23 Ekim 2011'de 604 kişinin yaşamını yitirdiği 7,2 büyüklüğündeki depremle büyük yıkımın yaşandığı Van, 9 Kasım 2011'de meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremle yeniden sarsıldı.
Kent merkezinde 2'si otel olmak üzere 25 binanın yıkıldığı depremde, gazeteciler Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir ile Japonya'dan gelen gönüllü Atsushi Miyazaki'nin de aralarında bulunduğu 40 kişi hayatını kaybetti.
Depremlerin ardından insanların yardımına koşan, birçok kişiyi kurtarmayı başaran AFAD Van İl Müdürlüğü ekipleri, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği illerde de görev yaptı.
Enkaz altında kalan insanları kurtarmak için canla başla çalışan AFAD ekipleri, yaşanabilecek afetlere hazırlıklı olmak için sürekli tatbikatlar yaparak kendilerini geliştiriyor.
Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü Cemal Kurban, AA muhabirine, ülkede meydana gelen depremler nedeniyle büyük acılar yaşadıklarını söyledi.
Van'da 2011'deki depreme kurum yerleşkesinde yakalandıklarını belirten Kurban, şunları kaydetti:
"Deprem sırasında çocuğum dersanedeydi. Ona ulaşamadan, durumu hakkında bilgi sahibi olamadan enkaz alanına geçiş yapmak zorunda kaldık. İlk etapta 86 ihbar geldi. Biz öğrencilerin kaldığı bir binaya gittik. Uzun süren çalışmanın ardından öğrencilerin cansız bedenini çıkardık. Çok acı bir tabloydu. Biz de bir depremzedeydik ama bize ihtiyacı olan insanlara yardımcı olmak gibi bir görevimiz vardı. Her zaman bu bilinçle hareket ediyoruz. Depremde aile fertlerinin tamamını kaybeden insanla karşılaştık. Bir vatandaş yanıma gelerek, 'Ailemde 36 kişi vardı, şu an hayatta kalan tek kişi benim.' dedi. Bu durumlar ister istemez bizi etkiliyor. O acı dolu günleri unutamıyoruz."
Kahramanmaraş merkezli depremlerde de görev aldıklarını dile getiren Kurban, "Depremden kısa süre sonra 20 kişilik ekibimiz yola çıktı. Orada da çok önemli çalışmalar yaptık. 2 yıl içerisinde 40'a yakın personel müdürlüğümüze dahil oldu. Tüm ekiplerimiz sürekli hizmet içi eğitimlerle olası görevlere hazırlanıyor." dedi.
"Ailemize ulaşamadan insanların yardımına koştuk"
Arama kurtarma teknisyeni Yavuz Sancak ise Van depremini yaşadıklarını, geçen yıl 6 Şubat'taki depremde de arama kurtarma çalışmalarında görev aldığını anlattı.
Van depreminde acı bir tecrübe yaşadıklarını ifade eden Sancak, "7 gün 24 saat esasıyla çalıştığımız için her zaman olduğu gibi o gün de kurumdaydık. Deprem oldu. Hızlıca durum tespiti yapmaya başladık. Depremin ardından doğru bilgiyi almak zordur. Gelen tüm ihbarları teyit etmeye çalıştık. İlk etapta şehir merkezinde yıkılan binalara hızlıca ulaşmaya başladık. Arama çalışmalarına başladığımız binada ilk etapta 6 vatandaşımızı enkazdan yaralı kurtardık. Daha sonra da birçok kişiyi kurtarmayı başardık. Bu teşkilatta göreve başladığımız zaman, bize ne olursa olsun işimizi aksatmamamız gerektiğini öğrettiler. Biz de bu hedefle çalıştık. Ailemize ulaşamadan insanlara yardıma koştuk." diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde de bölgeye giderek arama kurtarma çalışmalarına katıldıklarını bildiren Sancak, ilk etapta Malatya'da görev yaptıklarını ve 14 kişiyi enkazdan kurtardıklarını belirtti.
Depremde bir yandan insanları kurtarmanın sevincini yaşarken, bir yandan da hayatını kaybedenler için hüzünlendiklerini söyleyen Sancak, şöyle devam etti:
"Malatya'da bir enkazda erkek çocuğunun kayıp olduğu ihbarı üzerine çalışma başlattık. Bahsedilen kısmın enkazını kaldırdık ama birinin olmadığını gördük. Enkazdaki işimizi bitirip ayrılacağımız sırada bir kadın sesi duyduk, çok cılız bir sesti. Ses cihazımızı çıkardık. Net bir ses aldıktan sonra orada yaralı birinin olduğunu fark ettik. O bölgede çalışarak yaralı kadını çıkardık. Binanın altındaki marketin çalışanıydı. Herkes çıkmış ama o çıkamamıştı. Tesadüfen sesini duyup canlı çıkarmanın mutluluğunu yaşadık. Bu da o bölgede unutulmaz anılarımızdan biri oldu. Herkesi AFAD gönüllüsü olmaya davet ediyorum çünkü afetin belli bir büyüklüğü veya bir ölçeği yok. Her an her yerde yaşanabilir. Herkesin bu konularda duyarlı olması ve yapması gerekenleri bilmesi lazım."
"Çok acı günler yaşadık"
Arama kurtarma teknisyeni İbrahim Avcı ise 2011'deki Van depremine iş yerinde yakalandığını, acil koduyla görev alanında toplandıklarını belirtti.
Depremde yıkılan Kurban Apartmanı'nda çalıştığını dile getiren Avcı, "Apartmanda 5 kız çocuğu ve bir annenin cansız bedenini çıkardık. O anda babaları da oradaydı. Çok acı bir gündü. O anı unutmamız imkansızdı. Hem 23 Ekim'de hem 9 Kasım'da meydana gelen depremlerde görev aldım. 6 Şubat depremlerinde de bölgeye gittim. İhbar gelir gelmez hemen kurumumuza gelip çıkış yaptık. Deprem bölgesine ulaşır ulaşmaz çalışmalara başladık. Orada da yine acı manzaralarla karşılaştık. Geniş bir alanda deprem olduğu için yardımcı ihtiyacı olan çok insan vardı. Çalışmalar sırasında etkilenmemeye çalışıyoruz ama insanların duygularını anlıyoruz. Aynı acıyı yüreğimizde hissediyoruz. Yurt dışından yardım için gelen insanlarla birlikte yaptığımız çalışmaları, onların bize katkılarını hiçbir zaman unutamayız." ifadelerini kullandı.