Wanhaber / Haber Merkezi 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TÜBİTAK, AFAD, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, Türkiye Belediyeler Birliği ile birlikte 14 Üniversitenin paydaş olduğu platform kapsamında Türkiye diri fay hatlarının belirlenmesi ve araştırmaların derinleştirilmesi amaçlanıyor.
 
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk’un yürütücüsü olduğu “Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi: Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu, Başkale, Erciş ve Tutak Fayı” isimli proje TÜBİTAK 1007-KAMAG kapsamında 8.5 milyon TL ile desteklenmeye uygun bulunmuştu.


 
Türkiye Diri Faylarının paleosismolojik özelliklerini inceleyerek yerleşim alanlarını etkileyebilecek nitelikte deprem senaryolarını ortaya koymak amacıyla kurumların güçlerini birleştirdiği platformda, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi de TÜBİTAK 1007-KAMAG kapsamında desteklenmeye hak kazandığı proje dolayısıyla imza atan üniversiteler arasında yer aldı.

İMZA TÖRENİ DÜZENLENDİ
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonunda düzenlenen törene Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır başta olmak üzere tüm paydaş kurumlardan katılım sağlandı.
 
Türkiye diri faylarının paleosismolojik özelliklerini inceleyerek yerleşim alanlarını etkileyebilecek deprem senaryolarını ortaya koymak amacıyla kurumların güçlerini birleştirdiği platformun imza törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, depremin ülkemizin bir gerçeği olduğunu ve Cumhuriyetimizin ikinci asrının ilk gününde Türkiye’yi inşa etmenin çok önemli olduğunu belirtti.

"DEPREM SENARYOLARINI BİLİM İNSANLARI ORTAYA KOYACAK" 
Bakan Kacır, Anadolu’nun kuzeyde Avrasya Levhası, güneyde Afrika ve Arabistan levhaları arasında kaldığını ve bu durumun ülkemizi önemli bir deprem bölgesi haline getirdiğinin altını çizerek geçmişten günümüze kadar ülkemizde olan depremlere değindi. Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremin yaralarını sarmak adına yaptıkları çalışmalarla ilgili açıklamada bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır; “Deprem Sonrası Acil Gözlem Araştırmaları Projesi kapsamında fay hatlarının, paleosismolojik özellikleri bilim insanlarımız tarafından gözlemlendi.

Aktif fay hatlarını belirleyerek olası yıkıcı depremin aza indirilmesini devlet olarak sağlayacağız. Bugün, bizi bir araya getiren bu projeyle birlikte Türkiye diri faylarının bulundukları bölgelerde yerleşim alanlarını etkileyebilecek nitelikte deprem senaryolarını bilim insanlarımız ortaya koyacak. Diri fayların geometrilerini, depremlerin tekrarlanma periyotlarını son yüzey kırılmasını bilim insanlarımız bu çalışmalarla belirleyecek” ifadelerini kullandı.

Projenin senaryolara bağlı olarak oluşabilecek tahmini en büyük deprem büyüklüğünü saptamada kritik öneme sahip olduğunu aktaran Bakan KAÇIR, “TÜBİTAK koordinasyonunda gerçekleştirilecek projede AFAD ve MTA, ihtiyaç makamlarının yerel yönetimler tarafından uygulanmasını teşvik edecek kuruluş olacak.

Toplam 19 iş paketinden oluşacak projeye, 14 proje yürütücüsü olmak üzere 22 üniversitemiz de katkı sunacak. 115 milyon lira büyüklüğündeki projenin ana finansmanı TÜBİTAK tarafından sağlanacak. AFAD da projeye yüzde 25 finansman sağlayacak. Kamu - üniversite iş birliğinde yürütülecek olan projede 100 araştırmacı ve 90 TÜBİTAK bursiyeri olacak” sözlerini kaydetti.

"MAALESEF DEPREM GERÇEĞİMİZ VAR" 

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu da konuşmasında “Cennet vatanımızın maalesef bir deprem gerçeği var. Anadolu coğrafyası dünyanın en eski ve en etkin deprem kuşakları üzerinde bulunuyor. Bu yüzden ülkemizin yüzde 70'den fazlası deprem riskli alanlarında bulunuyor.

6 Şubat depremleri oluşturduğu hasar ve can kaybı açısından Türkiye’de yaşanan afetler arasında birinci sırada yer alıyor. Bugün AFAD verilerine göre ülkemizde yaklaşık 18 ayda bir 6 ila 6.9 şiddetinde bir deprem meydana gelmektedir.  Tüm bu veriler, gerçekler ve istatistikler nedeniyle şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki; ülkemizin en temel meselelerinden biri depremdir” ifadelerini kullandı.  
 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı  Abdullah Tancan ise yaptığı konuşmada; “Bakanlığımız Türkiye Yüzyılında ve Cumhuriyetimizin 100. Yılında ülkemizin gereksinim duyduğu enerji ve ham maddeleri yerli kaynaklardan sağlamak için projeleri ve çalışmaları yönlendirmektedir.

Bugün yaptığımız çalışmalar ve izlemiş olduğumuz politikalar kapsamında yüzde 57 oranında kendi yerli kaynaklarımızla ürettiğimiz elektrik enerjisini kullanmaktayız. Yer altı kaynaklarına yönelik çalışmalar da aynı amaçla devam ettiriliyor” dedi.

Tancan; “Genel doğrultu fay düzleminin eğim yönü ve derecesi gibi deprem tehlike değerlendirmelerinde ihtiyaç duyulabilecek bütün bilgilerin ilgili talep sahiplerinin kullanımına sunulmuş” olduğunu ifade etti.

"GELECEK KUŞAKLARIN GÜVENDE OLMASINA KATKI SAĞLANACAK" 

AFAD Başkanı Vali Okay Memiş ise atılan imzalar ile gelecek kuşakların güvende olmasına katkı sağlanacağının altını çizdi.

Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı da, 1945’ten beri depremle ilgili faaliyetlerin devam ettiğini ifade etti. Baraçlı, bu proje ile sıfır hata, sıfır hasar ve sıfır kaybın hedeflendiğini ve böylelikle projenin desteklenmesiyle Türkiye’nin yeni yüzyılında refahı artıracağına inandıklarını ifade etti.

MTA Genel Müdürü  Vedat Yanık, kurumlarının 1935 yılından bugüne yer bilimi verilerini ürettiğini ve araştırıcılarla paylaştığını ifade etti. Depremin sebeplerinin araştırılmasının ve fay haritası ile ilgili çalışmaların titiz bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Yanık, ilk diri fay haritasının 1982’de yayınlandığını dile getirdi. MTA’nın diri fay haritası çalışmaları kapsamında sorumluluk üstlendiğinin altını çizen Yanık, bu kadar büyük bir projenin desteklenmesinin önemli olduğunu belirtti.
 
Toplantıda ilk sözü olan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 22 üniversiteyi bu projeye dâhil ederek alanda uzman olan herkesin bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti. Mandal, “Bilim konuşulacaksa tüm ilgili kişilerin bir araya getirilmesi konusunda mutabık kalındı. Araştırmacılar olarak bizler gereğini yapacağız, bakanlıklarımız ve tüm ilgili paydaşlarımızla birlikte uygulama noktasında bir arada hareket edilecek.” dedi.

"MUTLU VE GURURLUYUZ" 

İmza törenine Van'dan Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk ve Proje Ekibinden Dr. Öğr. Üyesi Sacit Mutlu ile katılan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli duygu ve düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırmalarına katkı sağlayacak olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duymaktayız.

Öncelikli olarak proje yürütücüsü hocamı ve tüm çalışma arkadaşlarını tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. 8.5 milyon TL bütçeyle desteklenen proje kapsamında tehlikeli olarak görülen bölgedeki 5 fayda hendekler açılacak ve söz konusu hatlar üzerinde incelemelerde bulunulacak. 2025 yılının sonunda tamamlanması planlanan çalışmalarda, Van'daki Başkale ve Erciş, Hakkari'deki Yüksekova ve Şemdinli, Ağrı'daki Tutak faylarını inceleyecek ekip, bunların karakteristik özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışacak.”
 
Rektör Şevli sözlerini; “Yakın bir tarihte yaşadığımız 6 Şubat Depremleri, 2011 yılındaki Van Depremi, 1999 Gölcük Depremi ve daha niceleri bizlere Türkiye’nin aktif bir deprem bölgesi olduğunun en büyük göstergelerindendir. Allah ülkemize bir daha böyle büyük felaketler yaşatmasın. Bugün imza attığımız bu değerli bir proje ile bu gerçeğin hayatımızı en az şekilde etkilemesi için tüm paydaş kurumlar seferber olmaktadır. Bizler de bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” şeklinde sonlandırdı.
 
Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformu Protokolüne;  Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,  İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu,  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, AFAD Başkanı Vali Okay Memiş, MTA Genel Müdürü Vedat Yanık, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ile birlikte;

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörleri imza attılar.