olmayı başarabileceğine dikkat çeken Serçeoğlu, “Çok sayıda yöresel yemeğe, ürüne sahip olmamıza rağmen bunların tanıtımında sıkıntımız var. Halk olarak kendi yemeğimizi bilmemizde maalesef sıkıntılar yaşıyoruz" dedi.