Bölgedeki su tüketimi ülke geneline göre az
DAP kapsamında yapılan araştırmada Doğu Anadolu Bölgesi illerine yıllık 319,8 milyon m3 su dağıtımı yapıldığı ifade edilerek, “Bu rakam Türkiye’de dağıtımı yapılan su miktarının yaklaşık yüzde 7,9’unu oluşturmaktadır. Bölgede su tüketiminin az olmasının temel nedeni nüfusun diğer bölgelere göre az olması ve sanayi sektörünün gelişmemiş olmasıdır. Bölgede Ağrı (3 adet), Bitlis, Elazığ, Erzurum (3 adet), Kars (2 adet), Sivas (5 adet) ve Van (2 adet) illerinde olmak üzere toplam 18 adet içme ve kullanma suyu arıtma tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerin toplam kapasitesi 194.109 m3 /yıl ve toplam arıtılan su miktarı ise 123.987 bin m3 /yıldır. Bölgede içme suyu arıtma tesisi olmayan illerde ihtiyaç tespitinin yapılması, mevcut tesislerin ise tam kapasiteyle arıtım yapabilmesini sağlayacak yatırımların hayata geçirilmesi gerekmektedir.” denildi.
Katı atık depolama tesisleri artırılmalı
Bölge illerine bakıldığında belediyelerdeki toplam atık su tesisi sayısının 50 olduğu ve bu sayının Türkiye’deki toplam tesis sayısının yüzde 5’ini oluşturduğu açıklanarak, şu ifadelere yer verildi “Bölge illerinde belediye tarafından en çok Malatya’da atık su arıtılırken; Ağrı, Hakkâri, Iğdır ve Muş illerinde tesis eksikliği dikkat çekmektedir. 2018 yılı verilerine göre bölgede kanalizasyon hizmeti alan nüfusun, toplam belediye nüfusuna oranı yüzde 85’tir. Kanalizasyon ve atık su arıtma tesisi hizmeti alan nüfusun, toplam belediye nüfusuna oranının yükseltilerek ülke ortalamasına yaklaştırılması gerekmektedir. Doğu illerinde toplanan katı atık miktarlarına bakıldığında bunun 1.125 bin tonunun çöp depolama sahalarında bertaraf edildiği görülürken; 918 bin tonunun düzenli depolama ile depolandığı görülmektedir. Katı atık hizmeti verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki oranı, Türkiye ortalamasına yaklaşmış görünüyorken; bunun toplam nüfus içindeki oranı Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır. Katı atık düzenli depolama tesisi projeleri ile bölgede katı atıkların vahşi depolanmasının önüne geçilerek hem yer altı sularının kirlenmesinin önlenmesi hem de sağlıklı ve temiz alanların oluşturulması önem arz etmektedir.”iha