Ünlü bir söz vardır;
"Herkes evinin önünü süpürür ise sokak temiz kalır"
Zemheri ,son demlerini yaşıyor.
Şart ve ahvalimiz ne olursa olsun yeni bir bahar'ın gelişi kaçınılmazdır.
Doğa yeniden uyanacak.
Dağlar,yeniden yeşerecek.
Yaşam,olağan seyrinde yoluna devam edecek ve 'dünyanın sonu' olmayacak.
Ama bir şey var.
kapıda duran bu bahar'ı, cennete ve cehenneme çevirmek insanoğlunun elindedir.
Peki bu nasıl olacak?
50 yıldır adeta cehennem azabına dönüşen yaşamımız nasıl olur da birden bire cennet tadında bir yaşama dönüşür?
Böyle sihirli bir degenek var mı acep?
Yani 40-50 yıl süresince yaşanan ölümlerin acısını nasıl telafi edebiliriz!
Yıkılan, yakılan şehirlerin, köylerin ateşini nasıl soğutabiliriz!
İşten atılan, ekmekleri ellerinden alınan insanların çocuklarının gözyaşlarını nasıl silebiliriz?
Tıka basa dolan cezaevlerinin kapılarını nasıl açabiliriz?
Kısacası, dert bir değil, elvan elvan...
İyi de tüm bu acıların üstesinde gelebilecek bir hal çaresi yok mu...
Olmalı...
Mutlaka olmalı..
Mesela,
İyimser bir niyetle empati yapmaya başlayarak yola çıksak.
Mesela; 'Yeni bir yaşam', kavgadan, ölümlerden, zindanlardan uzak bir yaşam düşlesek.
Dedik ya "herkes kapısının önünü süpürerek" işe başlasa.
Kin ve ihtiraslarımızdan arınsak,
Makam, mevkii ve koltuk sevdasını ötelesek,
Vicdanımızı kaplayan ihtiras tortularını söksek,
Yalan ve riyadan uzaklaşsak,
İnandığı ve iman ettiği şey her neyse ona şerefli bir şekilde sarılsak,
İyi günün değil kötü günün dostu olsak,
Haksızlığın ve zülmün karşısında eğilmezssek,
Her günün değil doğru günün ve doğru niyetin adamı olsak,
Gözümüzü ve gönlümüzü haramdan uzaklaştırsak,
Dilimize,kimliğimize ,ecdadımızave memleketimize sahip çıksak,
Cesur olsa,
Mert olsa,
Merhametli olsa,
Ve...
Veeeee... yılmadan, korkmadan, eğilip, bükülmeden şu üç beş cümleyi haykırabilsek,
"SUSTURUN NAMLULARI"
"ARTIK ÖLÜMLER OLMASIN"
"KAN AKMASIN"
"GÖZYAŞLARI İLE BAHAR ÇİÇEKLERİ SULANMASIN"
"EŞLER DUL, ÇOCUKLAR ÖKSÜZ KALMASIN"
"KARDEŞİN KARDEŞE DÜŞMANLIĞI SON BULSUN,HALKLAR KUCAKLAŞSIN"
"KIYIMLAR SON BULSUN"
İşte hepsi bu.
Bundan ötesi yok.
Bunları haykırırsak yeniden yaşanılası bir yaşamı inşa edebilme olasılığı mümkündür.
Zira,meslek edindiğimiz riyakarlığı sürdürmeye devam edersek,
'Biz' değil 'ben' demeyi sürdürürsek ,
Dün olduğu gibi yarın da güçlünün önünde takla atarsak,
Günden güne renk değiştirirsek cehennem yaşamı sürdürmeye devam ederiz.
Bu ateş hepimizi sarar.
Para pul, Makam-mevkii kurtarmaz bizi.
Komşunun kapısında ağıtlar yükselirken ben,sen ve diğeri rahat uyuyamaz.
Kendimizi kandırmayalım.
Gelin bir şans verelim kendimize.
Çocuklarımıza yaşanılır bir yaşam adına çocuklarımıza bir şans verelim.
Başka bir seçeneğimiz yok.
Öyle ise ne duruyoruz?
Haydi "KAPILARIMIZIN ÖNÜNÜ VE VİCDANIMIZIN KİRLİLİĞİNİ TEMİZLEYEREK" Bu işe başlayalım.
Var mısınız? Ha...
Var mısınız..!
BU BAHARI TEMİZ BİR VİCDANLA KARŞILAMAYA var mısınız..!