Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, gerçekleşecek her yatırımda yatırımcıların yanında, yakınında olmaya, Türkiye'nin her bir köşesini üretimle buluşturmak için üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini belirterek, "Bunun da bir örneği olarak, yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ülkemiz sanayiinin yüksek teknoloji, sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünde yeni bir sayfa açacak 4 programı kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
Bakan Kacır, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının (MESS) İstanbul'da düzenlediği "Bugünü Yönet Geleceği Hayal Et" başlıklı etkinliğinde yaptığı konuşmada, 65 yıllık serüveniyle, Türkiye'nin çalışma hayatı içinde güzide bir yere sahip olan, Türkiye’nin ilk ve en büyük işveren sendikası MESS’in söz konusu etkinliğinin Türkiye'de AR-GE, sürdürülebilirlik, dijital ve yeşil dönüşüm alanında güçlü bir sinerji yaratmasını temenni ettiğini dile getirdi.
Türkiye'nin 22 yıldır yapılamaz denileni başaran, önüne konan bütün setleri aşmış, güçlü ve milletine hizmet aşkıyla durmadan çalışan bir siyasi iradeyle yoluna kararlılıkla devam ettiğini belirten Kacır, "İkinci asırda, Türkiye Yüzyılı’nda daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye inşa etmek adına durmaksızın çalışıyoruz. Artık kazanımlarından, hedeflerinden, hayallerinden vazgeçmeyen, bunu elinden almaya çalışacak hiçbir odağa izin vermeyen bir Türkiye var. Dünyadaki gelişmelere uzaktan bakan bir ülke değil, kendi potansiyelini gerçekleştirebilme kabiliyetine, kapasitesine sahip bir Türkiye var." ifadelerini kullandı.
Sanayiden ticarete, tarımdan sağlığa, eğitimden ulaştırmaya kadar hemen her alanda gerçekleştirilen tarihi atılımlarla Türkiye'nin büyük bir kalkınma ve büyüme ivmesi kaydettiğini, son 22 yılda diğer tüm alanlarda olduğu gibi sanayi ve teknolojide de asırlık kazanımlar elde edildiğini dile getiren Kacır, şöyle devam etti:
"OSB sayımızı 191’den 361’e, OSB’lerde çalışan sayımızı 415 binden 2,6 milyona, toplam tüm sanayi sektörlerinden çalışan sayımızı 3,9 milyondan 6,7 milyona, AR-GE harcamalarımızı 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara, AR-GE personeli sayımızı 29 binden 272 bine hep birlikte çıkardık. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada, ticari araç, güneş paneli, beyaz eşya üretiminde Avrupa’da lider, demir-çelikte ilk iki ülkeden biriyiz. Bölgesinde güvenin ve istikrarın adresi güçlü Türkiye küresel ve bölgesel meydan okumalara rağmen yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğuna devam ediyor. Bu başarılarda katkısı olan sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı, yatırımcılarımızı ve tüm emekçilerimizi yürekten kutluyorum. Şeffaf, sürdürülebilir, öngörülebilir politikalara dayalı ekonomi modelimizle taçlandırdığımız bu başarıları inşallah daha da ileriye taşıyacağız."
Bakan Kacır, Türkiye'nin etrafında yaşanan sıcak çatışmalara ve 6 Şubat depremlerinin ağır mali faturasına rağmen küresel ekonominin içinden geçtiği fırtınalı dönemi hep birlikte başarıyla yönettiğine dikkati çekerek, "Bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 5,7’lik bir büyüme gerçekleştirdik. Bu oranla OECD ülkeleri arasında lider, G20 ülkeleri içinde ikinci sıraya yerleştik. İstihdam sayımızı 32,9 milyon kişiye, istihdam oranımızı yüzde 50’ye yükselttik. İşsizlik oranımız ise yüzde 8,4’le son 12 yılın en düşük seviyesine geriledi. İhracat tarafında da büyümemizi sürdürüyoruz. Bu yılın ilk altı ayındaki ihracatımız yüzde 2 artarak 125,4 milyar dolara ulaştı. İthalat ise aynı dönemde yüzde 8,5 düşüşle 168,7 milyar dolara geriledi. Dış ticaret dengesindeki belirgin iyileşme cari açığın düşmesini sağlıyor. Yeni nesil sanayi politikalarımızla dış ticaretteki olumlu ivmeyi güçlendireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Güven ve öngörülebilirlik sayesinde dış kaynak girişi arttı"
Ekonomi programının oluşturduğu güven ve öngörülebilirlik sayesinde dış kaynak girişinin arttığını ve portföy yatırımlarının Türk lirasına yönelmeye başladığını anlatan Kacır, şunları kaydetti:
"Merkez Bankası toplam rezervleri, 12 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 348 milyon dolar artışla 153 milyar 796 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Swap hariç net rezervler de 22,2 milyar dolarla son 4,5 yılın zirvesine erişti. Yabancı mevduatların toplam mevduat içerisindeki payı hızla azalırken TL mevduatın toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 51,2’ye ulaştı. KKM stoku TL bazında geçen yılki zirvesi olan geçen yıl ağustos ayına kıyasla 47 haftadır kesintisiz gerileyerek 1,5 trilyon lira azaldı.
Ekonomi programımızın öncelikli hedefleri arasında yer alan enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesinde ilerleme katettik. Enflasyonla mücadeleye yönelik politika tedbirleri neticesinde haziran ayı ile birlikte dezenflasyon sürecimiz başladı. Ekim 2023’te 12 ay sonrası için yüzde 45,3 olan piyasanın enflasyon beklentisi bugün yüzde 30 düzeyine indi. Ekonomimizin artan dayanıklılığı ve güçlenen makro istikrarın etkisini de ülke risk priminde de net şekilde görüyoruz. Ülkemizin CDS primi 262 baz puana kadar indi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşları ülkemizin kredi notuna yönelik artışlara başladı. Türkiye'nin mevcut kredi notu görünümünü de pozitif olarak tescilliyor. Tüm bunlar, programımıza duyulan güveni yansıtırken potansiyel not artışlarına da işaret ediyor."
"Önümüzdeki dönemde uluslararası doğrudan yatırımlarda güçlü bir canlanma göreceğiz" diyen Bakan Kacır, "Ekonomimizin dayanıklılığını artıran politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Yatırımcı dostu politikalarla, sektörün ihtiyaç duyduğu yapısal reformları hızla hayata geçirerek güçlü bir yatırım iklimi oluşturmaya devam edeceğiz. Gerçekleştirdiğimiz atılımlarla birlikte, nitelikli insan kaynağı, güçlü alt yapısı ile önemli bir yatırım ve cazibe üssü olan ülkemiz, uluslararası doğrudan yatırımın da adeta bir çekim merkezi konumuna hızla yükselecek. İmalat sanayimize sağladığımız desteklerle, devreye aldığımız teşvik mekanizmalarıyla, jeostratejik konumumuzun avantajlarını doğru ve yerinde kullanan bir siyasi irade olarak yerli-yabancı tüm yatırımcıların sağlam, dayanıklı müttefiki ve önemli bir yatırım ortağı olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"Üç büyük önceliğimiz bulunuyor, katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm"
Gelecek dönemde "katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm" olmak üzere üç büyük önceliklerinin bulunduğunu aktaran Kacır, Türkiye sanayisinin bu 3 ana sac ayağı üzerinde yükselmesinin ve rekabetçiliğinin artması adına katma değerli ve yüksek teknolojili üretimi sürdürülebilir ve sürekli kılarak, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmenin ajandalarının en üst sırasında yer aldığını dile getirdi.
Yol haritasını bu önemli unsurlar doğrultusunda belirleyerek, destek enstrümanlarını sanayicinin ihtiyaçlarına ve koşullara uygun olarak sürekli güncellediklerini ve devreye aldıklarını belirten Bakan Kacır, "Katma değerli üretim altyapımızı güçlendirmek için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını hayata geçirdik. Teknolojik ve stratejik yatırımlara odaklanan, Merkez Bankamızca yıllık 100 milyar lira olmak üzere üç yılda 300 milyar lira limit tahsis edilen Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programını da sanayicilerimizin kullanımına sunduk. Program, yatırımcılarımızın uzun vadeli ve uygun koşullarda yatırım kredisine erişimini kolaylaştırıyor. Program, Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü artıracak ve milli ekonomimizin yükselişini destekleyecek." dedi.
Ekonominin lokomotif sektörlerinin sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünü destekleyecek yeni projeleri de bir bir devreye aldıklarını kaydeden Kacır, "Organize sanayi bölgelerimizin (OSB), Yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandırmak amacıyla, Dünya Bankası destekli 'Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi'ni hayata geçirdik. Dünya Bankası iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz ve yeşil dönüşüm alanında şimdiye kadar yapılan en kapsamlı ve en yüksek bütçeli programımız 'Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'ni geçtiğimiz aylarda uygulamaya aldık. Bu iki programın toplam kaynağı 750 milyon dolar düzeyinde. Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Mekanizmalarından öncelikli etkilenecek sektörler arasında yer alan çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile birlikte karbonsuzlaşma yol haritaları hazırladık. Bu dört öncelikli sektörde yeşil dönüşüm yatırımlarının planlamasında bir rehber niteliğinde olan 'Sektörel Yol Haritaları'nı oluşturduk. KOBİ'lerimiz de dahil olmak üzere firmalarımızın dijital dönüşümüne yönelik desteklerimizi güçlendirmek amacıyla 'Dijital Avrupa Programı'na katıldık." ifadelerini kullandı.
Sanayinin dijital dönüşümünde rehberlik eden model fabrika sayısının 10’a ulaştığını ve yakın dönemde bu sayının 14’e çıkacağını aktaran Kacır, hayata geçirilecek olan "Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programları"yla da özel sektörün ikiz dönüşüm yatırımlarına yeni bir ivme kazandıracaklarını vurguladı.
Sanayinin teknoloji ve dijital dönüşüm yolculuğuna katkılar sunan her atılımı devletin en üst düzeyde desteklediğini ve arkasında durduğunu belirten Bakan Kacır, "MESS’in Teknoloji Merkezi MEXT’in açılışının geçtiğimiz yıllarda Sayın Cumhurbaşkanımızın iştirakleriyle gerçekleşmesi de bunun en somut örneğidir. MEXT’in ülkemiz ve dünyada sektöre sağladığı dijital dönüşüm desteğini, yeni çözüm önerilerini ve kurduğu iş ortaklıklarını çok kıymetli buluyoruz." dedi.
"Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısını yarın ilan edeceğiz"
Bakan Mehmet Fatih Kacır, yatırımcılarla kamu arasındaki engelleri kaldırırken, her zeminde ve zamanda istişare içinde olarak, güçlü bir diyalog ortamını benimsediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağladığımız teşviklerle, verdiğimiz desteklerle, attığımız somut adımlarla birlikte yeni yatırımların önünü açacak, yatırımcımızı yüreklendirecek bir güven ortamı tesis etmeye devam edeceğiz. Gerçekleşecek her yatırımda yatırımcılarımızın yanında, yakınında olmaya, ülkemizin her bir köşesini üretimle buluşturmak için üzerimize düşeni gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bunun da bir örneği olarak, yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ülkemiz sanayiinin yüksek teknoloji, sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünde yeni bir sayfa açacak 4 programı kamuoyuyla paylaşacağız. Mevcutta başarıyla yürüttüğümüz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısını yarın ilan edeceğiz.
Döngüsel ekonomi ve iklim teknolojileri, malzeme ve malzeme işleme teknolojileri, biyoteknoloji ve akıllı yaşam teknolojileri, yeni nesil bilgi ve iletişim teknolojileri, elektronik ve makine teknolojileri, afet teknolojileri olmak üzere 6 ana başlıkta 358 teknoloji alanında yatırımları AR-GE’den seri üretime uçtan uca destekleyeceğiz. Bu çağrıyla yenilikçi teknolojilerin ülkemizin kalkınma yolculuğunda sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde istifade etmemizi sağlayacak AR-GE ve üretim altyapısını tesis edeceğiz."
"Yatırımcılara bütüncül bir teşvik paketi sunuyor olacağız"
İlan edilecek olan Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programlarıyla kamu olarak sanayinin ikiz dönüşümünde yalnızca teşvik eden değil aynı zamanda rehberlik eden bir yaklaşım izleyeceklerine dikkati çeken Kacır, şu ifadeleri kullandı:
"Program kapsamında firmalarımızdan ikiz dönüşüm için kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını adresleyen yol haritaları oluşturmalarını bekliyoruz. Yol haritası raporu uygun görülen ve destek kararı alınan projeleri gerçekleştiren tesislere yol haritasının uygulama süresince 'Yeşil ve Dijital Dönüşüm Merkezleri' ünvanı vereceğiz. Bu ünvanı alan üretim tesislerinde ikiz dönüşüme yönelik yapılacak yatırımları; teşvik sistemimizdeki öncelikli yatırımlar uygulaması çerçevesinde destekleyeceğiz. Dördüncü olarak, ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları için küresel cazibe merkezleri arasında yerini almasını sağlayacak HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programının detaylarını yerli ve yabancı yatırımcılarımızın katılımıyla paylaşacağız. Ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları için sunduğu değer önerisini güçlendirecek ve Türkiye’yi yüksek teknolojide devler ligine taşıyacak bu program kapsamında 8 alanda 30’un üzerinde öncelikli yatırım konusunda yatırımcılara bütüncül bir teşvik paketi sunuyor olacağız. Detayları Sayın Cumhurbaşkanımızca açıklanacak ve bugüne kadarki teşviklerimizin çok ötesinde bir kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendirecek bu program şimdiden ülkemize, milletimize hayırlı olsun."
"Yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız"
Söz konusu dört programın aynı zamanda gelecek dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacakları yeni yatırım teşvik sisteminin felsefesini de ruhunda barındırdığını dile getiren Bakan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizin uzun vadeli hedefleriyle teşvik mekanizmalarımızı daha güçlü hizalayan yeni teşvik modelimizle yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız. Ayrıca imalat sanayimizin öncelikli ihtiyacı olarak gördüğümüz sanayi alanlarının genişletilmesi, bu sürecin bir parçası olarak sanayi alanlarının lojistik, altyapı ve üstyapı süreçlerinin de planlanmasını da hedefleyen Ulusal Sanayi Alanları Master Planı için de çalışmalarımızda sona yaklaştık. Ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları ile buluşması, küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline dönüşmesi sürecinde sanayicilerimizle yakın işbirliğimizin süreceğini de bir kez daha vurgulamak isterim. Biz diyoruz ki ortak geleceğimizi sırt sırta vererek şekillendirelim, daha büyük ve daha güçlü Türkiye hedefine giden yoldaki başarı hikayesini beraberce yazalım."