Çocukluğundan bu yana obezite problemi olan ve 8 yıl evlat özlemi çeken 40 yaşındaki Safiye Aydın Taştan, tüp mide ameliyatı öncesi yapılan tetkiklerinde 3,5 aylık hamile olduğunu öğrendi.
Obeziteden kaynaklı ciddi hayati riske karşın bebeğini dünyaya getirmeyi göze alan ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvuran Taştan, burada takibe alındı.
Karnının alt bölgesinde toplanan yoğun yağ tabakası nedeniyle normal doğumu ve bu noktadan sezaryen operasyonu mümkün olmayan Taştan'ın bebeği, kalabalık bir ekibin girdiği, nadir yapılan cerrahi operasyonla göğüs kafesinin alt bölgesinden çıkarıldı.
Anne Taştan, bu sayede 2 kilogram 800 gram ağırlığında dünyaya gelen oğluna kavuştu.
"8 yıllık evliyim, çocuğumuz olmuyordu"
Bebeğini 12 Mayıs Anneler Günü'nde dünyaya getiren Taştan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "8 yıllık evliyim, çocuğumuz olmuyordu. Tüp mide ameliyatı için hastanede verdiğim tahlilde 3,5 aylık hamile olduğumu öğrendim." dedi.
Bu haberle büyük bir heyecan yaşadığını anlatan Taştan, "Hamile olduğumu öğrendiğimde inanamadım, farklı hastanelerde de test verdim. Hep 'bebeğini aldır, bu kiloyla doğum yapamazsın' dediler. Allah 8 yıl sonra bana evlat vermiş, böyle bir şeyi asla kabul etmedim." ifadesini kullandı.
"Çok zorluk çektim ama çok mutluyum"
Kendisini özveriyle takip eden ve doğumunu gerçekleştiren doktorlarına teşekkürlerini ileten Taştan, "Gazi Hastanesine 3,5 aylık hamile olarak başvurduğumda 166 kiloydum, en son 177,5 kilosun demişlerdi. Sonrasını da takip etmedim." diye konuştu.
Yaşadığı zor günleri anlatırken gözyaşlarını tutamayan anne, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok zorluk çektim ama çok mutluyum. Dünya tatlısı bir oğlum oldu. Çok şükür, onu sağlıkla kucağıma aldığımda büyük mutluluk yaşadım. İsmini İbrahim Agah koyduk.
Bebeğim belli bir yaşa geldiğinde, tüp mide ameliyatı olacağım. Benim için de evladım için de bu durum çok zor. Çocukluğumdan beri obezitem var. Kilom nedeniyle çevremden baskı, hor görme, her türlü olumsuzluğu yaşadım. Çok diyet denedim, kilo verdim ama hep yine aldım. Bundan sonra inşallah kalıcı olarak kilo verebileceğim. Sağlıklı bir ebeveyn, çocuğuma yeterli bir anne olabilmek istiyorum."
"Hastamızı son noktada sezaryene almak durumunda kaldık"
Annenin takibi ve doğumunu gerçekleştiren Gazi Üniversitesi Perinatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Karçaaltıncaba da Taştan'ın kendilerine 25 haftalık hamileyken başvurduğunu ve gebelik izlem sürecinde hipertansiyon ve diyabet sorunlarının da ortaya çıktığını anlattı.
Bunun üzerine Taştan'ı hastanede yatırarak takibe başladıklarını belirten Karçaaltıncaba, şu bilgileri paylaştı:
"Annemizin hastanede takip edilirken suyu erken dönemde gelince, doğum kararı alındı. Önceliğimiz her zaman normal doğum ancak hastamız obezite kaynaklı ıkınamadığı, kas kuvvetini tam kullanamadığı için doğum eylemi ilerlemedi. Hastamızı mecburen son noktada sezaryene almak durumunda kaldık.
Çok ciddi obezitesi olan hastamızın karın yağları neredeyse dizine kadar uzanıyordu ve bu bölgede çok geniş bir yağ tabakası vardı. Yağ tabakasının içinden ilerlemek ve bebeğe ulaşmak imkansızdı. Bu nedenle başka bir teknik kullanarak, göğüs kafesinin hemen altından girerek, düz bir kesiyle karın boşluğuna ulaştık. Bu esnada yağ tabakalarını aşağı doğru çekerek bebeği çıkardık. Son derece düzgün ve başarılı bir operasyon oldu. Bebeğimiz 36'ıncı haftada, 2 kilogram 800 gram ağırlığında dünyaya geldi. Annemizin de bebeğimizin de sağlık durumu gayet iyi. Annemiz şu an 185 kilo ancak bundan önemlisi boyu da kısa olduğu için 65 vücut kitle indeksine sahip bir hastamız. Oldukça yüksek bir vücut kitle indeksi. Bunlar da cerrahi operasyonu zorlaştıran etkenlerdi.”
"Obezite hem anne hem bebek açısından risklere yol açıyor"
Perinatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Tokdemir Çalış ise obezitenin anne adayları açısından yarattığı sağlık risklerine dikkati çekti.
Obezitenin 100 yılın en büyük sağlık sorunlarından biri olduğunu, hipertansiyon, diyabet gibi birçok sorunu beraberinde getirdiğini vurgulayan Çalış, "Obezite, gebelik döneminde hem anne hem bebek açısından risklere yol açıyor. Diyabet, hipertansiyon yanında gebelik zehirlenmesi obez anne adaylarında daha fazla görülüyor. Bebeklerde konjenital anomali, doğuştan kaynaklanan organ anomalisi riski artıyor." dedi.
Çalış, morbid obezitede anne karnındaki bebeğin ultrasonla değerlendirme imkanının çok azaldığını, yağ dokusundan dolayı anne Taştan'ın bebeğine ultrasonla organ taraması yapılmasında da çok güçlük çekildiğini dile getirdi.
Planlı gebeliklerde, vücut kitle indeksi normal düzeye geldikten sonra hamileliğin düşünülmesinin önem taşıdığını belirten Çalış, gebelik öncesi tetkiklerin de mutlaka yaptırılması gerektiğini söyledi.