DEVLET BAHÇELİ SEÇİLMELİDİR ÇÜNKÜ…

MHP’ de Genel Merkez Kongresi’ ne sayılı günler kaldı. Sayısal veriler MHP’ yi küçük muhalefet partisi gibi gösterse de analitik düşüncede hiç de öyle olmadığını anlamak zor değil.

Neden?

Dünyada, Avrupa’ da ve Ortadoğu’ da siyaset ve güncel politika, stratejiler hızlı bir ilerleme ve değişim gösteriyor. Türkiye bu değişimlerde sıkıntı yaşamaktadır.Sıkıntıya düşmesinde ki sebeplerden en önemlisi yanlış dış politika. ABD ve İsrail eksenli kararlar alınması. Türk milleti lehine alınan kararlar çok az ve bu bilerek iç politikaya yöneliktir.MHP bu kararların bazılarına hükümetle birlikte aynı doğrultuda hareket etmiştir. Hükümetle birlikte aynı doğrultuda olmak AKP’ ye destek verdi anlamına gelmez. Bazı art niyetliler bunu bilerek bu şekilde değerlendirip basında kullanmaktadır.

Türk milliyetçileri bilir ki; Sayın Erdoğan ülkücüleri sevmez. Sevdiği gibi yaptığı şeyin anlamı sadece oy almak içindir. Veya kendi bünyesinde bulunan Türk milliyetçilerinin oy’ unu kaybetmeden yoluna millet çıkarlarının dışında devam edecek süreçlerde ve kararlarda kayıpsız devam etmek içindir.

Sayın Devlet Bahçeli, mevcut adaylar içerisinde tüm iç ve dış gelişmeleri yakın takip eden aktif bir liderdir. Yıllardır TBMM aritmetiğinin içinde olan yetersiz kaldığımız noktaları devletin iç bünyesini diğer adaylara göre daha fazla bilen toplumumuz tarafından dürüst siyasetçi olarak görülen bir kişidir.

Kendi aktifliği yanında MHP’ nin aktif olmayan yönleri de vardır. İşte bu durum Türk milliyetçileri içinde siyasetin doğal aritmetiği olan iç muhalefeti de oluşturmaktadır.

Muhalefetin haklı olduğu konuların başında propaganda ve basında yer alamama durumudur. Propaganda faaliyetleri Genel Merkez tarafından alınan kararlar doğrultusunda teşkilatlara gönderilen siyasi partilerin yaptığı çalışma veya kanun tasarılarını milletimize anlatma yöntemlerinden biridir. Propaganda da aktif çalışma partinin hareketli olduğunu konulara duyarlı olduğunu gösterir.

İç siyasette önemlidir.

Basın yoluyla iletişim en etkili siyasi araçlardan biridir. Eğer basın yoluyla halka ulaşılamıyorsa sesinizi duyurma çabaları sonuçsuz kalmaktadır. Yürütme, yargı yasama gücü kullanılamıyorsa bunlardan sonra gelen güç basın mutlaka kullanılmalıdır.

Eğer ambargo uygulaması yapılıyorsa üzerine gidilip ambargo halka anlatılmalıdır. Reklam çalışmaları çeşitlidir ve yasal haktır. Açıkhava toplantıları, paneller sempozyumlar ve istişare çalışmaları da yapılabilinir.

Bunlar yapılmayınca parti işleyişi de aynı sistemde devam ettiği için Türk milliyetçileri eleştiri yapma durumunda kalıyor. Çak basit bir örnek olarak sunmak istiyorum, terör örgütüne karşı son birkaç yılda hiçbir propaganda faaliyeti yapmadı MHP.

KÜÇÜK MUHALEFET OLMAK GÜNDEM OLUŞTURAMAYACAĞINIZ ANLAMINA GELMEZ.

MHP’ nin en büyük eksikliklerinden biridir basın ve propagandanın kullanılmaması.

20- 60 yaş gurubu arasında kendisini Türk milliyetçisi gören insanlarla yaptığım sohbetlerde;
Yenilik olmadığı, MHP’ nin etkisiz kaldığı ve halktan uzak olduğu düşüncesi yaygın. Bir çok eleştiri bu yönde gelmekte.

Sayın Devlet Bahçeli kongreden sonra ki süreçte kendi aktifliğine yönetim kadrosunu da aktif kurarak yoluna devam etmelidir. Kendi dürüstlüğüne yönetim kadrosunu da dürüst olarak seçmelidir.

Aksi olursa bu kendisine yönelik eleştirileri arttıracaktır. MHP dışa yönelik siyasi faaliyetleri takip etme noktasında zayıflayacak iç çekişmeye maruz kalacaktır.

Bunu bekleyen mihraklar için mükemmel bir ortam oluşacaktır.