Gündem

Devletin kasasına 50 milyar lira fazla girecek: Yüz binlerce kişi mağdur!

2000 yılı öncesi yönetmeliğe göre Bağ-Kur'lu olan vatandaşlar mağduriyet yaşıyor. O dönemde Bağ-Kur kaydının yapılması gerekirken yapılmamasından dolayı emekli olamıyorlar ve tescil konusunda problem yaşadıklarını aktarıyorlar. Yapılacak olan bir düzenleme ile vatandaşın mağduriyetin giderilmesi ile beraber devletin kasasına 50 milyar liradan fazla para gireceği de konuşuluyor. İşte ayrıntılar...

Abone Ol

Bağ-Kur tescili yapılmayan vatandaşlar emekli olamıyor. Her birinin yaklaşık olarak 750 bin lira prim ödemesi gerektiğini belirten esnaflar, mağduriyetlerinin giderilmesi duurmunda devletin kasasına 50 milyar liradan fazla paranın gireceğini aktarıyor. Bağ-Kur tescili mağduru vatandaş sayısının ise 600 bin civarında olduğu biliniyor.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, "20 Nisan 1982-4 Ekim 2000 tarihleri arasında vergi kaydı olduğunu belgeleyen esnafımıza verilen şansın bir kereye mahsus olmak üzere esnaf ve sanatkârlarımıza yeniden verilmesi çok önemlidir" dedi.

YENİ DÜZENLEME ŞART

Palandöken, Bağ-Kur'a kayıt yaptırmamış olan esnafve sanatkar için 4 Ekim 2000 tarihinden önceki vergi kayıt tarihlerinin esas alının sağlayacak yeni bir yasal düzenlemenin gerektiğini belirtti.

BAĞ-KUR TESCİLİ İÇİN TALEP YOĞUN!

O dönemde Bağ-Kur kaydını yaptıramayan vatandaşların olduğunu kaydeden Palandöken, o dönemde birçok vatandaşın mağdur olduğunun altını çizerek, sözlerini şu şekilde noktaladı:

"Bugün, yaklaşık 30 yıldır esnaflık faaliyetiyle uğraşmasına rağmen halen emekli olamayan, emeklilik tarihi uzayan çok sayıda iştirakçi vardır. Yargının konuya ilişkin değişen görüşleri olmakla birlikte, sorun halen net olarak çözüme kavuşmadı. 4 Ekim 2000 tarihinden önce vergi kaydı olan ancak sigortalı olma niteliklerini taşımasına rağmen Bağ-Kur’a kayıt yaptırmamış olanların sigortalılıklarının 4 Ekim 2000 tarihinden önce başlatılabilmesine imkân sağlayacak yeni bir yasal düzenlemeye acil ihtiyaç olduğu Konfederasyonumuza gelen yoğun taleplerden anlaşılmaktadır. Soruna Kanun değişikliği ile çözüm getirilmesi Sosyal Güvenliğin ve Anayasanın ruhuna da uygun olacaktır” diye konuştu"