Referandum sonrası ilk makalemde HDP'nin içinde bulunduğu durumu irdelemiştim. Bugün ise AKP'ye dair söylem ve izlenimlerimi aktarmaya çalışacağım.
Tarafsız ve objektif bir yaklaşımla.
Öncelikle AKP penceresinden son 3-4 seçime bi bakalım.(Van'a dair istatistikler)
2009 yerel seçimlerinde AKP'nin oy oranı %39.2 idi. (sonradan büyükşehir statüsüne kavuşan belediyeyi BDP'ye kaptırmıştı)
2011 genel seçimleri %40.2.. HDP ile 8 milletvekilliğini eşit. 4+4 paylaşmışlardı.
2014 yerel seçimleri % 41.2 (Büyük şehir dahil 11 belediyeyi kaybetmiş,sadece Gevaş ve Tuşba ilçe belediyelerini kazanmışlardı)
2015 genel seçimleri (Haziran) %19.4 (Kentin 8 milletvekilinden sade 1 tanesi AKP'nin payına düşmüş 7 tanesini HDP almıştı)
2015 kasım (yenilenen seçim)%30.0 (Seçimler tekrarlanmış, AKP 1 olan milletvekili sayısını,zar -zor 2'ye çıkarmıştı)
Sonrasında ne oldu?
Haziran ve Kasım seçimlerinden sonra,tüm kentte "AKP bitti, artık toparlanamaz"denilmeye başlandı. Merkezi iktidar da bunun bilincindeydi. İl teşkilatı için revizyon kararları konuşulurken 15 Temmuz darbesi ile karşı karşıya kaldılar. Mevcut yönetimle 16 Nisan referandumuna gidildi.
'16 Nisan' AKP için yeniden küllerinden doğmanın hamlesi gibi görülüyordu.
Merkezi iktidar,ne pahasına olursa olsun,mevcut kötü gidişatı değiştirme niyetindeydi. çünkü Van'ı fazlasıyla önemsiyordu. Bundan dolayı adeta kente çıkarma yaptı. İki milletvekilini göndermekle yetinmeyip, bakanları,eski milletvekillerinden oluşan danışman,bürokrat kim var kim yok kente yönlendirdi.
Tek hedefleri vardı,en az %55-60'lık oy oranını yakalayabilmek.
%43'LÜK OY ORANI İKTİDAR GETİRMEZ..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel talimatıyla ve adeta seferberlik ruhuyla başlatılan çalışmalarla referanduma gidildi ve AKP, kentte %43'lük oy oranı yakalayabildi.
Ve bu oran başarı olarak lanse edildi.
Ya peki perde arkasında olan bitenler nelerdi?
Öncelikle şu gerçekliğin altını kalın çizgilerle çizmek gerek. AKP,Van'da 16 Nisan Referandumuna kendi iç hesaplaşmalarıyla başladı. Mevcut il yönetimini ve seçilmiş milletvekillerini dışarıda bırakmak isteyen iç muhalifler,bireysel kampanyalar başlattı. Özellikle de sosyal medyadaki paylaşımları bu durumu âleni şekilde ortaya koyuyordu.
Ankara'yı ve külliyeyi esas alan ..! Cennah bireysel çalışmalara girişti. Kendi fotoğraf ve isimlerinin olduğu pankartlar astılar,seçim araçları giydirip sokak ve mahallerde gezdirdiler. Reis'e şirin görünmek için,yerel medya aracılığıyla bu faaliyetlerini öne çıkardılar.
"Kimden daha fazla faydalanabiliriz" zihniyetiyle yola çıkan sivil toplum kuruluşları ise şaşkınlıkla bir o tarafa bir diğer tarafa yeltendiler.
Tüm van kamuoyu bunu görüyordu fakat çıkar merkezli medya ısrarla bunu gizlemeye çalışıyordu. Çünkü 'çıkar merkezli' ilişkiler vardı. Yıpratma ve itibarsızlaştırma had safhadaydı... Geleceğe dair ranttan nemalanma arayışında olan zihniyet, bini bir para yalanlarla kafa karıştırıyordu. "HDP bitti.enaz %60 oy alırız"yalanlarıyla iktidar pastasından büyük lokmayı kapmaya çalışıyorlardı.
BİRİLERİNİN BAŞINI YİYECEKLER
Anlayacağınız,bunların %70'i maskeliydi. Gündüz şalvarlı, gece külahlı gezen tiplerdi. Bunlar geçmiş seçimlerde BDP ve HDP'ye de aynısını yapmışlardı.
Haaa...gelelim işin gerçeğine yani sonuca.
Ne oldu peki?
Bu yalan ve entrika merkezli söylemler karşılık buldu mu?
Herşey 16 pazar 2017 pazar akşamı gün yüzüne çıktı. Tüm belediye başkanları tutuklu olan HDP yine %57 oy aldı. (Ki HDP içinde yaşanan sıkıntılara rağmen)...
AKP ise Kasım 2017 seçimlerindeki %18'lik oy oranını %43'e çıkardı.
Ortaya çıkan tabloya göre HDP yine bu kentte iktidar partisi.
Yani sözün kısası,çıkarcı medyanın,günübirlikçi zihniyetli sivil dinamiklerin ve parti içi bireysel hesap yapan trollerin yalanları tutmadı. Hal böyle olunca,zaman kaybetmeden yeniden taarruza geçtiler. Şu sıralar ,il yönetimini değiştirme arayışındalar. Kent yerel gerçekliğinden uzaklaşarak Ankara merkezli yeni bir yapı oluşturma peşindeler. Anlayacağınız AKP'de sular durulmuş değil. Kimin başını yiyecekleri meçhul. AKP'nin kentteki ahvali bundan ibaret...
YANİ FAY HATLARI AKP'NİN ALTINDAN GEÇİYOR...
Kalın sağlıcakla...