Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.

Adaletin, insan onurunu koruyan yegane değer olduğunu dile getiren Tunç, adaletin tesis edilmediği bir düzende hak ve özgürlüklerin korunmasının mümkün olmadığını söyledi.

Son 22 yılda önemli reformlara imza attıklarını anlatan Tunç, bu süreçte, temel kanunları toplumun ihtiyaçlarına ve çağın gereklerine uygun olarak yenilediklerini ifade etti.

Tunç, gelecek günlerde kamuoyuyla paylaşacakları Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında, 2028 yılına kadar olan süreyi kapsayacak hedefler doğrultusunda, başta ceza adaleti sistemi olmak üzere birçok düzenleme önerisini gündeme getireceklerini kaydetti.

Yargı teşkilatının iş yüküne ilişkin bilgiler veren Tunç, "Bugün itibarıyla cumhuriyet başsavcılıklarında 6 milyon 113 bin, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 884 bin, istinaf mahkemelerinde 1 milyon 333 bin, temyiz mahkemelerinde de 513 bin olmak üzere toplam 11 milyon 845 bin derdest dosya bulunmaktadır. Bu ağır iş yüküne rağmen yıl içerisinde yargı teşkilatımız, ilk derece, istinaf ve temyiz aşamalarında toplam 12 milyon 113 bin dosyada karar vermiştir." diye konuştu.

Hakim ve savcı sayısı 24 bin 691'e ulaştı

Bakan Tunç, 2002'de 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayısını 24 bin 691'e yükselttiklerini; bu yıl içerisinde 1195 hakim ve savcının mesleğe başlamasını sağladıklarını anlattı.

Hukuk eğitiminde kaliteyi artırmaya yönelik reformlarından birinin "Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı" olduğunu dile getiren Tunç, sınavla, hukuk mesleklerinde görev yapacakların niteliklerini artırarak liyakati ön plana çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.

Tunç, hakim ve savcı yardımcılığı sistemini de bu yıl hayata geçirdiklerini hatırlatarak, "Yeni sistemle, 2 yıl süren hakim ve savcı adaylığı yerine yaklaşık 1 yılı Adalet Akademisinde, 2 yılı da adliyelerde tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta-çırak ilişkisi içerisinde geçirilecek bir mesleğe hazırlık dönemi uygulamasını başlatmış bulunuyoruz. 23 Aralık 2023 tarihinde gerçekleşen sınavı kazanan 1075 hakim ve savcı yardımcısı görevlerine başladı. Halihazırda 2 bin 566 hakim ve savcı adayımız da stajlarına devam ediyorlar. Bu yıl sonunda bin hakim ve savcı yardımcısı alımı için 21-22 Aralık tarihlerinde sınav yapılacak." dedi.

İnsan kaynağının nitelik ve niceliğini artırırken, mahkeme sayısını da artırdıklarını anlatan Tunç, 2002'de adli yargıda 3 bin 581 olan mahkeme sayısını 8 bin 383'e, idari yargıda 146 olan mahkeme sayısını ise 233'e yükselttiklerini belirtti.

Bakan Tunç, adliyelerin, adaletin tecelli ettiği mekanlar olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu nedenle bir yandan mevzuatımızı yeniliyor, insan kaynağımızı güçlendiriyor ve yeni mahkemeler kuruyorken, diğer yandan adalet teşkilatımızın fiziki altyapısını güçlendirerek adliyenin mehabetine uygun hizmet binaları inşa ediyoruz. 2002 yılında 78 olan müstakil adalet sarayı sayısını 379'a yükselttik.

2024 yılı yatırım programının inşaat karakteristiğinde 38 adliye, bir çocuk adalet merkezi, 30 ceza infaz kurumu, 6 adli tıp ve bir personel eğitim merkezi olmak üzere toplam 76 inşaat projesi yer almaktadır. Yapım ihalesi süreci devam eden, yapım ihalesi tamamlanan ve inşaatı devam eden 34 adliye, 4 adli tıp kurumu ve 11 ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 49 proje bulunmaktadır. Diğer yandan halihazırda 32'si adliye, 21'i ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 53 projenin etüt, proje çalışmaları da devam etmektedir."

Tunç, 2025 yılı yatırım programında da 68 adliye, 2 adli tıp binası, 20 ceza infaz kurumu, 3 personel eğitim merkezi ve 30 mahalde toplam 896 dairelik adliye konutu yapılması için teklifte bulunduklarını söyledi.

"Yargı sistemine modern bilişim imkanlarını kazandırdık"

Adalet Bakanı Tunç, yargının teknolojik altyapısını geliştirmek için de önemli adımlar attıklarını dile getirerek, "Bu kapsamda yargı sistemine modern bilişim imkanlarını kazandırdık. Tüm yargı kurumlarını bilişim ağıyla birbirine bağladık. UYAP entegrasyon çalışmaları kapsamında 2024 yılında 3 kurumla 12 entegrasyon daha sağlayarak, sistemin 57 kurumla 185 farklı entegrasyonunu tamamladık. Savcılıklar ve mahkemeler tarafından bilgi ve belgeler artık saniyeler içerisinde temin edilebiliyor." bilgilerini verdi.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ve e-Duruşma uygulamalarıyla duruşmalara elektronik ortamda katılmanın yolunu açtıklarını söyleyen Tunç, bugüne kadar SEGBİS üzerinden 5 milyonun üzerinde, e-Duruşma üzerinden ise 2 milyon 244 bin 725 görüşme gerçekleştirildiğini anlattı.

Tunç, e-Tebligat uygulaması sayesinde de tebligat süreçlerini hızlandırdıklarını vurgulayarak, "Zorunlu e-Tebligat sistemine geçtiğimiz 2019 yılından bugüne kadar toplam 247 milyon 589 bin 460 elektronik tebligat gönderimini yaparak 13 milyar 424 milyon 684 bin 406 lira tasarruf sağladık. Böylece 147 bin 316 ağaç kesilmekten kurtarılarak, 8 bin 666 ton kağıt tasarruf edildi. 2024 yılında yapılan e-Tebligat sayısı ise 59 milyon 559 bin 380'e ulaştı." diye konuştu.

Kadına karşı işlenen şiddet suçları

2002'den bu yana hak ve özgürlüklerin daha iyi korunmasını sağladıklarını ve ceza sisteminin caydırıcılığını güçlendirdiklerini dile getiren Tunç, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda 2004'te "çağın gereklerine uygun düzenlemeler" yapıldığını vurguladı. Tunç, "Toplumsal huzurun korunması için bazı suçların cezalarını artırdık." dedi.

Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, cinsel saldırı, uyuşturucu madde imal ve ithali, hırsızlık suçlarının cezalarının arttırıldığını belirten Tunç, kadına karşı işlenen şiddet suçlarında da değişiklikler yapıldığını söyledi.

Israrlı takip suçunun da müstakil suç olarak düzenlendiğini, ceza adaleti sitemine yeni müesseseler kazandırıldığını belirten Tunç, "Hiç kimsenin haksız, temelsiz ve yersiz suçlamalarla karşı karşıya kalmaması için 'soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar (SYOK)' verilmesi imkanını getirdik. 2017'den itibaren 1 milyon 191 bin 241 SYOK verildi. 2024 yılında verilen SYOK sayısı ise 214 bine ulaşmıştı. Böylece, yaklaşık 1 milyon 405 bin vatandaşımızın lekelenmeme hakkını koruduk." ifadelerini kullandı.

Sırf ifade almaya yönelik yakalama kararlarından kaynaklı mağduriyetleri gidermek amacıyla taahhütle serbest kalma uygulamasının hayata geçirildiğini anımsatan Tunç, bu kapsamda 392 bin 729 vatandaşın taahhüt vererek serbest kaldığını bildirdi.

Yargı süreçlerinin daha hızlı ve etkin yürütülmesi, vatandaşların adalete erişiminin kolaylaştırılması amacıyla İstanbul Havalimanı'nda Gaziosmanpaşa Adliyesine bağlı bir birim kurulduğunu belirten Tunç, yakın geçmişte de Antalya Havalimanı'nda benzer bir birim kurulduğunu anımsattı. Tunç, "İhtiyaç duyulan diğer havalimanlarımızda da adliye birimlerini hayata geçirerek, adalet hizmetlerini vatandaşlarımıza daha yakın ve hızlı bir şekilde sunmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Bakan Tunç, çocuk adaleti sisteminin, onarıcı adalet yaklaşımıyla yeniden yapılandırıldığını, bu kapsamda 81 il ve 164 adliyede kurulan 172 adli görüşme odasında 127 bin 935 kişiye hizmet sunulduğunu bildirdi.

Yeni bir uygulama olan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerinin sayısının ise 171'e yükseltildiğini kaydeden Tunç, "Bu müdürlüklerde bugüne kadar 1 milyon 427 bin kişiye, 2024 yılında ise 336 bin 504 kişiye hizmet sunuldu." bilgisini verdi.

Çocuk teslimine dair mahkeme kararlarının, icra daireleri tarafından yerine getirilmesine yönelik uygulamanın kaldırıldığını, 2024'te 97 yeni çocuk görüşme merkezi kurulduğunu dile getiren Tunç, uygulamanın yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar yapılan toplam işlem sayısının ise 371 bine ulaştığını kaydetti.

"Tutuklama tedbirinin yeniden ele alınması zarureti var"

Adalet Bakanı Tunç, ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik reformlara devam edildiğini, bilim komisyonlarının yürüttüğü çalışmaları kısa bir süre içerisinde TBMM'ye sunacaklarını anlattı.

"Tutuklama tedbirinin, suçun işleniş şekli, kişinin suç işleme eğilimi, kamu düzenini bozma tehlikesi bakımından yeniden ele alınması zarureti var." ifadelerini kullanan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cezaların caydırıcılığı kapsamında hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için asgari bir süre ceza infaz kurumunda kalma zorunluluğunun getirilmesini de tartışmamız gerekiyor. Toplumsal huzuru bozan, bozmaya yönelik trafikte yol kesme, alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma, meskun mahalde silahla ateş etme, tehdit, kasten yaralama, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama ve taksirle yaralama suçlarının cezalarının artırılması yönünde bilim kurullarımızın hem de kamuoyunun beklentisinin olduğunu belirtmek istiyorum.

Ehliyetsiz araç kullanma, trafikte tehlikeli araç kullanma, ruhsatsız yivsiz tüfek bulundurma ya da taşıma, izinsiz kurusıkı tabanca taşıma ve ateş etme için verilen idari para cezalarının artırılmasını da gündeme getirmemiz gerekiyor. Bilişim sistemleri ve telefonla yapılan dolandırıcılığın önüne geçilmesi gibi ceza adaleti sisteminin caydırıcılığını güçlendiren düzenlemeler yer almaktadır."

Kira uyuşmazlıklarının yarısında anlaşma sağlandı

Adalet Bakanı Tunç, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yargı alanındaki önemli yeniliklerden olduğunu, ceza hukukunda uzlaşma ve hukukta arabuluculuğun yargı sistemine kazandırıldığını bildirdi.

Halihazırda 32 bin 332 uzlaştırmacının görev yaptığını kaydeden Tunç, "1 Ocak 2017 tarihinden bugüne kadar toplam 1 milyon 784 bin 858 dosyada uzlaşma sağlanmıştır." dedi.

Arabulucu sayısının ise 45 bin 126'ya yükseldiğini söyleyen Tunç, arabuluculuk sayesinde kira uyuşmazlıklarının yarısında anlaşma sağlandığını bildirdi. Tunç, "116 bin 238 anlaşma sağlanması demek yaklaşık 230 bin vatandaşın mahkemeye düşmemesi demek." diye konuştu.

"Anayasa'nın milletimizin ihtiyaçlarına cevap vermediği açıktır"

Adalet Bakanı Tunç, yargı sisteminde hayata geçirilen reformlarla yetinmediklerini, sürekli olarak daha iyi hizmet etmenin gayreti içerisinde olduklarını dile getirdi.

Bu amaçla, Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin hazırlandığını ifade eden Tunç, "Strateji Belgemizde temel hak ve özgürlükleri daha da kuvvetlendirecek, toplumda adalet duygusunu daha da güçlendirecek birçok hedef ve faaliyetin yer alacağını ve söz konusu belgenin kısa sürede Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından kamuoyuna açıklanacağını belirtmek isterim." dedi.

"Türkiye Yüzyılı" vizyonunun, Türkiye'nin her alanda yaşadığı gelişmeleri ortaya koyan nihai bir perspektif olduğunu vurgulayan Tunç, bu perspektifin tam anlamıyla hayata geçirilmesinin "yeni ve sivil bir anayasa ile kolaylaşacağına" işaret etti. Anayasa'nın ihtiyaçlara cevap veremediğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"Anayasa'da şimdiye kadar önemli değişiklikler yapmış olsak da, bu Anayasa'nın milletimizin ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap vermediği açıktır. Ülkemizin gelişmişlik düzeyine, genç ve dinamik toplum yapımıza dar gelen mevcut Anayasa yerine, milletimizin üzerinde mutabakata vardığı, daha kapsayıcı ve kucaklayıcı sivil bir Anayasa'ya ihtiyacımız olduğu açıktır. Yeni Anayasa'yı hak ve özgürlüklerimizi koruyacak, birlikte yaşamaya dair ortak sözümüzü ve bu topraklar üzerindeki barış ve huzur arzumuzu tesis edecek bir toplum sözleşmesi olarak görüyoruz. Bu anlayışla, millet iradesinin tecelligahı olan Yüce Meclisimizde yapılacak çalışmalara, Bakanlık olarak gerekli desteği vermeyi bir görev addediyoruz."

"Kamu zararına sebebiyet veren bir tespit bulunmadı"

Adalet Bakanı Tunç, Bakanlığının 2025 yılına ilişkin bütçe teklifinde, tahsisi öngörülen toplam tutarın 280 milyar 275 milyon 802 bin lira olduğunu, bu tutarın 2023'te 104 milyar liranın üzerinde olduğunu belirtti.

Bakanlığının, geçen yılki bütçe giderinin 103 milyar liranın üzerinde gerçekleştiğini bildiren Tunç, "Sayıştay tarafından tespit edilen hususlarla ilgili olarak kurumlarla iletişim halinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Sayıştay raporunda, kamu zararına sebebiyet veren bir tespit bulunmadığını özellikle belirtmek isterim." dedi.

Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Kaynak: AA