Van'da keşfedilen bitki dünya literatürüne kazandırıldı
Abone Ol
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Eğitim Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, dünya literatürüne Gundelia cinsinin alt cinsi olan ‘Anatolia’ (Anadolu) bitkisini kazandırdı.
Ünlü botanikçi Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, 2014 yılından bu yana gen merkezi Türkiye olan Gundelia cinsi üzerinden çalışmalar yapıyor. Cins üzerinde yaptığı çalışmalar kapsamında 8 ülke gezen ve Türkiye’den de bitkinin yayılış gösterdiği arazide örnekler inceleyen Fırat, bu cinsten 9 ülkeden toplam bin 600 bitki örneği aldı. Gundelia cinsine ait şu ana kadar 9 tür keşfederek bilim dünyasına kazandıran Fırat, bu kez farklı bir çalışmaya daha imza attı.
Cins bitkinin dünyadaki tek uzmanı ünlü botanikçi, ‘Gundelia anatolica’ adı verilen ve yaklaşık 14 milyon 200 bin yıl öncesine dayanan türün üzerinde yaptığı moleküller analizler, kromozom, polen ve morfoloji çalışmalarında bu türün diğer türlerden farklı olduğunu, Gundelia cinsinin alt cinslere ayrılması gerektiğine karar verdi. Gundelia cinsini iki alt cinse ayıran Fırat, yeni alt cinse ise Anatolia (Anadolu) adını verdi.
Dünyadaki bilim insanları tarafından takdir görülen çalışma ise ‘Acta Biologica Turcica’ adlı uluslararası Türk biyoloji bilim dergisinde yayımlandı.
ünlü botanikçi ve Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, 2014 yılından bu yana 7 yıldır geceli gündüzlü Gundelia cinsi üzerinde çalışmalar yaptığını belirtti.
Bu kapsamda 8 ülke gezdiğini ve Türkiye’den de bu bitkinin yayılış gösterdiği arazide bütün örnekleri inceleyerek bin 600’e yakın farklı lokalitelerden örnekler aldığını ifade eden Fırat, “Bu çalışmalar sonucunda şimdiye kadar 9 tane yeni tür kazandırdım. Dünyadaki tür sayısı 21 ve bazıları birkaç ülkede bulunmakla birlikte; bunun 3’ü İran’da, 3’ü Irak’ta, 2’si Ermenistan’da, tek türü ise Suriye’de, Kıbrıs’ta, İsrail’de, Türkmenistan’da, Azerbaycan’da, Afganistan’da ve 18 türü ise Türkiye’de var. Türkiye’deki 18 türün 4’ü hariç, diğerlerin tamamı endemik türdür, yani sadece Türkiye’de yayılış göstermektedir. Bu bitkinin gen merkezi ise Anadolu’dur. Anadolu diyagonali, Erzincan ve Hatay’a kadar inen dağ silsilesi bu çeşitlenmenin gen merkezini oluşturmuştur. Gundelia anatolica dediğimiz tür; Anadolu diyagonalinin batı bölgesinde yer alırken, diğer Gundelia türleri ise doğuda kalmıştır. Bundan dolayı ise bir farklılaşma oluşmuştur” dedi.
Gundelia Anatolica denilen türün yaklaşık 14 milyon 200 bin yıl öncesine dayanan dünyanın en yaşlı Gundelia cinsinin Kenger türü olduğunu dile getiren Fırat, “Bunlar üzerinde yaptığımız moleküller analizler, kromozom, polen ve morfoloji çalışmalarında şunu gördük; Gundelia cinsinin alt cinslere ayrılması gerekmektedir. Bu türün cinsleri ilk defa 1586 yılında toplanmıştır.
1753 yılında Carl Linnaeus tarafından yeni cins yapılmıştır. Dünyadaki tek uzmanı olarak ben el atana kadar bu bitki hep tek türle biliniyordu, zaman zaman alttür ve varyetelere ayrılmasına rağmen geneli sinonim yapılmıştır. Gundelia cinsini iki alt cinse ayırdım. Bu iki alt cinsi yeniden adlandırmamız gerekiyordu.
Bu alt cinslerden birine cinsin devamı olan Gundelia Subgenus (alt cins) Gundelia, yeni alt cins ise Anatolia (Anadolu) adını verdik. Yani artık dünyada Subgenus Anatolia diye alt cins vardır” diye konuştu.
Bu tür sistematik çalışmaların dünyada çok nadir olarak yapıldığının altını çizen Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çalışma hem moleküller hem kromozom hem de polen olarak destekledi. Bu ülkemiz adına önemli bir çalışmadır. Bu bitki dünyanın başka yerinde de yoktur.
Tip türü de Gundelia Anatolica olduğu için alt cinsine Anatolia adını verdik. Şu anda dünya bilim literatürüne Anatolia adında alt cins olarak kazandırılmış oldu. Dünyadaki bilim insanları bu çalışmayı takdir etti. Çalışmamız Anadolu’nun en eski ‘Acta Biologica Turcica’ adlı Türk bilim dergisinde yayımlandı. Bu dergi ülkemizde yayın yapan uluslararası bilim dergisidir.”
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Van Haber sitemize
abone olun.