Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de görülmekte olan koronavirüs (COVID-19) salgını birçok sorunla beraber özel hayatımızda da benzeri görülmemiş sorunları beraberinde getirmeye başladı. Türkiye’de bu kapsamda bir salgın daha önce görülmediğinden özellikle hukuki meselelerde tam anlamıyla nasıl kararlar verileceğinin örneği henüz bulunmamaktadır. Salgının ilk görüldüğü birçok ülkede, salgın sırasında evde uzun süre kalan çiftler arasında boşanma oranlarının arttığı bildirilmekte ve boşanma talebinde görülen ani artışın sebebi olarak da karantina altında yaşayan çiftler arasındaki şiddetli geçimsizlik olmaktadır. Ülkemizde de bu sürecin başlamış olması ve evliliklerinde bu süreçten ne şekilde etkileneceği zaman gerektirmektedir.
Türk Hukuk sisteminde boşanmaya ilişkin mevcut hukuksal düzenlemeler Avrupa ülkelerinden farklı değildir. Özellikle evli çiftlere iyi gelen şeylerin en başında iletişim gelmekte olup, iyi ilişkide insanlar problemlerini çözebiliyorken kötü ilişkide ise insanlar problemlerini örtmektedirler. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz bu karantina sürecinde de ilişkide sorunlar varsa ve çifteler sorunlarını çözebiliyorlarsa karantina aile krizine dönüşmeyecektir. Bu tür durumlarda çiftler birbirlerini ne kadar sevseler de durumun sosyal hayatta ve psikolojik hayatta yaratmış olduğu olumsuzluklar bazen tahammül sınırlarını zorlayabilmektedir. Dolayısıyla bunun boşanma davalarında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren durumlara etkisi çok ciddi oranda olmakla beraber örneklerini salgının ilk çıktığı ülke olan Çin'de karantina dönemi sonlandıktan sonra boşanma davalarında ciddi oranda artışın olduğu haberlerinin çıkmasıyla görmekteyiz.
Türk Hukukunda tek başına boşanma nedeni olarak belirtilen tek hastalık türü; akıl hastalığıdır. Türk Medeni Kanunu’nda da akıl hastalığı tek başına ve ayrı bir boşanma nedeni olarak düzenlenmiştir. Eşlerden birinin hasta olmasının tek başına boşanma nedeni sayılamayacağına dair düzenlemelerin temeli ise; aile birliği kavramından kaynaklanmaktadır. Bazı hastalıklar kanunumuzda tek başına boşanma sebebi olarak sayılmamış olsa da, gerek hastalığın ortaya çıkması gerekse diğer eşe bulaşarak hayati tehlike yaratması ihtimalleri boşanma sebebi olabilmektedir. Örneğin; AIDS, frengi ya da bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara eşlerden birinde rastlanması diğer eşin aldatılmış olduğuna karine teşkil edebilir ve bu nedenle boşanma davasına konu edilebilir. Korona virüs hastalığına yakalanmak ise aldatmanın karinesi değildir. Çok çeşitli yollarla kişi bu hastalığı kapmış olabilir. Bu gibi hastalık durumlarında eşlerin birbirlerini desteklemeleri ve yardım yükümlülüklerini karşılamaları gerekmektedir. Bunun ihlali ise boşanma sebebi olmaktadır.
Bu konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24.04.2014 Tarihli 2013/25759 E. 2014/9914 K. sayılı kararında bu durum açıklanmıştır: “Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, hasta olan eşi ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.”
Ayrıca yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 05.10.2004 Tarihli 2004/6485 E. 2004/11259 K. sayılı kararında ise; eşin hastalığıyla ilgilenmemek evlilik birliğini temelden sarsacağı için boşanma sebebi sayılmıştır.
Yine kasıtlı yahut ihmali sonucu virüs taşıyıcısı olan eşin diğer eşe ya da yakınlarına yahut başkalarına zarar vermesi halinde tazminat sorumluluğu doğmakta ve bu durum boşanma sebebi olmaktadır. Örneğin kişi taşıyıcı olduğunu yüksek oranda tahmin edip, test yaptırmayıp sosyalleşmeye devam ediyorsa böyle sonuçlar çıkacaktır. Yahut yurt dışından gelip 14 günlük karantina süresine uymayan ve eşine ve eşinin akrabalarına hastalığı bulaştıracak kişiler için de bu sonuç ortaya çıkabilecektir.
Koronavirüsle ilgili hukuki sürece baktığımızda eşlerden birisinin korona virüs hastalığına yakalanması, tek başına boşanmaya neden olmamakta, boşanmaya karar verilebilmesi için kural olarak karşı tarafın kusurlu olması germektedir. Bu durumda hastalığa yakalanan eşin kusurundan söz edilemese de korona virüs hastalığına yakalanan eşin, hastalığın tedavisi için üzerine düşen karantina ve benzeri tedavilerden kaçınması boşanma nedenidir. Bu nedenle hasta olmayan eş, diğer tarafın tedavi için gerekli özeni göstermediğini ve bu durumun da kendi sağlığını tehlikeye attığını gerekçe göstererek boşanma davası açabilir. Taraflarca sunulacak deliller ve dinlenecek tanıkların beyanlarıyla boşanmaya karar verilmesi mümkündür.
Koronavirüs salgını mahkemeler nezdinde boşanma davası açılması noktasında bir engel teşkil etmiyor olsa da; 30 Nisan 2020 tarihine kadar yargılamada sürelerin durmuş olması ve kalem memurlarının nöbetleşe usulü çalışarak, sadece acil işeri yapıyor olmaları nedeniyle; yargılamaya şu an için başlayabilmek mümkün değildir.
Ayrıca içerisinde buluduğumuz zor ve daha önce benzeri yaşanmamış mevcut durum karşısında; çiftlerin birbirlerine karşı daha anlayışlı yaklaşmalarını ve evlilik birliğini sonlandırmak yönünde bir istekleri olması halinde ise; bu kararlarını mevcut salgın durumunun azalarak, hayatın daha normalleştiği bir süreçte tekrardan gözden geçirerek, bu şekilde bir karar vermelerinin daha doğru olacağı kanaatindeyiz.
Salgının daha hızlı yayılmasının önüne geçebilmek ve bir an önce normal hayata dönebilmek için herkese acil durumlar dışında evden çıkmamaları ve çıktıkları vakitlerde ise sosyal mesafe kuralına uymalarını önemle tavsiye ediyoruz.
Av. Begüm GÜREL (LL.M) & İpek Mengilli (Hukuk Fakültesi Öğrencisi)
KAYNAKÇA:
- Koronavirüs Sebebiyle Boşanmak Mümkün Mü?, Av. Tuğba İNCEL https://www.hukukihaber.net/
- Koronavirüs taşıyıcısı olmak boşanma nedeni midir? https://www.hurriyet.com.tr/
- Çin'de koronavirüs karantinasında kalan çiftlerde boşanma başvuruları ve aile içi şiddet arttı., https://tr.euronews.com/
- Covıd-19 Salgının Aile Kurumu Üzerindeki Tehditi: Aile İçi Şiddet, http://www.yttlaw.com/