SAĞLIK

Başhekimden Vanlılara önemli uyarı! Fazlası geri dönüşü olmayan ölümcül zarar…

SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, Van’da beslenme alışkanlığının değiştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, aşırı tuz kullanımının geri dönüşü olmayan ölümcül zararlar verebileceğine işaret etti.

Abone Ol

SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, Van için en önemli sağlık sorunlarından birinin hipertansiyon olduğuna vurgu yaptı. Bu durumun da beslenme alışkanlığıyla ilişkili olduğunu kaydeden Başhekim Sarıkaya, özellikle tuzlu balık tüketiminin ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi.

“KALP KRİZİNİ DAHA SIK GÖRÜYORUZ”

Tuz oranının düşürülmesinin hayati bir önem taşıdığına işaret eden Sarıkaya; “Ülkemiz için ciddi bir sağlık sorunu olsa da Van ve çevre iller için en önemli sağlık sorunlarından birisi hipertansiyon! Tansiyon yüksekliği çok yaygın maalesef. Aşırı tuzlu tüketim alışkanlığının yanında ilaç uyumunun da kötü olması eklenince tansiyon hastalarının kan basıncı genelde yüksek seyrediyor. Sonuç olarak yüksek tansiyona bağlı kalpte büyüme, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, kalp krizini daha sık görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

OTLU PEYNİR, TUZLU BALIK…

Van otlu peyniri ile tuzlu balığın hipertansiyona etkisine de değinen Başhekim Sarıkaya; “Otlu peynir, tuzlu balık, et ürünlerinin aşırı tuzlu tüketilmesi en önemli sebepler.. Beslenme alışkanlığımızı değiştirmemiz lazım. Otlu peynir üretilirken tuz oranı için standartizasyon sağlanmalı; tüketilirken de tuz oranını düşürmek için öncesinde suda bekletebiliriz. Van balığının tuzlu tüketimi ciddi bir sorun. Tuzlu balık tüketimi terkedilmelidir. Van balığı öncelikle taze tüketilmeli ya da son dönemin en önemli kazanımlardan biri olarak raflarda yerini alan İnci Kefali Konservesi tüketilebilir…” önerisinde bulundu.

“MASADAN TUZLUĞU KALDIRMALIYIZ”

Son olarak yemek pişirirken kullanılan tuz oranının düşürülmesinin önemli olacağını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, şu uyarıyı yaptı; “Yemek pişirilirken yemeğe tuz katımı çok sınırlandırılmalıdır; bu durum restaurantlar için de geçerlidir. Masadan tuzluğu kaldırmalıyız. Günlük tuz ihtiyacımız 1 çay kaşığı kadar; bunu da zaten tükettiğimiz besinlerle beraber alıyoruz... Fazlası zarar hem de geri dönüşü olmayan ölümcül zararlar…”