Konya'nın Çumra ilçesinde kavun ve karpuz yetiştiren çiftçi Abdullah Koyuncu, Karatay Belediyesi'nin müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Belediyenin, park kenarında kavunlarını satmasına izin vermemesi ve ürünlerine el koyması üzerine Koyuncu, çılgın bir eyleme imza attı. Koyuncu'nun öfkesi, kavunlarını yere vurarak parçalamasına neden oldu ve bu olay, belediye önünde büyük bir gerginliğe yol açtı.
Belediye Müdahalesi ve Çiftçinin Tepkisi
Koyuncu, ürünlerini hem ticaret amacıyla hem de ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak dağıtmak istemişti. Ancak iddiaya göre, Karatay Belediyesi, Koyuncu'nun Doğuş Parkı kenarında kavunlarını satmasına izin vermeyip, ürünlerine el koydu. Koyuncu, döndüğünde kavunlarının belediye zabıtaları tarafından alındığını öğrendi ve ürünlerini geri almak için belediye önüne gitti. Burada, ürünlerinin kendisine teslim edilmesini talep etti, ancak talebi reddedildi.
“BATTIM” Çığlığı ve Kavunları Parçalama
Belediye önünde mikrofonlara konuşan Koyuncu, 100 ton karpuz dağıttığını ve şu anda kavunlarını satmaya çalıştığını belirtti. Ancak, mallarına el konulması nedeniyle büyük borç içinde olduğunu ve bu durumu çözemezse iflas edeceğini ifade etti. "Bu malı satamazsam battım, intiharın eşiğindeyim," diyerek, çaresizliğini gözler önüne serdi. Koyuncu, kendisine ürünlerini satabilecek bir yer gösterilmesini talep etti ama bu çağrısı da yanıtsız kaldı.
Öfkeli Çiftçinin Kavunları Belediyenin Önünde Parçalandı
Koyuncu, belediyenin cevapsız kalması üzerine öfkelenerek, yanında getirdiği kavunları belediye binası önünde yere vurdu ve kırdı. Bu sırada polis ve zabıta ekipleri olay yerine geldi ve Koyuncu’yu gözaltına aldı. Güvenlik görevlileri, olay anlarını görüntülemeye çalışan basın mensuplarına da engel olmaya çalıştı.
Belediye'den Açıklama: “Römork Yaya Yolunu Engelliyordu”
Olayın ardından Karatay Belediyesi, yazılı bir açıklama yaparak çiftçinin römorkunun yaya yolunu engellediğini ve bu sebeple şikayetler üzerine zabıta müdürlüğüne ait depoya götürüldüğünü belirtti. Belediye, bu adımın yasal bir zorunluluk olduğunu ve alınan tedbirlerin gerekli olduğunu savundu.